Nihat AK/EGE TELGRAF- Uluslararası ekonomik dengelerin hızla değiştiği, siyasi gelişmelerin piyasalara yön verdiği bir dönemde, küçük ve orta ölçekli işletmeler ile bireyler karar vermekte zorlanıyor. Ekonominin önde gelen isimleri, hem ulusal hem de küresel ölçekte yaşanan belirsizlikleri değerlendirirken, piyasada ayakta kalmak isteyenler için dikkat çeken önerilerde bulundu.
Ekonomist Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, Prof. Dr. Hüsnü Erkan ve Dr. Osman Sirkeci, yatırımcıyı etkileyen siyasi çıkışlara, ani ekonomik dalgalanmalara ve ticaretteki dönüşümlere dikkat çekerek; panikten uzak, üretime odaklı, bilinçli ve stratejik adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
‘ÇİN ABD’NİN TEPESİNDE’
Siyasi başarıların en büyük göstergesinin ekonomi olduğunu vurgulayan ekonomist Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, “Bugün ekonomik gücün yanına ticaret gücünü de koymak zorundayız. Çünkü dünya artık sadece üretmeyeni değil, ticaret yapamayanı da affetmiyor. ABD Başkanı Donald Trump, bu gerçeği yıllar önce yaptığı bir konuşmada, "Amerika soyuluyor" diyerek, suçu dış dünyada değil, içerideki zayıf yöneticilerde aramıştı. Trump ekonomiye bir siyasetçi gibi değil, bir tüccar gözüyle bakıyor. 1999’da "Ticaret savaşları iyidir ve kazanması kolaydır" derken aslında şunu söylüyor: Güçlü olan kazanır. Kararlı olursan, kazanırsın. Bugün geldiğimiz noktada şu sözü unutmamak gerek:“Amerika'nın düşmanı olmak kötüdür ama dostu olmak ölümcüldür.” Amerika'nın bu politikaları yanlış bir şekilde Amerika'yı sert bir duvara çarptıracaksa, bu bir nevi bir büyük buhranın tekrarı olacaksa unutmayalım ki dünya şartları böyle değildi. O zaman Amerika'nın tepesinde bekleyen bir Çin yoktu” dedi.
‘GEMİYİ BATIRMAYIN’
Panikle alınan kararların sonucunun ağır olabileceğini belirten Prof. Dr. Küçüközmen, “Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik tablo, sadece Türkiye için değil, dünya genelinde belirsizliklerin hâkim olduğu bir dönem. İnsanlar "Paramı nereye koyayım, dövize mi geçeyim, altın mı alayım?" diye sorular soruyor. Ama ben diyorum ki: Panikle hareket eden her zaman kaybeder. Bu dönemde yapılacak en büyük hata, bilinmeyen sularda rastgele kürek çekmeye çalışmaktır. Ekonomide bugün bir geçiş dönemindeyiz. Sanki evlerimiz yıkıldı ve hepimiz bir süre çadırlarda kalmak zorundayız. Ama bu geçici. Elbette yeniden evler yapılacak, yeniden düzen kurulacak. Bunun için sihirli bir reçete yok. Bildiğiniz işi yapmaya devam edin, üretimde kalın. Çünkü bu ülkenin üretime, emeğe, alın terine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Bakın, ekonominin kuralları değişmedi. Sadece şartlar zorlaştı. Ama unutmayalım ki her zorlu dönem, aynı zamanda yeni fırsatları da beraberinde getirir. Bu süreçte önemli olan sağlam durmak, hesapsız adımlardan kaçınmak ve içeride üretmeye devam etmektir. Çünkü bu fırtına elbet dinecek. Önemli olan, gemiyi batırmadan rotada kalabilmek” diye konuştu.
‘LİKİTTE KAL FIRSAT KOLLA’
Ekonominin en belirsiz döneminde iş insanlarının en iyi bildiği faaliyetleri yürütmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Hüsnü Erkan, “Bugünkü ekonomik tabloya baktığımızda karşımıza çıkan en büyük sorun belirsizliktir. Piyasa sisteminin en büyük felaketi de budur zaten: Öngörülemezlik. Ve maalesef şu an içinde bulunduğumuz ortam tam anlamıyla bu belirsizliğin hakim olduğu bir dönemdir. Bu şartlarda ayakta kalmak isteyenlerin en önemli stratejisi likit kalmak olmalı. Çünkü fırsatlar aniden ortaya çıkar ve hazır olmayan o fırsatları kaçırır. Ama tabii bu likit kalma hali, kontrollü ve kayıp yaşatmayan bir yapıda olmalı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için bu dönem çok daha kırılgan. Bu nedenle nakitte kalmaları, risklerini sınırlamaları ve yakın vadede çıkabilecek fırsatlara odaklanmaları kritik. Peki, bu fırsatlar nasıl yakalanır? Öncelikle herkesin kendi iş alanını çok iyi izlemesi gerekir. Asıl faaliyet alanında yeni ne yapılabilir, hangi yan işler entegre edilebilir, buna bakılmalı” ifadelerini kullandı.
‘MERKEZDE SİYASET VAR’
Son yaşanan ulusal ve uluslararası ekonomik dalgalanmaların merkezinde artık siyasetin olduğunu belirten ekonomist Dr. Osman Sirkeci, “Gerek Türkiye gerekse uluslararası konektörde son 20-30 yılda, siyasetle iç içe geçmiş bir ekonomi düzeni oluştu. Borsalar artık sadece ekonomik verilerle değil, siyasi liderlerin ani açıklamalarıyla, savaş söylentileriyle, diplomatik hamlelerle sarsılıyor. Yani ekonomik dalgalanmaların artık merkezinde siyaset var.
Bu ortamda, ister küçük yatırımcı olun, ister ihracatçı bir işletme sahibi; her sabah sadece piyasa verilerine değil, dünya siyasetine de uyanmak zorundasınız. Çünkü borsaları çökerten artık sadece ekonomik krizler değil, bir gece yarısı atılan bir tweet, bir sınır ötesi operasyon ya da bir ticaret savaşı kararı olabiliyor” dedi.
‘MEDYA OKURLUĞU’
Spekülatif haberleri yakından takip etmenin kıymetli olduğunu belirten ekonomist Dr. Sirkeci, “Bu borsadaki hızlı dalgalanmalardan, elbette borsalarda doğrudan dövize, hisse senedine yatırım yapan küçük, orta, büyük ölçekli yatırımcı mutlaka payına düşen etkiyi alıyor. Ama öngörülü olarak davranmak, tedbir almak, hızlı düşüşlerde, ani çıkışlarda, çakılmalarda büyük zararlara uğramamak için; siyasi gelişmeleri, politik hamleleri, gümrük duvarlarını, artırılan vergileri, yapılan savaş ilanlarını, gerginleşen ilişkileri, Birleşmiş Milletler'den çıkma, NATO'ya girme, NATO'dan çıkma, Ukrayna'ya saldırma gibi spekülatif haberleri yakından takip etmek gerekir. Bilinçli bir medya okurluğuyla Trump'ın söylediği her sözün övgü mü sövgü mü, aba altından sopa göstermek mi, beyzbol sopası ile fotoğraf vermenin anlamını algılamak gerekir. Reel hayatta olduğu gibi ticarette de tehditler, riskler ve fırsatlar iç içedir. En küçük bir tehdit, yüksek bir risk mutlaka içinde kendisiyle aynı oranda veya daha yüksek oranlarda bir fırsatı, bir avantajı da barındırmaktadır. Üreticisi, esnafı, küçük yatırımcısı tehditleri de iyi okumalı, riskleri de iyi görmeli, fırsatları da avantaja çevirmek için geçmişten aldığı derslerle geleceği için iyi kararlar almalıdır. Çin pazarlarına uzaklığını Türkiye’nin coğrafi yakınlığıyla ikame etmek, bunu bir avantaja dönüştürmek; küçük üreticinin, imalatçının önünde önemli fırsatlar olarak durmaktadır” şeklinde konuştu.