Korona virüs salgını nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitim, tüm yurtta ilkokul düzeyindeki tüm sınıflarla birlikte 8 ve 12’nci sınıflarda başlıyor. Milyonlarca öğrenci, veli ve öğrenci sürecin nasıl işleyeceği konusunda meraklı bekleyişlerini sürdürürken, sendikalardan ‘Karar konusunda tedirginiz’ açıklamaları geldi. Yaşanan süreci Ege Telgraf’a değerlendiren Eğitim İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, uyarı ve önerilerde bulundu.

‘İPTAL ÇAĞRISI’

Yıldırım, “Öncelikle çocuklarımızın bu kadar uzun süre sosyal ortamlardan uzak kalmasını doğru bulmuyoruz. Bu kadar uzun süredir çocuklarımızın tamamına yakını uzaktan eğitim sürecine devam etti ya da ettirildi. Hala daha uzaktan eğitimden faydalanamayan öğrenci sayısının da 4 milyonun üzerinde olduğu acı bir gerçek. Bununla birlikte uzaktan eğitimin yüz yüze sınavlarla sınanmasını doğru bulmuyoruz. Son dönemlerde sosyal medyada öğrencilerimiz yetkilileri bir uygulamaya davet ederek yüz yüze sınavların iptal olması çağrısı yaptı. Haklılar mı, haklılar. Uzaktan eğitim yüz yüze sınavla ölçülemez. Bunun için öncelikle bir gerekli önlemlerin alınması ve arkasından telafi programlarının yüz yüze eğitimle gerçekleştirilmesi sonrasında da sınav yapılması gerekiyor. Bakanlık geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, öğrencileri gördüklerini ve süreci uzmanlarla değerlendirdiklerini söylüyor. Ancak eğitimde paydaş olan sendikalara görüşleri sorulmadığı gibi açıklamalarımızı da dikkate almıyor” dedi. “Pandemi dikkate alınmadan yapılmaya çalışılan bu yüz yüze eğitim çalışmalarını çok büyük bir tedirginlikle karşılıyoruz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Başkan Yıldırım, “Öğretmenlerin şubat ayı içinde aşılanacağı söylenmişti. Şubat ayının son günlerini yaşıyoruz ancak öğrendiğimiz kadarıyla henüz öğretmen arkadaşlarımız aşılanmadı. Kaldı ki biz sadece bu açıdan baktığımızda öğretmenlerin aşılanmasını da yeterli bulmuyoruz. Çünkü okullarda sadece öğretmenler de yok; yardımcı hizmetliler, memurlar gibi kollarda faaliyet gösteren eğitim çalışanları da var. Onlar da risk altında ve aşılanması gerekiyor. Fakat aşılanma takvimi başlamadığı için bizim bu taleplerimiz de ciddi anlamda karşılık bulmuyor. Dolayısıyla sıkıntılı 1 Mart eğitimcileri bekliyor” ifadelerini kullandı.

‘TEDBİR GÖREMİYORUZ’

Söz konusu tarihle birlikte okullarda seyreltilmiş eğitime geçeceğini ancak diğer bir yandan da liselerde birinci dönemde yapılamayan sınavların uygulama takvimine göre başlayacağını belirten Yıldırım, “Sabahtan öğlene kadar 8 ve 12’inci sınıflar derslere girecek, öğleden sonra da her gün diğer sınıflar okullara gelecek ve belirlenen program çerçevesinde sınava girecekler. Israrla maske, mesafe ve hijyen kuralları anlatılırken, bu kadar öğrenciyi okullarda bir araya getirmek bunlarla ilgili riskleri bertaraf edememek anlamına geliyor. Bizim bu konuda ciddi endişelerimiz var. Bu kararları verirken rasyonel değerleri dikkate aldık mı? Biz çocuklarımız sağlıklarından olmasınlar, taşıyıcı olmasın ailelerine bulaştırmasınlar diye evlerine hapsettik. Hala ortada olan tablolar ve vaka artış hızı bizi tedirgin ediyor. Öncelikle eğitimi bir bütün olarak düşünmeli, onu var olan bütün bileşenleriyle değerlendirmeli, okulların temizlik ve personel ihtiyaçları giderilmeli… Seyreltilmiş sınıf yapıldığında öğretmenlerin iş yükü de artacak ve daha fazla eğitimciye ihtiyaç duyulacak. Lakin bakanlığın bu konuyla ilgili şimdilik aldığı bir tedbir göremiyoruz. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde salgının seyri konusunda endişeliyiz. 1 Mart tarihinden sonra hızlı bir vaka artışı ve ağır tablolarla karşı karşıya kalma olasılığımız yüksek” dedi.

‘ÖZEL EĞİTİMİN PAYI…’

Bugüne kadar yapılan uygulamalarda istikrar sağlanamadığının da altını çizen Yıldırım, şu açıklamalarda bulundu: “Biliyorsunuz, 15 Şubat’ta köy okulları yüz yüze eğitime başladı. Oradaki dolup taşan köy okulları şehirler için bir uyarı olmalıdır. Okullar açıldıktan sonra tablo ağırlaşırsa yeniden uzaktan eğitime geçildiği açıklamalarını duymamız çok yüksek. Peki şu anda neden yüz yüze eğitime geçilme kararı alındı? Bizce burada özel eğitimin payı çok yüksek… Çünkü normal şartlarda onlar özellikle bu aylarda ödüllü sınavlar yaparak kurumlarına öğrenci kaydı almaya çalışırlar. Uzaktan eğitim sürecinde bu sınavları gerçekleştiremediler ve kayıtlar beklenilen oranda değil. Bir şekilde yüz yüze eğitime başlamaları lazım ki bu ve buna benzer çalışmaları hayata geçirebilsinler. Bu da ciddi etkenlerden bir tanesi…”

‘TAM KAPATMA’ ÇAĞRISI

Son olarak uygulamaya başlanmadan önce uyarılarda da bulunan Eğitim İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, “Önerimiz tam kapatma… Okulları açmak istiyorsak tam kapatmayı gündemimize almamız gerekiyor. Yani belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı yeterli değil. Biz okulları açmak istiyoruz ve yüz yüze eğitimden yanayız. Ancak bunun için bilim insanlarının uyarıları doğrultusunda kimseyi de mağdur etmeden öncelikle tam kapatmaya gitmeli, sonrasında ise kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmeli. Çocuklarımızın artık öğretmenlerinden, arkadaşlarından ve eğitimden mahrum kalmamasını biz de istiyoruz. Kontrol altına alamadığımız bir salgın döneminde alacağımız her karar çok çabuk geri dönebilir. Bizler gerekirse herkes evlere kapansın, vaka sayıları düşsün ve çocuklarımız okullarına kavuşsun istiyoruz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber