Türkiye’nin önemli dış pazar ürünlerinden biri olmasının yanında ülke içinde de sofraların vazgeçilmezi olan su ürünlerinde salgın nedeniyle büyük bir daralma yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyle önemli bir döviz girdisi sağlayan akuakültür; diğer adıyla kültür balıkçılığı sektöründe ürünler satılmadığı için kafesler dolup taşarken avcılıkta da durum farklı olmadı. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Meclis Başkan Yardımcısı Haluk Tuncer, korona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hem iç hem de dış pazarda büyük bir düşüş olduğunun altını çizerek maliyetlerin arttığını söyledi.

‘PAZARLAR DURDU’

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis Başkan Yardımcısı Haluk Tuncer, salgın nedeniyle tüm dünyada su ürünleri sektörünün tüm dinamikleriyle etkilendiğini söyleyerek kültür balıkçılığının dayandığı alanın ihracat olduğunu, Türkiye’nin tüm pazarlarının bir anlamda kapandığını belirtti. Türkiye’de üretilen çipura ve levreğin yaklaşık 160 bin tonunun ihracat ürünü olduğunu belirten Tuncer, “Salgın sürecinde lojistik alanında yaşanan problemler ister istemez sektörü etkiledi. Ülkeler arasında ticaret süreçleri yavaşladı. Avrupa’nın ve Rusya’nın durumu ortada, ABD’ye yolcu uçaklarıyla ürünler gidiyordu, uçaklar durduğu için bu pazar tamamen bitmiş durumda. Yani tüm ihracat kapıları bir anlamda kapanmış oldu. İlk üç ay ihracat rakamlarında küçük bir düşüş görülüyor ancak asıl pandemi süreci tüm dünyada nisan ve mayıs aylarında yoğunlaştı. Bu ayların ihracat rakamları henüz açıklanmasa da daha ciddi düşüşler olduğunu söylemek zor değil. Belli resmi bir istatistiğe dayandıramıyoruz ama sektörümüzdeki paydaşlarla konuştuğumuzda söylenen olması gereken hacmin yüzde 50 altına indiğimiz yönünde” dedi.

‘TALEP ARTMADI’

Turizmdeki duraklamanın sektörü olumsuz etkilediğini belirten Tuncer, diğer gıda kalemlerine olan talep artışının su ürünlerinde yaşanmadığının altını çizdi. Başkan Yardımcısı Tuncer şöyle konuştu: Turizmdeki duruş sektördeki sorunu daha da büyüttü. Çünkü su ürünlerini genelde insanlar evlerinin dışında, restoranlarda ve turizmin yoğun olduğu bölgelerde tüketiyor. Süpermarketlerde satılan ürünlere talep bir miktar arttı. Ancak bunun, sektörün satış hacmindeki payı çok düşük. Dahası AVM’lerin kapatılmasıyla, buralarda su ürünlerine geniş reyonlar ayıran, iyi bir pazarlama alanı olan süpermarketler de çalışmayı durdurdu. Dolayısıyla buradaki artışın da sektöre pek can suyu verdiği söylenemez. Pandemide et, tavuk, bakliyat gibi ürünlerde yaşanan tüketim artışı balık ve diğer su ürünlerinde yaşanmadı. Halbuki baktığımızda çok değerli bir gıda, bağışıklık sistemini destekliyor, yüksek protein, omega 3 gibi kıymetli öğeleri barındırır. Normal dönemlerde de tüketim zaten yeterli değildi bu süreç de balığa ve diğer su ürünlerine talebi arttırmadı.

‘MALİYET YÜKÜ ARTIYOR’

Av yasaklarının başlamasıyla balıkçıların denize açılmadığını belirten Haluk Tuncer, kültür balıkçılığında da satışların yavaşlamasıyla stok artışı yaşandığını dile getirdi. ‘Satılmayan stoklarla ilgili sorunlar yaşamaya başladık’ diyen Tuncer, “Ürünler kafeslerde kaldı. Normalde hızlı bir sirkülasyon olur, yavrular ürünlerin satılmasıyla boşalan kafeslere alınır büyümeleri sağlanırdı. Balık satılmadığı için hepsi birbirini bekliyor, normal olarak da stoklar şişiyor, yer sıkıntısı baş gösterdi. Balığın da ideal porsiyon boyutunu kaçırma riski oluştu. Hasat zamanı geliyor ancak tüketime gönderemiyorsunuz. Üretici de yem kısıtlamasına giderek büyümenin önüne geçmeye çalışıyor. Haliyle mevcut ürünleri yetiştirmenin maliyeti de artmış durumda. Bu süreçte hem satışla hem de üretimle ilgili süreçlerde balık üreticisinin üzerine yük bindi” ifadelerini kullandı.

‘CAN SUYU OLUR’

Hükümetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı destek paketiyle ilgili de konuşan Tuncer, desteğin sektöre can suyu olacağını belirterek, “Zannediyorum bu ve benzeri sıkıntıları gören Hükümet de bu son destek paketiyle bir nebze sektöre can vermek istedi. 100 bin kilograma kadar üretimde, paketlenmiş ürünler için kilo başına iki lira üreticiye destek sunuyor. Bu küçük üreticiler için çok sevindirici. 200 bin liralık bir katkı koymak anlamına geliyor firmalara, bir can suyu bu. Her türlü destek sektöre şuanda olumlu yansıyacaktır. Bizim asıl beklentimiz normalleşmenin bir an önce sağlanarak turizmin canlanması, restoranların açılması. Tabii hiç kimsenin can sağlığı riske atılmadan normalleşmek. Eğer yazın bir kısmını sektör yakalayabilirse sıkıntılarımızın da bir kısmı ortadan kalkacaktır” şeklinde konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber