Bornova'nın Pınarbaşı semtindeki özel bir şirkete ait taş ve mıcır ocağı, yöre halkının tepkisine neden oluyor. Taş ocağından gelen tozlar nedeniyle evlerinin penceresini açamadıklarını, vurgulayan vatandaşlar, patlatılan dinamit nedeniyle de korku ve tedirginlik yaşadıklarını söylüyor. Toz nedeniyle hastalanmaktan korktuklarını belirten mahalleli, yoğun kamyon trafiğinin de gürültü kirliliğine yol açtığını belirtiyor. Geçen yıllarda da ruhsatı veren Bornova Belediyesi’nden ocağın taşınmasını isteyen mahalleli, şimdi de sorunlarını Ankara’ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na taşımaya hazırlanıyor. ‘TAŞ VE MICIR OCAĞI BURAYA ZARAR VERİYOR’ MHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Cemil Çulhaoğlu, dinamitle yapılan patlatılmalar nedeniyle evlerin deprem anında olduğu gibi sallandığını belirterek yerleşim yerinde bu ocağın olmaması gerektiğini iddia etti. Çulhaoğlu, Bornova’nın Pınarbaşı Mahallesi’nin 850 yıllık tarihi bir geçmişi olduğunu hatırlatarak "Taş ve mıcır ocağı, buraya zarar veriyor. Ocağın bulunduğu yerin 500-600 metre ilerisinde okullar var. İşletmede yapılan, en ufak dinamit patlatması dahi çevrede korku ve paniğe neden oluyor. Patlamalar genellikle sabah saatlerinde yapılıyor ve deprem oluyormuş gibi sarsıntı meydana geliyor” diyor. Mahallede oluşan toz ve dumandan dolayı camların açılamadığını ve KOAH ile astım hasta sayısının arttığına dikkat çeken Çulhaoğlu, “Biz 13 bin imza topladık. Bornova Belediyesi başta olmak üzere pek çok yere, ruhsatın iptali için başvurumuzu yaptık. Şimdi de Ankara’ya konuyu taşıdık. Çevre Bakanlığı tarafından açıklanan hava emisyon ölçüm raporunda da Pınarbaşı'nın hava kirliliğinin ciddi boyutta olduğu açıklandı. Bölge orman sahasında. Aynı zamanda yoğun bir yerleşme bölgesi oldu. Normal şartlarda taş ve mıcır ocağı ruhsatı verilmemeliydi" dedi. Bornova Belediyesi'nin AK Parti Meclis Üyesi Akın Dalgıç ise, "Herkes temiz bir ortamda çocuklarını büyütmek ister. KOAH hastalıklarının çoğalmasından nedeniyle işletmenin daha farklı bir yere taşınmasını istiyoruz. Umarım bu isteğimizi geri çevirmezler" diye konuştu. 'BU GÖRÜNTÜ İZMİR'E YAKIŞMIYOR' Taş ocağından önceki Pınarbaşı ile şimdi yaşadıkları mahalle arasında büyük fark olduğunu ifade eden Kemalpaşa Mahalle Muhtarı Koray Doğru, "Eskiden burası yeşildi. Temiz bir havası vardı. Artık sadece toz ve toprak var. Çevredeki yeşil alanın üzeri toz bulutuyla kaplandı. İnsanlar; temiz hava solumak, patlamaların olmadığı günlere uyanmak istiyor. Semtimiz; yaşanmaz bir yer oldu. Bu sadece Pınarbaşı'nın değil, İzmir'in de sorunu. Toz bulutu, tüm Körfez'in üzerini kaplıyor. İzmir'e girişte, sağınız ve solunuzda taş ocaklarını görüyorsunuz. Bu görüntü, İzmir'e yakışmıyor" diyor. ‘ÇAMAŞIRLARIMIZI TEMİZ ASIYORUZ PİS ALIYORUZ’ Gürpınar Mahalle Muhtarı Osman Bağcı’da ocağa duyduğu tepkiyi dile getirdi:   "Okullarımız, ocağın olduğu bölgeye çok yakın. Dinamit patladığında tedirgin oluyoruz. Biz de Pınarbaşı'nı ocaktan kurtarmak adına geçen dönem çok uğraştık. Eskiden Pınarbaşı'nın havası temiz. Şimdi gelin görün artık tozdan geçilmiyor. Çamaşırlarımızı temiz asıyoruz, pis alıyoruz. Artık bıktık". ‘MAHALLEDE KAMYON TRAFİĞİ VAR' Mahallelerinde taş ve mıcır ocağı ruhsatı verildikten sonra hayatlarının değiştiğini kaydeden Mustafa Kanöz’de “ Pınarbaşı, geçmişte şehre en yakın mesire yeriydi. Şimdi gelin görün ki bu ocak, mahalleyi hastalığa boğudu. Balkonlarımıza çamaşır asamıyoruz, KOAH hastası dışarıya çıkamıyor. Yıllarca belediyeye müracaatta bulunduk ancak sonuç alamadık. Sürekli mahallede kamyon trafiği var. Bu ocağın artık Pınarbaşı'ndan kalkmasını istiyoruz" diye ifade etti.