Avcılar’da otel işletmeciliği yapan Nuri Yıldız ve Esra Yıldız çiftinin katledilmesine ilişkin davada maktulleri öldürdükleri iddia edilen yeğenler hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık Ferhat Yıldız, "Amcam benim baba yarımdır. Çocukları kadar ben de acı çekiyorum. Fatih’te bulunan amcama ait otelde çalışmaktaydım. Amcam bana ortaklık teklif etti. Aramızdaki anlaşmaya göre otelin yüzde 25 hissesi için 150 bin lira kapora, 450 bin lira da hisse bedelini amcama ödedim. Kasım ayında da otelin yüzde 25 hissesi tarafıma devredilecekti. Hisse devri ile ilgili yengemin de rızası vardı. Ben otelin her şeyi ile ilgileniyordum. Amcam sadece denetlemeye geliyordu" dedi. Sanık Ferhat Yıldız savunmasında, “Olay günü kardeşim Aleyna’yı aradım. Beni almasını istedim. Saat 19.00’da kardeşim beni almaya geldi. 40 dakika sonra eve vardık. Saat 21.00 gibi odama geçtim. Ağabeyim Mühyettin Yıldız salonda oturuyordu. Saat 02.00 - 03.00 gibi amcamın aracının yandığına ilişkin haberlerin geldi. Sonrasında yengemin öldürüldüğünü öğrendiğim. Yengem Esra’nın evine giren iki kişiden birinin ben olduğuna dair teşhisi kesinlikle kabul etmiyorum. Annem, babam ve kardeşime polis tarafından baskı yapılmıştır. Kasten öldürme olayı bizim üzerimize yıkılmak istenmektedir. İftiraları kesinlikle kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. “Yengemin evine gitmişsem, neden telefonumu yanımda taşıyayım” Savunma yapan tutuklu sanık Mühyettin Yıldız ise amcası Nuri Yıldız ve yengesi Esra Yıldız’ı öldürmek için hiçbir sebebinin olmadığını, daha önce cezaevinde kaldığı için özgürlüğünün kendisi için önemli olduğunu ifade ederek, "Olay günü kız arkadaşım ile buluştum, akşam evine bıraktım. Saat 00:00’da uyudum. Bu süreçte hiç evden çıkmadım. HTS raporları kabul etmiyorum. Yengemin evine gitmişsem, neden telefonumu yanımda taşıyayım. Annem polis baskısıyla beni teşhis etmiş. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu. "Ferhat’ın üzüldüğüne şahit olmadım" Öldürülen Nuri Yıldız’ın oğlu Umut Yıldız ise beyanında, "Sanık Ferhat Yıldız otele gelerek, ortak olmak istediğini babama söyledi. Ferhat paranın arabada olduğunu söyledi. Babam 'madem parayı buraya kadar getirmişsin, kasada emanet olarak tutalım' dedi. 150 bin lira olduğunu duydum. Sonrasında babam ile Esra ablanın öldürüldüğünü öğrendik. Babamın bulunduğu gece Ferhat bana babam ile ortak olduğunu, 600 bin lira verdiğini söyledi. Olayın şoku ve üzüntüsü içerisindeydim, söylediklerini öteledim. Bu sırada Ferhat’ın üzüldüğüne şahit olmadım. Bizimle gasilhaneye veya mezarlığa gelmedi, öldürenleri merak ettiğini duymadım" dedi. “Ben sanıkların bu cinayeti yıllardır planladıklarını düşünüyorum” Nuri Yıldız’ın kızı Sevda Yıldız ise, "Ben sanıkların bu cinayeti yıllardır planladıklarını düşünüyorum. Ben, Esra abla ve babam oturduğumuzda babam, ‘Ferhat’ı işe aldığını’ söylemişti. Ben de kendisine neden işe aldığını, Ferhat’ın çalacağını, çırpacağını kötü bir kişilik olduğunu söyledim. Ferhat ve ailesinin bizim ailemize küçüklükten beri düşmanlık beslediklerini, amaçlarının babamı öldürüp 'Ferhat otele ortak oldu' dedirtmek olduğunu düşünüyorum. Bizi küçük gördükleri için kandıracaklardı” şeklinde konuştu. Babasının ortaklık olaylarını sevmediğini, daha önceden kardeşleriyle ortak olduğunu ve sonrasında ortaklıktan çıkardığını anlatan Sevda Yıldız, "Babam bulunduktan sonra adli tıpta otopsi yapılırken sanıkların babası Fatih Yıldız, benim yanıma gelerek 'Otel artık bizim. Ferhat oraya ortak oldu' dedi. Hatta otelin mülk sahibi, amcamı uyardı. Babamın kırkını yapacağımız sırada bir kez otele gittim. Otele gittiğimde Ferhat oradaydı ve bana 'Olayın üstünden 2 ay geçti. Artık faili meçhul oldu. Katiller bulunmaz bundan sonra' dedi. Sanıklardan şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum" dedi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıkların fotoğrafları çekilerek, video görüntülerindeki şahısların sanıklar olup olmadığı hususunda dosyanın bilirkişiye gönderilerek, rapor aldırılmasına karar verdi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede olay şöyle anlatıldı: 11 Ekim 2021 tarihinde Esenyurt Haramidere mevkiinde otoyol kenarında bulunan araç yanar vaziyette bulundu. Söndürme işlemleri sırasında yapılan incelemede aracın içinde kimsenin bulunmadığı ve aracın dış kısmında kan olduğu tespit edilirken, şoför mahallinde maktul Nuri Yıldız’a ait nüfus cüzdanı bulundu. Nuri Yılmaz’a ulaşmak için Denizköşkler Mahallesi'nde bulunan ikametine gidildiği kaydedildi. Evin kapısının kilitli olması üzerine çilingirle kapının açtırılıp içeri girildiğinde maktulün eşi Esra Yıldız’ın boğazının kesilerek öldürüldüğüne ve yapılan aramalar sonucunda Beylikdüzü’nde cesedi bulunan maktul Nuri Yıldız’ın başına isabet eden 3 kurşunla hayatını kaybettiğine yer verildi. Soruşturma kapsamında incelenen güvenlik kamera görüntülerinde Esra Yıldız’ın öldürüldüğü gece evine gelen koyu renk şapkalı ve maskeli iki erkeğe kapıyı açtığı, bu kişilerin 10 dakika sonra binadan çıktıkları tespit edildi. Nuri Yıldız’ın ise, Beyoğlu’ndaki bir otelden tek başına ayrıldıktan sonra, bir parkın önünde dörtlüleri yanan bir otomobilin önünde durduğu, daha sonra Edirne yönüne gittiği belirlendi. Şüphelilerin kullandığı cep telefonu hatlarının HTS kayıtlarının incelenmesi üzerine şüphelilerin olay saatinde evde olmadıkları belirlendi. Yapılan araştırmada şüpheliler, maktul Esra Yıldız’ın bulunduğu konuta girdikleri kamera görüntülerinde ve HTS kayıtlarından tespit edildi. Tespitler sonucunda şüpheliler Ferhat Yıldız ve Mühyettin Yıldız olduğu belirlendi. Otomobili park edip ayrılan şüphelinin ise Aleyna Yıldız olduğu teşhis edildi. Hazırlanan iddianamede, 3 sanık hakkında ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 ayrı suçtan 9’ar yıl hapis cezası talep edildi. İHA