Halk sağlığı uzmanları ikinci dalga olarak nitelenen sürecin aslında ilk dalganın devamı olduğunu belirtirken, sonbahara ilişkin hayati uyarılarda bulunuyor. İzmir Tabip Odası, düğün, asker uğurlaması gibi toplu etkinliklerin yasaklanması ve okullarda uzaktan eğitimin sürdürülmesini tavsiye ederken, önümüzdeki süreçte aralarında sokağa çıkma kısıtlamasının da bulunduğu ve kış aylarında uygulanan diğer birçok yasağın yeniden gündeme gelebileceğini duyurdu. Özellikle son günlerde artış trendine giren vaka sayıları ve pandemi sürecinde gelinen noktaya dair Ege Telgraf'a değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, şunları söyledi: "Önce benden uzakta dediğimiz bu virüs ne yazık ki artık yavaş yavaş herkesin semtine, sokağına, hatta apartmanına kadar gelmeye başladı. Bu yaşanan ikinci dalga da değil. Birinci dalga geçmedi. İkinci dalganın başladığını söyleyebilmek için öncelikle birinci dalganın sönümlenebilmesi lazım. Başından beri bilim insanları tedbirler ile bu yaz birinci dalganın bitebileceğini öngörüyor ve sonbahar aylarında da ikinci dalga yaşanabilir diyerek uyarılarda bulunuyorlardı. Fakat gördüğümüz kadarı ile birinci dalga bitmediği gibi, virüs yeniden bir yükselişe geçmiş durumda. Yaşadığımız tablo tabii ki normal değil. Pandemi ile mücadelede asla rehavete, rahatlamaya yer yoktur. Bilimsel veriler ışığında tedbirleri arttırmak ya da azaltmak mümkün. Bunun için de sahadan alınan verilere göre analizler yapılmalı. Haziran'da başlayan yeni açılım süreci ya da normalleşme süreci sonrasında bir vaka artışı var ise ki belli bir şekilde bu var, demek ki alınan kararlar doğru değil. Virüsün etkileri azalacağı yerde artıyor. Tedbirler acilen gözden geçirilmeli ve mevcut duruma göre kararlar verilmeli."

EYLÜL ENDİŞESİ

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, Eylül ayından itibaren yaşanacak sürece ve vakalardaki yükseliş trendine dair ise şunları söyledi: "Sonbaharda gerek havaların soğumaya başlaması ve grip ile enfeksiyon riskinin artması, gerekse insanların açık ortamlardan kapalı ortamlara dönüşüyle birlikte virüs tehdidi artacaktır. Hastalık kapalı ortamlarda daha hızlı yayılacak ve bulaşma riski de artacaktır. Genelde zaten mevsimsel grip artacakken, korona virüs bununla birlikte daha hızlı yayılacaktır. Özellikle mevsimsel gribe karşı herkesin aşılanması gerekiyor. Zatürre gibi bu dönemde tehlikeli hastalıklara karşı koruyucu aşılar yapılmalı. Devletin buna göre aşı stoklarını şimdiden hazır tutması ve tedbirleri alması gerekir. Tüm bunlar için şimdiden ön hazırlıklara başlanmalı. Buna benzer birçok ek tedbirin gözden geçirilmesi lazım. Bilhassa vakaların sık görüldüğü bölgelerde ayrı önlemler gecikmeden hayata geçirilmeli. Bir kararın geç alınması da riski yükseltir. Süreçte giderek azalması gereken vaka sayısı gün geçtikçe artıyor. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada Mart ve Nisan ayında başladığımız noktaya dönecekmişiz gibi değerlendirmeler yapılıyor. Avrupa'nın birçok ülkesinde eski kısıtlamalar gündeme gelmeye başladı. Gereksiz şekilde pandemi tedbirlerinin de arttırılmasından yana değiliz ama şartlar bunu gerektiriyorsa da kısıtlayıcı önlemler elbet de alınmalı. Alınacak tüm önlemler bilimsel verilere dayanmalı. Etkisi, faydası olacak önlemler doğrudur. Ancak etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamış uygulamaların çok büyük bir etkisi olmayacaktır. Doğruluğu kanıtlanmamış önlemler değil, pandeminin artış hızını kesecek tedbirler gündeme getirilmeli. Pandemi en çok topluluk durumlarında ortaya çıkar. Düğün, cenaze, taziye, asker uğurlamaları, toplu ibadetler gibi durumlar pandeminin yayılmasında önemli bir etken. Bunlara sınırlama getirilmeli. Keşke bunlara hiç izin verilmesiydi. Kurban Bayramı’nda yaşanan süreç, Ayasofya'da 350 bin kişinin bir arada bulunması gibi durumların virüsün artışında mutlaka etkisi olacaktır. Pandemi mücadelesi ciddiyet ile rehavete kapılmadan, bilimsel veriler doğrultusunda alınacak önlemlere uyularak sürdürülmeli. Bu savaşta başka türlü başarıya ulaşamayız."

‘UZAKTAN EĞİTİLMELİYİZ’

Çamlı, son olarak okullarda uzaktan eğitim sisteminin devam ettirilmesinin alınacak en doğru karar olduğuna da değinerek, "Önümüzdeki süreçte okullar açılacak. Peki okullar açılmadan önce pandemi kontrol altına alınabildi mi? Vaka sayıları düştü mü? Okullar açıldığı zaman fiziki mesafeye uygun bir eğitim hayata geçirilebilecek mi? Okulların mevcut yapısı gereken fiziki mesafe koşullarını sağlayabilecek durumda değil. Çocukları gerek derste, gerekse ders aralarında yakın temastan nasıl koruyacağız? Eğitim tabii ki de önemli ama okulların açılması doğru mu? Yurt dışında bunun örnekleri yaşandı, okullar açıldığında vaka sayılarının artışa geçtiği görüldü. Bilimsel veriler doğru değerlendirilmeli ve ona göre karar alınmalı. Gerekirse prefabrik konteynerler alınmalı, gerekirse derslikler arttırılmalı. Şu anda verilecek en doğru karar uzaktan eğitimin sürdürülmesidir. Bu ve buna benzer kararlar bilimsel verilerin ışığında alınmalı" dedi. Erman Şentürk / Özel Haber