MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF- 31 Mart tarihindeki yerel seçimlerden istediği sonucu almaktan çok uzak kalan İYİ Parti olağanüstü genel kurul kararı aldı. İYİ Parti lideri Meral Akşener genel kurul kararını açıklamasının ardından aday olmayacağını da sözlerine ekledi. İYİ Parti’deki değişimle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin “Ayrılma kararından vazgeçerek partinin başında olması gerek İYİ Parti anayasa değişikliğinden tutun her konuda çaba gösteren bir parti konumuna gelmesi gerek” açıklaması da İYİ Parti içerisinde büyük yankı uyandırdı.
“AKŞENER KARARINDAN VAZGEÇEBİLİR”
İYİ Parti’nin güncel durumunu değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Akşener’in istifasını “Bir anlamda hem parti yönetimine hem de seçmene hesap vermiş oluyor” diye yorumladı. Tosun, “Akşener’in, başarısız genel başkanların parti yönetiminden ayrılması gerekir gibi bir etik duruşu var. Bu duruş önemli ve ilkeli. Ancak burada biraz duygusal davrandığını düşünüyorum. Çünkü yaşanılan durum sadece Meral Akşener ile ilgili bir başarısızlık değil. Kaldı ki Akşener partinin kurucu ablası ya da annesi olarak hem seçmende hem parti teşkilatında karizmatik bir meşrutiyete sahip. Duygusal bir tercih olmakla birlikte siyasetçilere ders olması açısından görülmeyen bir örnek. 2018 yılında da böyle bir ayrılma kararı vermişti. Kesin olarak aday olmaz diye bir değerlendirme yapmak için kongreye kadar beklemek lazım. Liderler tabandan gelen talepleri dikkate alıyorlar. Bu talepler çok yoğun olursa kararından vazgeçme ihtimali olabilir” ifadelerini kullandı.
“İTTİFAK PARTİNİN SONUNU GETİRİR”
İYİ Parti’nin şu an başka bir parti ile yakınlaşmasının partinin sonunu getirebileceğinin altını çizen Tosun, “İYİ Parti’nin kendi ideolojik kimliğini merkezde konumlandırarak bir merkez sağ parti olarak seçmeni geri çağırma ihtimali var. Burada rakiplerin beklentisi İYİ Parti’nin tabanındaki seçmeni kazanmak. Bu stratejiyi ele alarak yakınlaşmaya çalışıyorlar. Ancak son dönemde İYİ Parti seçmeniyle AK Parti ve MHP seçmeni arasında belirli bir sosyal mesafe oluşmuş durumda. Dolayısıyla bu seçmenin geri çağırılması pek mümkün görünmüyor. Ancak burada önümüzdeki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) izleyeceği politikalar önemli. İYİ Parti’nin bu tartışmaları sonlandırmasının tek yolu kısa sürede kurumsal kimliğini güçlendirmesinden geçiyor. Parti içerisinde yaşanan bu belirsizlik seçmenin CHP’ye doğru kaymasına neden olabilir. Bu sürecin en az hasarla atlatılması gerekiyor ki İYİ Parti merkez sağ parti olma yönünde güçlü adımlar atabilsin” dedi.
“DEĞİŞİMDE SEÇMENLE BAĞ KURULMADI”
İYİ Parti’nin kuruluş macerasının siyasette değişim adı altında başladığını söyleyen Tosun, CHP’de yaşanan değişimi İYİ Parti’nin siyasi ömrünün ilk yıllarında hedeflediğini belirtti. Tosun, “Değişim iddiasıyla yola çıkıldı ancak o değişim noktasında seçmenle bağ kurma konusunda yeterli derecede başarılı olunamadı. Partinin örgüt yapısı homojen ağırlıklı olsa da parti tabanına baktığımızda heterojen yapıyı görüyoruz. Bugün İYİ Parti’nin tabanında ülkücü, milliyetçi, Atatürkçü, liberal bir seçmen kimliği var. Değişim demek sadece genel başkan değiştirmek değildir” diye belirtti.
“ALTILI MASADAN KALKMANIN ETKİSİ OLABİLİR”
Geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimde Altılı Masada yer alan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masadan kalkması ve daha sonra geri dönmesinin bugünkü sürece olan etkisiyle ilgili olarak Tosun, “Bu durumda seçmende etkili olmuş olabilir. Çünkü seçmenin gözünde siyasette aktörlerin de kurumlarında bir tutarlılığı olması gerekiyor. Bu davranış bir miktar tutarsızlık olarak algılandı ve geleceğe yönelik güven sorunu yaratmış olabilir” diye belirtti.
“ÖRGÜT MÜ YOKSA SEÇMEN Mİ?”
Meral Akşener’in aday olmayacağını açıklamasının ardından İYİ Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu’unun adaylığını açıklamasını değerlendiren Tosun, “Kendisi ülkücü gelenekten gelen güçlü bir aktör. Parti içinde örgütte güçlü bir tabanı var ve örgütün ağabeysi olarak bilinen bir isim. Ancak parti için asıl önemli olan örgütün talepleri doğrultusunda mı hareket etmek yoksa seçmenin talepleri mi? Bunun iyi analiz edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
