Korona virüs salgını tedbirleri kapsamında, TRT EBA, EBA ve canlı dersler kullanılarak uzaktan eğitim yoluyla başlayan 2020-2021 eğitim öğretim döneminde, kademeli yüz yüze eğitime geçiş şubat ayında başlamıştı. ‘Eğitimde yerinde karar uygulaması’ kapsamında, 1 Mart'tan itibaren kimi yerde yüz yüze, kimi yerde de uzaktan eğitim şeklinde faaliyetlere devam edildi. Salgınla mücadele çerçevesinde alınan tam kapanma tedbirleri kapsamında 29 Nisan-17 Mayıs'ta uzaktan eğitim uygulandı. Okul öncesi, özel eğitim merkezleri ile 8 ve 12. sınıfların destekleme ve yetiştirme kurslarında, 17 Mayıs'tan itibaren yüz yüze eğitime geçildi, diğer kademelerde ise 1 Haziran’a kadar uzaktan eğitime devam edildi. Tüm ilkokullar ve okul bünyesindeki anasınıflarda haftada 2 gün, köy ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki okullarda ise haftanın 5 günü tam zamanlı yüz yüze eğitim başlatıldı. Ve son olarak Türkiye genelinde ortaokul ve liselerde 8 Haziran’da yüz yüze eğitime geçildi. Sorumluluk sınavlarının tamamlanmasının ardından, 1,5 yılı kapsayan Ulusal Destekleme Programı'nın (UDEP) yaz tatili bölümü olan ‘Telafide Ben de Varım’ programı uygulanacak. 21 Haziran-2 Temmuz arasında başvuru yapılabilecek telafi eğitimi programı, 5 Temmuz-31 Ağustos arasında düzenlenecek. Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, gözden kaçan sorunlara parmak bastı. Okullardaki hijyen tedbirlerini masaya yatıran Vardal, “İŞKUR personelinin çalışma süreleri vardı. Bu süre, bugün doluyor. Doğal olarak sözleşme gereği iş  akitleri feshediliyor. 2 Temmuz’a kadar devam ediyor eğitim. Ağustos 27’ye kadar eksiklik tamamlamak üzere bir çalışma yürütülecek. Hijyen sağlanması çok önemli. Okulların nerdeyse büyük kısmının temizliği İŞKUR personeli sayesinde sağlanıyor. Bu da sağlık konusunda sorunlarla karşı karşıya kalınacak demektir. 12 aylık hatta kadrolu şekilde istihdam edilmelerinin gerektiği ortaya çıkıyor. Acil çözüm gerekiyor” dedi. EKSİKLER BELİRLENMEDİ’ Ayrıca telafi eğitimlerinin bazı eksikler barındırdığını belirten Vardal, “Pandemi döneminde 3 yarıyıl yüz yüze eğitim öğretimden yoksun kaldı çocuklar. Uzaktan eğitim süreci ciddi öğrenme kayıplarına neden oldu. Sosyal ve duygusal açıdan kayıplar var. Telafi programı uygulanacağı ifade ediliyor. Bir çeşit yaz okulu denecek ve süreç işleyecek. Öğrencilerin gönüllülüğü esas alınıyor. Telafi programı sayılamaz. Katılan öğrencilerle süreç yürüyecek, katılamayanlar yoksun kalacak. Esasında telafi eğitimi diye ifade edilmesi mümkün değildir. Eksiksiz tüm öğrencileri kapsayan akademik kayıp yanında sosyal duygusal kaybı gideren programdır. Kimlerin hangi telafiye ihtiyacı olduğunun açığa çıkarılması, ölçme değerlendirme yaklaşımı şarttır. Eksik olanı belirlemeden, telafi olmaz. Bu konuda -mış gibi yapılıyor. Bu yöntemle sorunların giderilebileceğini düşünmüyorum” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ ÖZEL HABER