Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Aydın'ın Karacasu ilçesine bağlı Geyre Mahallesi'nde yer alan Afrodisias Antik Kenti, son yıllarda hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi haline geldi. Efes Antik Kenti'nden sonra ziyaretçilerin rotasında hızla yükselen bu tarihi alan, yalnızca arkeolojik zenginliğiyle değil, etkileyici doğal çevresiyle de dikkat çekiyor.

Binlerce yıllık geçmişe sahip bir kültür mirası

Deniz seviyesinden yaklaşık 600 metre yükseklikte konumlanan Afrodisias, Menderes Nehri'nin bir kolu olan Dandalaz Çayı'nın şekillendirdiği verimli bir vadide yer alıyor. Yerleşim tarihi MÖ 5. binyıla kadar uzanan kent, özellikle MÖ 2. yüzyılda polis (kent devleti) statüsü kazanarak dikkat çekici bir gelişim göstermiş. Roma İmparatoru Augustus’un kişisel koruması altına aldığı Afrodisias, bu ayrıcalıkla birlikte vergi muafiyeti ve özerklik gibi haklara kavuşmuş.

Afrodisias Antik Kenti 3

Mermerin sanata dönüştüğü şehir

Kentin adını aldığı tanrıça Afrodit’e adanmış bu kutsal alan, Roma döneminde mermer heykeltraşlığının en önemli merkezlerinden biri haline gelmiş. Kuzeyinde yer alan Babadağ eteklerindeki mermer ocakları sayesinde Afrodisias, yalnızca Anadolu’da değil, tüm Akdeniz dünyasında ünlü heykeltıraşların yetiştiği bir okul niteliği taşımış. MS 1. yüzyıldan itibaren Afrodisiaslı sanatçılar, Roma’nın dört bir yanında imzası bulunan eserler üretmiş.

Ayakta kalan yapılar, geçmişi bugüne taşıyor

Afrodisias’ta bugün hâlâ görülebilen yapılar, kentin tarihî önemini gözler önüne seriyor. Afrodit Tapınağı, dört kapılı anıtsal giriş olan Tetrapylon, halkın toplandığı Bouleuterion (meclis binası), Hadrian Hamamı, Sebasteion gibi imparatorluk kült yapıları ve büyük stadyum, ziyaretçilere adeta antik bir şehrin ruhunu yaşatıyor. Yaklaşık 30 bin kişilik kapasitesiyle dikkat çeken stadyum, Anadolu’daki en büyük antik stadyumlardan biri olma özelliğini taşıyor.

Ege’nin Alpleri olarak biliniyor! 1150 rakımda zengin su kaynakları ve yemyeşil doğasıyla İzmir’in cenneti Ege’nin Alpleri olarak biliniyor! 1150 rakımda zengin su kaynakları ve yemyeşil doğasıyla İzmir’in cenneti

Afrodisias Antik Kenti 1

UNESCO tarafından tescillendi

Afrodisias, mimari yapılarının istisnai derecede iyi korunmuş olması ve dönemin sosyal, dini ve sanatsal yaşamına ışık tutması nedeniyle 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi. Kentle birlikte kuzeydoğusunda bulunan antik mermer ocakları da bu listeye alındı. Bu gelişme, Afrodisias’ın uluslararası alanda bilinirliğini artırdı.

Doğal dokusu ve müze zenginliği ile ilgi görüyor

Antik kent, yalnızca tarihî yapılarıyla değil, doğayla iç içe oluşuyla da dikkat çekiyor. Babadağ'ın eteklerinde yer alan mermer kaynakları ve Dandalaz Vadisi, ziyaretçilere hem kültürel hem de doğal bir deneyim sunuyor. Kentte yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan eserler, bugün Afrodisias Müzesi’nde sergileniyor. Müze, heykellerden sikkelere kadar pek çok arkeolojik eseri barındırıyor.

İzmir’den kolay ulaşım imkânı

Afrodisias’a ulaşım oldukça kolay. İzmir’den özel araçla yaklaşık 3 saat süren bir yolculukla Karacasu ilçesine, oradan da Geyre Mahallesi üzerinden antik kente ulaşmak mümkün. Yaz aylarında Karacasu’dan düzenli minibüs seferleri de sağlanıyor.

Afrodisias Antik Kenti 2

Her mevsim ziyaretçilerini ağırlıyor

Afrodisias Antik Kenti, yılın her günü ziyaretçilere açık. Yaz sezonunda sabah 08.00 ile akşam 19.00 arasında gezilebilen alan, kış aylarında ise 17.00’ye kadar ziyaret edilebiliyor. Müzekart sahipleri için girişler ücretsizken, sesli rehber hizmeti ile ziyaretçiler daha derinlemesine bilgi alabiliyor.

Tarih meraklılarının yeni gözdesi haline gelen Afrodisias, hem Roma dönemine ışık tutan kalıntıları hem de doğa ile bütünleşen atmosferi sayesinde, kültür turizminde yıldızını parlatmaya devam ediyor.

Muhabir: Berna SEVER