Her gün, hayatın tüm yoruculuğunun ardından kendimizi aşarak engellerin üstesinden gelmek zorunda kalıyoruz. Fakat kazananlar olmak için iyimser olmak ve kendimize ait başarılara imza atmak zorundayız. İşte, tam da bu noktada hayalleri gerçeğe dönüştürecek cesarete sahip olmamız gerekiyor... Serebral palsi (SP) hastalığı nedeniyle ellerini ve ayaklarını kullanamayan Sema Yılmazgil (49), hayalleri gerçekleştirmek için hiçbir engel olmadığını kanıtlayanlardan... Konuşmada da zorluk yaşadığı için burnunu kullanarak kitap yazmayı başaran Yılmazgil, yazdığı çocuk kitaplarında adeta gerçekte yaşamak istediği hayatı anlattı. Daha önce de üç tiyatro oyunu yazdığını ve katıldığı bir karikatür yarışmasından ödül aldığını söyleyen Yılmazgil’in en büyük arzusu ise dünyaca ünlü bir yazar olmak... Erken doğum nedeniyle yaşanan hasar sonucu Serebral palsi teşhisi konan Yılmazgil, tüm engellerine rağmen yılmadı ve eğitimini sürdürerek günden güne kendini geliştirmeye çalıştı. Halihazırda Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi olan Sema Yılmazgil, ‘Sevginin Gücü’ adını verdiği ilk kitabının ardından ‘Sevginin Gücü 2’ isimli ikinci kitabını da yazmaya başladı. Kitabında birbirinden renkli karakterlerin gündelik yaşamında başından geçen olayları sevimli ve akıcı bir dille anlatan Yılmazgil, kitabının basımı için yardım sever kalplere destek çağrısı yaptı. Yılmazgil, “En büyük hayalim dünyaca ünlü bir yazar olmak. Kendi paramı kazanmak istiyorum. Bir kardeşim ve iki de sevimli köpeğim var. Onlar benim her şeyim...” dedi. umutlari-engellerinden-buyuk

HERKESE UMUT OLSUN’

Kızının başarısıyla gurur duyduğunu söyleyen anne Muazzez Yılmazgil ise, “Sema erken doğum nedeniyle rahatsızlık geçirdi. Ben kızımın her zaman iyi olmasını ve bir an evvel iyileşmesini istiyorum. Kızımın kitabı basılsın ve onun bu azmi herkese umut olsun” diye konuştu.

HERKESE NEŞE VERİYOR’

Sema Yılmazgil’in 12 yıldır eğitim görerek kendini geliştirme fırsatı bulduğu Özel Çarem 100 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin müdürü Arzu Buran, konu hakkında Ege Telgraf’a açıklamalarda bulundu. Sema’nın çok yaşama sevinci ile herkese neşe verdiğini söyleyen Buran, “Sema gibi öğrencilerimizin gösterdiği bu tür gelişmeler bizi de çok mutlu ediyor. Uzun zamandır onunla eğitim yapıyor, azmini biliyoruz. Eve kendini kapatıp da karamsarlığa düşmeden, bir şeyler başarmaya çalıştığını görüyoruz. O, hepimize umut veriyor. Sema’nın bu azmi, gücü gerçekten örnek alabilecek bir durum. Bizler de onun bu başarı dolu yolculuğuna katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu” dedi. Sema’nın hayatla bağını asla koparmadığını ve yaşama dört elle sarıldığını aktaran Buran, şu ifadeleri kullandı: “Bu yolculukta aileler çok önemli. Onlar ne kadar güçlü olursa çocukların da hayatı o kadar kaliteli oluyor. Özellikle annelerin mutluluğu ve gücü çocuklara çok yansıyor. Bizler çalışmalarımızda hep onlarla iletişim halinde oluyor, bu yolculuğu daha iyi geçirmeleri için destek veriyoruz. Çok büyük hikayeler var; bazen acı, bazen de gurur verici. Zaman zaman engelli bireylerin aileleri ve toplum tarafından tamamen dışlandığına üzülerek şahit oluyoruz. ‘Yapamaz’ demek çok kolay, önemli olan onları desteklemek ve yapabileceklerine şahit olmak. Sema çok güzel bir iş başardı. Biliyoruz ki o ilk değil ve inanıyoruz son da olmayacak. Ancak onun bu azmi ve başarısı herkese örnek olmalı. Biz onu çok seviyor ve her zaman destekliyoruz. Onun hayallerine ulaşması için herkesten destek olmalarını rica ediyoruz.”

İNANILMAZ BİR BAŞARI’

Fizyoterapist Volkan Acar da, Sema Yılmazgil’in gelişimi ve hastalığı hakkında bilgiler verdi. Serebral Palsi’nin doğum anında veya sonrasında yaşanılan problem sorucu felç benzeri bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Acar, “Sema da kuadripleji var. Her iki bacağın ve kolun kısmi veya tamamen felç olması haline ‘Kuadripleji’ deniliyor. Serebral Palsi Distonik Tip olarak teşhis konulmuş ve tüm vücuda yayılan yüzde 92 engeli var. Ancak inanılmaz zeki. Kendini çok net ifade edebiliyor. Zaten iletişim kurması ve yazı yazabilmesi de tamamen bunun sonucu. Önüne bilgisayar koyduğunda burnu ile dokunarak yazı yazıyor. Bizim belki de bir dakikadan az sürede yazabileceğimiz metni Sema, 20 dakikadan daha uzun sürede yazıyor. Kısacası, Sema’nın bir kitap yazması fizyolojik olarak inanılmaz bir başarı” dedi.

SEMA GİBİSİNİ BULMAK ZOR’

“Sema geçtiğimiz yıllarda sosyal medya hesabından ‘Sadece bir gün istiyorum; kardeşime doyasıya sarılabileceğim, gezip, koşup, oynayabileceğim... Hayatta sadece bir gün istiyorum’ sözleriyle bir paylaşım yapmıştı. Açıkçası bu söz onun duygularını tam olarak ifade ediyor” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Acar, “Azmini hiçbir zaman kaybetmedi. Sosyalleşen, insanlarla iletişim kuran biri. Onun sergilediği bu tablo gerçekten harika. Sema gibi birini bulmak çok zor. Çünkü Sema’nın rahatsızlığında genellikle zeka da etkileniyor. Sema’da zeka etkilenmesi hiç yok, sadece bedensel etkilenme var. Üniversitede, hele de sosyoloji gibi zor bir bölümde okuması da bunun kanıtlarından sadece biri. Çünkü bu dal ciddi ezber ve düşünmenizi gerektiren yetenekler gerektiriyor. Vazgeçmiyor... Düşünün, burnunuzla yazı yazıyorsunuz ve engeli olmayan bir kişinin saniyelerle yazdığı şeyi siz yarım saat uğraşarak ortaya çıkarıyorsunuz. Biraz çocuk ruhlu, çocukları da çok seviyor. Hayat bağlı olması, bu kadar başarılı olmasının nedenlerinden biri de bu ruh... Sema’nın bu kadar gelişim göstermesinin bir nedeni de eğitim. Bedensel engelli bireylerin eğitim alması işte, bu yüzden çok önemli. Sema hem engelli bireylere hem de ailelerine gösterilebilecek en güzel örneklerden biri. Onun ileride daha da büyük başarılara imza atacağına yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

Serebral palsi nedir?

Serebral palsi (SP), erken fetal dönem ile beş yaş arasında meydana gelen beyin hasarı sonucu oluşan klinik tablodur. Serebral palsinin etkileri hasarın derecesine ve bulunduğu yere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Hareket bozuklukları ve kaslarda spastisite, serebral palsi belirtileri arasında yer alır. Serebral palsinin nedenleri arasında oksijen yetersizliği, enfeksiyonlar ve beyin malformasyonu nedeniyle oluşabilecek beyin hasarı sayılabilir. Belirtiler, fark edilmeyecek kadar hafif olabileceği gibi bir veya daha fazla uzuvda önemli hareket bozuklukları ve hareket edemeyecek kadar sert hale gelen eklemlere kadar uzanabilir. Serebral palsinin kesin bir tedavisi yoktur. Fakat fizyoterapi, konuşma terapisi, ergoterapi ve bazen ilaç tedavisi ya da cerrahi tedavi yöntemleri hastaların maksimum potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olabilir. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER