Pandemi döneminde resmî olmayan verilere göre Türkiye genelinde 100’den fazla müzisyen işsizlik ve geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti. Müzik sektörü açısından çok zorlu bir dönem yaşandı. Şimdilerde normalleşme süreciyle birlikte sektörde yeniden canlı ve dinamik bir dönem başladı. Müzik piyasasında İzmirli sevilen isimlerden Sinan Efe Aksoy, kendisi ve normalleşme dönemi hakkında merak edilenleri Ege Telgraf Gazetesi’ne anlattı… İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde kariyerine başlayan Aksoy, “Çocukluğumdan beri hayalim ve idealim, söz ve müziği kendime ait eserler yazmaktı. Her zaman da yazmaya çalıştım. Dolayısıyla hayatıma bu şekilde devam ettim” dedi.  Kendinizden biraz bahseder misiniz? Ben Sinan Efe Aksoy. 28 yaşındayım. İzmir’de doğdum büyüdüm. Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'nde keman ve piyano eğitimi aldım. Ardından Dokuz EylüÜniversitesi sahne sanatları opera bölümünü kazandım. 2014 yılında İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde sözleşmeli olarak yer aldım. Aspendos Opera Festivali'ndeydim. Sonrasında operaya devam etmedim. Çünkü çocukluğumdan beri hayalim ve idealim olan şey, söz ve müziği kendime ait eserler yazmaktı. POP ROCK’ Yaptığınız müzik türüne dair bilgiler verebilir misiniz? Sahnede yaptığın müzik ile ürettiğim eserler her zaman aynı olmayabiliyor. Sahnede popüler kültürü yakalamaya çalıştığımız zamanlar oluyor. Bu durumu genel olarak pop rock ve indie diye cevaplayabilirim. Film müziği yaptığım için yeri geldiğinde her tarz eser üzerinde çalışmalar yapılabiliyor. Pandemi süreci sizin için nasıl geçti? Pandemi bütün müzisyenleri olduğu gibi bizi de çok etkiledi. Çok büyük bir mali kriz. Aynı zamanda manevi olarak da psikolojik açıdan da büyük bir yıpranma süreci. Çünkü evdesin, ortalama iki yıla yakın bir süredir hiç sahne yapamıyorsun. Ben zaten salgından önce de film müziği yapıyordum. Doğru değerlendirdim ve üretim yapmaya devam ettim. Pandemiden önce sahneler yoğun olduğu için vakit ayırtmak zor oluyordu. Ancak bolca vaktim olduğu için çalışmaya devam ettim. Son yaptığım filmin adı ‘Fısıltı’. Vizyonda değil kurgu aşamasında. Ondan önce Cin Bebek serisini yaptım. İlk göz bebeğim ise Bambaşka adlı bir aşk filmiydi. Boyoz Akademi ile çalışıyorum. İzmir'de en öncü film yapımcıları da Boyoz Akademi diyebilirim. Salgın sürecinde yardım alabildiniz mi? Yanlış hatırlamıyorsam bu yılbaşına kadar hiç destek almadık. Bu yıl alabildik. Bu süreçte neler yaptınız? Aslında müzisyen olarak yoğun bir hayatım vardı. Akşam sahnesi 1 ya da 2'ye kadar sürüyordu. Gece eve git, uyu, uyan, kıyafetlerini hazırla, ütüle, yola çık ve yine sahne. Kısacası kendime pek zaman ayıramıyordum. Bu süreçte spor yaptım, kendimi daha iyi tanıdım, başka uğraşlar edindim. Evdeki kısıtlı olanaklarla elimden geleni yapmaya çalıştım. İZMİR PALAZLANIYOR’  Sizce şuan İzmir'in müzik piyasası nasıl? Üretim olarak eskiye bakarsak daha iyi. Çünkü eskiden insanlar kendilerine ait bir şey yapmak istedikleri zaman toparlanıp İstanbul'a gidiyordu. Ve oradan yapmaya çalışıyordu. Hala mecbur kalındığı durumlar oluyor ama en azından son zamanlarda İzmirli sanatçılar olarak İstanbul standartlarına yakın kayıtlar, klipler çekmeyi başardık. Herkesin artık home stüdyosu var. Eskiye göre daha sağlıklı kayıt alabileceğimiz ekipmanlar var. Bu konuda İzmir palazlanmaya başladı. Daha fazla olması gerekiyor ama olmuyor maalesef. Çünkü bu konuyla ilgili burada çok fazla yapım şirketi yok, bu konuyla ilgili mali bir yatırım destek yok. İstanbul’da da kendin yapmak zorundasın fakat doğru bağlantılarla destek almak mümkün. Aslında İzmir'in müzik piyasası kötü ama kötü gibi durmuyor. Çünkü pandemiden çıktığımız bir sezonun içerisindeyiz. Ayda 26 gün sahne alıyorum. Bazen güne iki sahne sığdırmaya çalışıyorum, insanlar müziğe ve eğlenceye doyabilsin diye. Dolayısıyla müzik piyasası iyiymiş gibi duruyor. İzmir'de bir müzik grubu yükselebilir mi? Gerçekten bu işte şans denilen şey çok önemli. Olması gerekiyor. Bazen gerçekten çok iyi de iş yapsan, para da döksen olmayabiliyor. Sadece İzmir'de değil Türkiye'nin birçok yerinde çok güzel işler yapıp, çok paralar harcayıp hala isimsiz kalanları tanıyorum. Benim eşim, dostum, arkadaşlarım da var. Ben bunla ilgili henüçok büyük bir çaba içinde değilim. Ama İzmir'den çıkılabilir. Gelecek için planlarınız neler? Sinan Efe Aksoy adını daha çok duyabilecek miyiz? Umarım duyarız. Sinan Efe Aksoy adını değil ama benim kendi içimde yaşadığım şeyleri söze ve müziğe döktüğüm halde yani eserlerimi duymanızı tercih ederim. Bu bir müzisyen için büyük motivasyon kaynağı. İleri tarihlerde bir albüm ya da single çıkarma planınız var mı? Var. Aslında salgın sürecinde kayıtlarımızı yaptık. Fakat sadece kayıt değil kayıt sonrası aşaması da göründüğü kadar kısa değil. Ayrıca maliyetli bir durum. Şu anda da iş yoğunluğu ve sezonun getirdiği o yoğunluk olduğu için üzerine eğilemiyoruz. Kasım ayı gibi üç yeni şarkı, bir film ve bir şiir kitabımı da yayına sokacağım inşallah. Müziğe yeni başlayanlara bir öneriniz var mı? -Aslında bu soruyu daha yaşlı birine sormak gerekir çünkü ben daha yolun başındayım. Ama şöyle cevap verebilirim ben aslında bir eğitimciyim. Her yıl konservatuar ve güzel sanatlara öğrenci hazırlıyorum. Benim yaşça yakın jenerasyona değil de lisede ve üniversite çağına yeni başlayacak olan müzisyenlere bir eğitimci olarak tavsiye verebilirim. Diğer şeylerde başarısız oldukları için değil de gerçekten içlerinden geliyorsa müzikle uğraşmalılar. Onun haricinde tabi ki müzik okumuyorsan müzik yapamazsın diye bir şey yok. Dışarıdan eğitim alarak da yapabilirler. Kendilerini de eğitilebilirler. Şöyle bir tavsiye verebilirim müzik, sıkı çalışmaları gereken bir şey. Hangi dalda olurlarsa olsunlar enstrümanlarına her gün vakit ayırmalılar. En önemli bulduğum şey ise müzik dinlemeleri. Çünkü gençlerimiz müzik dinlemiyor. Hep aynı şeyleri dinliyor. Çok daha geniş bakmaları gerekiyor. Ben bütüöğrencilerime bunu aşılamaya çalışıyorum. Türkü de dinlemek lazım, Türk Sanat Müziği de dinlemek lazım, rock da dinlemek lazım, pop da dinlemek lazım. Ne dinliyorsan onu yapacaksın diye bir şey yok. Yani diğer insanlarında ne yaptığını bir görmek gerekiyor. TOLGA YAMAN/ERTUĞRUL DAŞÇI