Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, korona virüs salgını sürecinde yaşananları değerlendirdi. “Virüsle mücadelenin dünyadaki en güzel örneği Türkiye’dir” diyen Kalyoncu, “Bilim adamları ile birlikte çalışan bir bakanlık var. Tüm kurum ve bakanlıklar üzerine düşeni yapıyor. İsviçre'den gelen vatandaşlarımız oldu. Korona ile ilgili bir sorunumuz yok. Devlet tüm önlemleri aldı. Yakın zamanda normale dönecek” dedi. Kentte yapılan çalışmalara da değinen Kalyoncu, “Belediyenin yaptığı şovdan yukarı gitmiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’i bilmediği için… 23 Nisan kutlamalarında yabancı marşlardan başka bir şey bilmiyor. Onca Türklere özgü marşlar varken, yabancı müzikle dolaştı. İzmir’e değil, Türk’e de yabancı bir tavır sergiliyor. İzmir'den bahsediyor ama zeybek oynarken hiç ortalıkta dolaşmıyor. Belediye şehre sahip çıksın, hizmet şov ile olmaz. Vatandaşa yardımı şov haline dönüştürüyor. Salgın siyaseten kullanılacak bir konu değil, hizmet esaslı çalışılması gerekiyor” dedi.

‘KİMSE DÜŞÜNMEMİŞ Mİ?’

Genetiği değiştirilmemiş ata tohumu dikimi çalışmaları hakkında da konuşan MHP’li Kalyoncu, şu ifadeleri kullandı: “Bu konuda yine bir şov söz konusu. Bahsettiğimiz buğday Türkiye’de ekimi dikimi yapılan bir buğday popülasyonu. 2015 yılında Osmaniye Tarım İl Müdürlüğü hasadını da yaptı. Ata tohumu benzeri birçok tohum var zaten. Şuan zaten GDO’lu buğday ekimi falan yok. Yapılan çalışmalar karakılçık buğdayı üzerine var. Melezleştirip daha iyi çeşit veren buğdaylar oluşturulmaya çalışılıyor. Karakılçık ekmeklik buğday olarak kullanılıyor. Kabuğu sert olduğu için eski değirmende öğütülmesi gerekiyor. Sanayi için uygun değil. Ekmeklik buğday olarak kullanabilirsiniz. Verimi de çok düşük. Dışa bağımlılıktan kurtulmak ve tarımda çok büyük ilerleme kaydetmek mümkün değil. Bu buğday değerli midir? Elbette. Ata tohumu Anadolu'ya ait bir türdür. Korunması gerekir mi? Evet, gerekir. Ülkede bu konuyla ilgili birçok çalışma var. Ziraat mühendislerinin çok sayıda çalışması var. Tarım İl Müdürlüğüne sorulmuş mu? Bilemiyorum. Ata tohumu ekiliyor, “Türkiye’yi kurtaracak” reklamları oluşuyor, böyle bir yol tutturulmuş gidiyor. Bu buğday çeşitleri Türkiye’de ekilirken, arazi ve iklim şartlarına göre farklı yerlerde değişik uygulamaları olmalı. Nüfusun giderek artmasını dikkate alırsanız, metrekare başına daha fazla mahsul alınacak çeşitlere gitmeniz gerekiyor. Sahiden bu konu acaba kimsenin aklına gelmemiş mi? Bir sürü profesör var, bir sürü uzman var kimse düşünememiş, bu arkadaşımız mı düşünmüş?” Rana Beyza Öztürk / Özel Haber