Yağmur Daştan- EGE TELGRAF- Türkiye siyasetinde günlerdir yaşanan hareketli gelişmelerin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak resmen açıklandı. Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, muhalif liderlerin zirvesinde gerçekleşen gelişmeleri yorumladı. AKŞENER CİDDİ RİSK ALDI 3 Mart'ta masadan kalkan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak teklif ederek yeniden masaya dönmüştü. Dönüşün ardından 6’lı Masa’nın 11 maddelik ortak mutabakat metniyle Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasını değerlendiren Prof. Dr. Tosun, “Sayın Akşener, geçtiğimiz cuma günü yaptığı konuşmayla ciddi risk aldı. Fakat anladığım kadarıyla daha sonra yapmış olduğu değerlendirmeyle alınan bu riskin İYİ Parti’nin seçimlerdeki performansına etkisinin çok yüksek olacağını düşündü. Böylece de karar değişti. Fakat Masa’ya dönme konusundaki karar da bence kolay alınamadı. Çünkü İYİ Parti içinde azımsanmayacak ölçüde Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olan, özellikle elitler düzeyinde bir kesim var. Bu kesim, özellikle ideolojik anlamda partiyi merkez sağa taşımak istemesinden ayrı düşünen, partinin milliyetçi çizgide konumlanmasını isteyen elitler. Sayın Akşener bu konuya daha pragmatik daha realist bakıyor... Türkiye’de toplumun nereye doğru evrilmekte olduğunu, siyasetin merkezde konumlanmasının avantajlarının neler olduğunu görebilen bir siyasi aktör. Dolayısıyla tercihini yeniden Masa’ya dönmekten yana kullanmıştır. İki Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak görev alma isteğinin nedeni de bu adaylara başından beri bir teveccüh gösterilmesi. Bunu sağlamak suretiyle en azından İYİ Parti’nin talepleri de bu formülle karşılanmış oldu. Sonuçta Kılıçdaroğlu aday olarak kamuoyuna sunuldu” dedi. O İFADEYİ YORUMLADI Akşener'in, cumhurbaşkanı adayının açıklandığı anlardaki surat ifadesi dikkatlerden kaçmadı. Konu özellikle sosyal medyada gündem olurken bir yorum da Prof. Dr. Tosun’dan geldi. Tosun, “Akşener’e kimse zorla bir şey yaptıramaz. Sonuçta yüzde 10’un üzerinde oyu olan bir siyasi partinin genel başkanı ve partinin geleceği var. Bu işler zorla olacak işler değil. Bu yüz ifadesini duygusal anlamda yorumluyorum. Tabii o konuşmadaki sert sözlerinin getirmiş olduğu taraflar arasında bir gerginlik ve şaşkınlık da var. Bu durum da anlaşılabilir bir şey. Ancak sonuçtan memnun olmadığına ilişkin bir argümanın bilimsel anlamda bir karşılığı yok. Masa’da yer almak ve almamak arasındaki alternatif maliyet, çok farklı sonuçlar üretebilirdi. Burada Akşener, rasyonel akılla, ortak akılla birlikte süreci yönetmiştir” ifadelerini kullandı. ‘UNUTULUR, GİDER’ Son olarak, 72 saatlik 6’lı Masa gerginliğinin seçmene nasıl yansıyacağının sorulması üzerine ise siyaset bilimci Tosun, “Türkiye siyasetinde egemen olan bir dil var. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ülke siyasetine armağan ettiği ‘Dün dündür, bugünse bugündür’ ifadesini unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla seçmen, bunu her zaman satın almıştır. Özellikle bu süreçte daha da fazla satın alacaktır. Çünkü Türkiye’de seçmenin tek bir beklentisi var: Yarına umutla bakmak, daha iyi yaşamak. Bunun da birinci boyutu, ekonomik koşulların iyileştirilmesi; ikinci boyutu ise huzurla yaşamak. İşte, bu iki kriter dışında siyasetçilerin bu tür karar değişiklikleri seçmenin tercihinde hiç ama hiç önemli değil. Unutulur, gider. Bir süre tartışılır, bir süre elitler düzeyde olmasa bile tabanda bazı kırgınlıklar olabilir. Çünkü elitler arasında bu tür kırgınlıklar olursa süreçler yürütülemez. Tabanda bazı kırgınlıklar olur ama seçim sonrasında özellikle beklenen başarı gelirse tamamen aşılır” diye konuştu.