Bahar ayları, astım hastaları için zorlu bir dönem olabilir. Polen yoğunluğunun arttığı, hava değişimlerinin sıklaştığı ve çevresel tetikleyicilerin çoğaldığı bu dönemde, astım hastalarının dikkatli olması hayati önem taşıyor. Medicana Kadıköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Göğüş, bahar aylarında astım hastalarının nasıl korunması gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Polen Yoğunluğu ve Dışarıda Geçirilen Süre: Risk Artıyor
Nisan ve mayıs aylarında yoğun olarak görülen polenler, astım hastaları için önemli bir tehdit oluşturuyor. Açık havada geçirilen zamanın artmasıyla birlikte, polenlere maruz kalma riski de yükseliyor. Ağaç, çimen ve ot polenleri özellikle bahar aylarında en yüksek seviyelerine ulaşırken, bu polenlerin astım semptomlarını tetikleyebileceği unutulmamalıdır. Dr. Güler Göğüş, dışarı çıkarken alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: Gözlük ve maske kullanımı, eve geldikten sonra kıyafetlerin değiştirilmesi ve mümkünse duş alınması. Ayrıca polen yoğunluğunun en yüksek olduğu sabah saatlerinde dışarı çıkarken dikkatli olunmalı, dışarı çıkış saatleri buna göre planlanmalıdır.
Evde Alınacak Basit Önlemlerle Astım Etkileri Azaltılabilir
Astım hastaları, evde de bazı basit önlemlerle hastalıklarını kontrol altına alabilir. Toz tutan halılar, perdeler, peluş oyuncaklar ve evcil hayvan tüyleri, evdeki alerjik tetikleyiciler arasında yer alır. Haftalık temizlik düzeni, nem oranının kontrolü ve hava filtreleme sistemleri, astım hastalarının yaşam kalitesini iyileştirebilir ve atakların önlenmesine yardımcı olabilir. Evde alınacak bu önlemler, astım hastalarının bahar aylarını daha rahat geçirmelerini sağlayabilir.
Astım hastalarının yaşam kalitesini koruyabilmesi için doktor takibi ve ilaç kullanımının aksatılmaması gerektiğini belirten Dr. Güler Göğüş, astım tedavisinin kişiye özel olduğunu vurguladı. Düzenli solunum testleriyle hastalığın seyri izlenmeli, semptomlar artarsa tedavi yeniden değerlendirilmelidir. Dr. Göğüş, "Maalesef birçok hasta kendini iyi hissettiğinde ilaçlarını bırakıyor. Bu da atak riskini artırıyor" diyerek ilaç kullanımının sürekli olmasının önemini belirtti.