Üsküdar’daki Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Merkezi'nde eğitmenlik yapan Fatoş Sarpkaya, öğretmenlik kariyerini, soğuk porselen hamuru ile sanat yapmaya dönüştüren bir isim. 2005 yılında edebiyat öğretmeni olarak mezun olduktan sonra, otizmli bireylerle çalışmaya başlayan Sarpkaya, hobi olarak başladığı soğuk porselen çalışmalarını zamanla bir tutkuya dönüştürmüş.
“ELE YAPIŞMAYAN FORMÜL”
Geliştirdiği kendi formülüne sahip hamuru ile porselen çiçekler üreten Sarpkaya, ilk başlarda hamurun kalitesiz olduğunu ve bu yüzden işe yaramadığını belirtiyor. Ancak yıllar süren denemelerle mükemmel bir hamur elde ettiğini söyleyen Sarpkaya, "Bu hamur, esnek, kırılmayan ve her türlü yüzeye uygulanabilen, çalışırken ele yapışmayan bir formül" diyor. Onun hamuru, dünya genelinde aynı alanda çalışanlar arasında dikkat çeken bir seviyeye ulaşmış durumda.
“ZARİF VE UZUN VADELİ”
Çiçeklere olan özel ilgisi ise çocukluk yıllarına dayanıyor. Köyde büyümesinin etkisiyle doğadaki çiçeklerden ilham aldığını ve bu konuda yoğun çalışmalar yaptığını belirten Sarpkaya, öğrencileriyle birlikte doğadaki bitkilerin yapısını, damarlarını, yapraklarını ve tohumlarını incelediklerini aktarıyor. Her çiçek, Sarpkaya ve öğrencileri için sadece bir şekil değil, içinde bir hikaye barındırıyor. Soğuk porselenle yapılan bu çiçekler, her birinin ruhunu taşıyan, zarif ve uzun yıllar muhafaza edilebilen eserler olarak ortaya çıkıyor.
“FARKLI ANLAM”
Yırtılmadan son derece ince açılabilen hamurla yapılan çiçekler, plastik çiçeklerden çok daha özenli ve dayanıklı. Bu sanat, sadece dekoratif objelerde değil, tablolarda, minyatürlerde ve hatta yapma bebeklerde de kullanılıyor. Sarpkaya, çiçek yapımı sürecinde her bir öğrencinin eserine kendi dokunuşunu kattığını belirterek, "Çiçekler, sadece bir formüle dayalı olarak değil, her öğrencinin elinde farklı bir anlam kazanıyor" diyor.
