Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Çeşme Yarımadası'nda hayata geçirmeyi planladığı 'Ege Turizm Merkezi - Çeşme Projesi' ve proje için alınan kamulaştırma kararları üzerine tartışmalar sürüyor. Konuyla ilgili bir çıkış da İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut’tan geldi. Çeşme Projesi’ni atılacak adımlarla kente sağlayacağı katkı için sevindirici bulduklarını ifade eden Karabulut, “Ne yazık ki benzer adımların bunca zamandır İnciraltı için atılmamasından dolayı çok kırgınız” açıklamalarında bulundu. İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri olarak bugüne kadar İzmir’in büyümesini, ülkemizin gelişmesini hep destekleyen bir topluluk olduk. Çünkü bu konuda en çok canı yanan kesim bizleriz… 1991 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan ilanla birlikte bölgemiz turizm bölgesi ilan edildi. Düşünün, o tarihte ilan edilen 31 bölge içinde Antalya’nın Belek bölgesi de, İnciraltı da vardı… Bugün, Antalya Belek dünyayı misafir ederken biz İnciraltı’nda hala nargile kokularını soluyor, düğün salonlarıyla, mangalcılarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu durum her geçen gün daha da baş edilemez hale geldi. Sonuç itibariyle turizm alanı olması gereken yegane yerlerin başında İnciraltı gelmeliydi. Kimse yanlış anlamasın; Çeşme Projesi’ni duyduğumuz ve detaylarını öğrendiğimizde gerçekten çok mutlu olduk. Çünkü ileriye dönük olarak atılacak doğru adımlarla ülkemiz ve İzmir adına büyük katkılar sağlayabilecek bir çalışma olduğunu düşündük. Ancak şunu da itiraf etmek istiyorum ki, sevincimiz biraz buruk… Kıskanıyoruz!” dedi. İNGEDER

‘UMUT ETTİK AMA…’

Çeşme Projesi’yle ilgili ‘Kıskanıyoruz’ demesinin nedenlerine de açıklık getiren Başkan Karabulut, “Biz yıllardan beri İnciraltı’nın turizme ve ekonomiye kazandırılması, toprağımızın altında bulunan Agamemnon’un dünyaya sunulması için yıllardır mücadele ediyoruz. İki kere EXPO yapıldı. 2015 ve 2020 EXPO’sunda projelerle birlikte İnciraltı dünyaya tanıtıldı. Uluslararası heyetler bölgemize hayran kaldı. Bu noktada hazine değerinde olan İnciraltı ve Bahçelerarası bölgelerinin kaderine terk edilmesini, çözümsüz bırakılmasını kabul edemiyoruz. İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) ev sahipliğiyle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un önderliğinde yapılan bir toplantıda İnciraltı için neden bir kelime edilmez? Turizm Bakanımızı nerede ağırladık biliyor musunuz, Balçova’da. Kendi evimize gelmişken, isterdik ki Sayın Bakanımız bizimle de konuşsun. Keşke bir hükümet temsilcimiz, bakanımız bizimle de konuşma nezaketinde bulunsaydı gerçekten çok mutlu olurduk. Herkes biliyor ki, biz geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ile Kültür ve Turizm Bakanımız Ersoy’a mektup yazdık, bölgemizin potansiyelini anlatarak desteklerini rica ettik. Bakanımızın Balçova’da kaldığını öğrenince anında umutlarımız yeşerdi, ‘Herhalde bizimle de görüşecek’ diyerek bütün gün telefonun başında bekledik. Çünkü bu bizim hakkımızda… Ancak herhalde programları çok yoğundu ki, ne kadar umut etsek de karşılık bulamadık” ifadelerini kullandı.

‘AKLIMIZ ALMIYOR’

“İzmir erkanının, kanaat önderlerinin, meslek odalarının, kamuoyunun sesinin Çeşme için bu kadar yüksek çıkmasına bir yandan çok sevinirken, diğer yandan da bizim için dillerin suskun, kulakların sağır olmasını nedenini aklımız almıyor” diyen Karabulut, “Burası İzmir’in toprağı değil mi? Onlara var da neden yıllardır bize yok? Şu anda Çeşme Projesi’nde de ‘rant’ tartışmaları gündemde. Her zaman diyoruz ki, bu topraklar sadece bizim değil, İzmir’indir. Yani burada yapılacak olumlu adımlar sadece bize değil, tüm İzmir’e fayda sağlayacaktır. İnciraltı’na ‘rant’ diye diye önüne engel koyanlar, maalesef hemen arkasından bir başkasını bize göndererek topraklarımızı ucuz fiyata toplamaya çalışıyor. Bu bölgenin insanını hep küçümseyen bir zihniyet var. Sayın Bakan’ın açıklamalarından da buradan gelecek gelirin Kemeraltı’nın yararına kullanacağını öğrendik, bunu da takdirle karşılıyoruz. İnciraltı’nın planlaması sonrasında da gelecek olan getirinin tüm İzmir’e büyük bir fayda getireceğini her zaman söylüyoruz. İzmir’i çevre, turizm, sağlık ve istihdam yönünden geliştirecek en önemli yer İnciraltı ve Bahçelerarası’dır” dedi.

‘SORUMLULUK ALINMALI’

İnciraltı’nın geleceği için bugüne kadar bekledikleri desteği bulamadıklarını da sözlerine ekleyen Karabulut, “Biz bugüne kadar kentimizin iyiliği için yapılan her projenin yanında olduk, lütfen artık birileri de bizim yanımızda olsun. Bugüne kadar bize, kamuoyuna çok sözler verildi. Bu sözlerin tutulmadığını görmek bize gerçek anlamda acı veriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat ve Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü bizim için bir planlama çalışması yapıyor ancak geç kalıyoruz. İzmir bu konuda yüksek sesle İnciraltı planını istemezse, Ankara neden hızlı davransın? Bu konuda başta İzmirliler olarak Çeşme Projesi’nde gösterdiğimiz hassasiyeti ve reaksiyonu neden İnciraltı için göstermiyoruz? Bu konuda birçok makama kırgınlığımız var. Bu sözümüzden de herkes üstüne düşen sorumluluğu almalı. Bu konuda İzmir Ticaret Odası’nın, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın, İzmir Ticaret Borsası’nın, kentli turizmcinin bizlerle el ele vererek bakanlığın planları konusunda gerekli katkıyı koymalarını istiyoruz. Bizi yalnız bırakıyorlar…” açıklamalarında bulundu.

'İNGEDER’in görevi'

“Kırgınlığımız çok büyük” diyerek açıklamalarına devam eden Karabulut, “İnciraltı konusunda geçtiğimiz yıl 30 Mart tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer ile bir toplantı yaptık. Bizlerle birlikte toplantı yaparak bölgemiz için elinden gelen her türlü katkıyı koyacağını ve İnciraltı planlamalarının ilk işi olacağını dile getirmiş ve toprak sahiplerine ‘Satmayın’ çağrısında bulunmuştu. Ayrıca, 2015 EXPO’sunda genel sekreterlik yapan ve bölge sorunlarını yakinen bilen bir insandı. Bu konuda yapılan hala somut bir girişimin olmaması bizi gerçekten üzdü. İsterdik ki, Tunç Başkan ile el ele tutuşalım ve Ankara’ya planlarımızı almaya gidelim. Ancak, üzülerek söylüyoruz ki kamuoyunda bir kere bile İnciraltı ile ilgili görüş bildirilmedi. Yakın zamanda da bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir yıllık İnciraltı karnesini açıklayacağız. Bu toprak sahiplerine verilen sözler var. Bu konuda gerekli hatırlatmaları yapmak biz İNGEDER’in görevidir” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber