Ülke genelinde artan vaka sayılarından nasibini alan kentlerden bir tanesi de İzmir olunca yeni yasaklar da kapıya dayandı. Son günlerde hastanelerin yoğun bakım servislerindeki doluluk ve vefat sayılarının da artması pandeminin seyrini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Normalleşme süreciyle birlikte oluşan bu durum karşısında alınması gereken tedbirlere dair İzmir Tabip Odası'ndan önemli açıklamalar da beraberinde geldi. Son bir ayda pandemi önlemlerinin gevşetilmesiyle başlayan süreci ve İzmir'de oluşan kırmızı tabloyu Ege Telgraf'a değerlendiren İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Çamlı, "Bugünlerde tam kapanma konusunun gerekliliğini konuşuyoruz. Fakat öncelikle bunun ön hazırlığının çok iyi şekilde yapılması lazım. Birtakım mağduriyetler yaşanabilir. Ekonomik ve sosyal anlamda oluşacak bu mağduriyetlerin giderilmesi lazım. Olası bir kapanmanın ardından açılım sürecinin de kademeli olarak yapılması lazım. Gıda gibi hayati önem taşıyan alanlar dışında kapanma uygulanabilir. Kapanma gerekli çünkü oluşan trende baktığımızda giderek artan bir vaka sayısı var. Giderek artan vefatlar, giderek artan vaka sayıları ve de giderek artan ağır hasta sayıları ile karşı karşıyayız. Biz şu anda Aralık ayındaki vaka sayılarına ulaşmış durumdayız" dedi.

‘ENFEKSİYON ZİNCİRİ’

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, artan vaka sayılarının temelinde önlemlerin yetersiz kalmasının etkili olduğunu belirtti ve alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı: "Yoğun bakım servisleri doldu. Yeni yoğun bakım üniteleri açılmaya çalışılıyor. Vaka sayıları bu şekilde artarsa açılan yeni yoğun bakımlar da yeterli olmayacak. Çünkü pandemiyi hastanede karşılamak doğru bir şey değil. Pandemiyi ancak sahada, bulaş riskinin olduğu yerlerde, yani bizzat birinci basamakta engelleyebiliriz. Öncelikle karşımızdaki bu enfeksiyon zincirini kırmalıyız. Temaslı takiplerini çok düzgün yapmalıyız. Karantina ve izolasyon takiplerini çok iyi yapmalıyız. Bunun iyi şekilde izlenmesi gerekiyor. Çok erken dönemlerde pozitiflerin saptanabilmesi için test sayısını arttırmalıyız ki, hasta olup da yoğun bakıma gelen hastaların artmasına izin vermeyelim. Bu yüzden sadece hastanede karşılarsak, bir süre sonra yoğun bakımların yetmeyeceği belli. Bu zaten tüm dünyada böyle oldu. Pandemi mücadelesi ikinci ve üçüncü basamakta, yoğun bakımlarda ve pandemi servislerinde olmaz. Bu mücadele birinci basamakta, bizzat bulaş zinciri kırılarak yapılır. Daha çok test yapılması, pozitif temaslıların yakın takipleri, etkin bir filyasyon çalışması ve tabii ki de aşının hızlandırılması gerekiyor. İlk başta enfeksiyonun yayılmasının durdurulması lazım. Salgının yayılmasında zincirin kırılması için bu önemlidir. Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirerek ve birinci basamakta mücadele etmeliyiz. Mücadele etkin hasta takibi ve filyasyon, düzgün bir karantina sistemi ve izolasyon uygulamasıyla olur. Yoksa hastaları hasta oldukça tedavi etmekle olmaz. Bu durum sivrisinekleri yok etmek için sivrisinekleri öldürmekle sağlamak gibidir. Biz bizzat bataklığı kurutmak zorundayız. Asıl kaynağa inmek ve bulaş riskini yok edecek şekilde birinci basamakta mücadele etmek zorundayız." Erman Şentürk / Özel Haber