Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İzmir’de yaşanan sorunları ve yerel yönetimlerin çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirten Kılıç, “Zorlu bir süreçten geçiliyor ancak vaatler de yerine getirilmeli” dedi. Her siyasi parti gibi Saadet Partisi’nin de iktidar olmak için mücadele verdiğini söyleyen Kılıç, “Bugüne kadar başımızı eğecek bir adım atmadık” diye konuştu.31 Mart yerel seçimlerinin hemen ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e, ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunduk ve kendisini tebrik ettik. Neticede milletin teveccühü ile Tunç Bey göreve seçildi, dolayısıyla hizmet etmesi gerekiyor” sözleriyle açıklamalarına başlayan Kılıç, “Biz de sürecin başında kendilerine hem İzmirli hem de bir siyasi parti mensubu olarak gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu söyledik. Kentin ulaşım ve altyapı gibi öncelikli sorunları hakkında da görüşlerimizi de bildirdik. Trafik ışıklarını minimalize ederek, batı-çıktılar, köprülü kavşaklar oluşturarak kent içi ulaşım sorununu azaltabileceğini ifade ettik. Tabi o günden bugüne bakıldığında belediye çok da kolay günler geçirmedi. Bir yandan deprem, bir yandan sel felaketi, diğer yandan tüm Türkiye’yi abluka altına alan pandemi. Bu yaşananlar bazı işlerin yapımını belki arka plana atmış olabilir. Göreve geldikten sonra geçen yaklaşık iki yıllık süreci de bunlarla ilgilenerek tamamladılar. Belki onlar da umdukları projeleri hayata geçiremiyorlar, bunu biraz daha olumlu karşılayabiliriz. Esasen bundan sonra, pandemi süreci eğer yavaşlarsa, ciddi hizmetleri bekliyoruz. Zaten seçimler iki sene sonra yeniden yapılacak. Seçim öncesi vatandaşa vaatlerde bulunuyorsanız, bu vaatlerinizi gerçekleştirmiş olmanız gerekiyor. Bu da birtakım özverili çalışmaları ve programları gerektiriyor. Şu anda beklediğimiz hizmetleri belki bulamadık ama temennimiz bu hizmetlere en kısa sürede kavuşmak olacak” dedi. spli-kilicÇÖZÜM ÜRETİYORUZ’ Saadet Partisi olarak toplumda yaşanan sorunları ana başlıklar altında inceleyerek çözüm önerileri ürettiklerini belirten Kılıç, “Geçtiğimiz günlerde çiftçi, onun öncesinde de esnaf kongresi yaparak alanında yetkili isimlerle görüş alışverişinde bulunduk. İzmir’de imar, çevre sorunu var. Maalesef etrafı yeşil, merkezi betonlaşmış bir şehre sahibiz. Bu içerideki yeşil alanın çoğaltılması lazım. Her geçen kuraklık biraz daha kapımıza dayanıyor. Kuraklık böyle devam ederse zirai alanda da ciddi sıkıntılar yaşanabileceği konuşuluyor. Çiftçi kongremizde de işte tam da bu sıkıntıları ve çözüm önerilerini görüştük. Uzmanlarımız kent içindeki ormanların çoğaltılmasının yağmur açısından önemli olacağını belirtti. Bizler de bu doğrultuda çalışmalarımızı yaparak gerekli raporlarımızı hazırladık” diye konuştu.SUİSTİMAL EDİLMEMELİ’ Kent içinde ‘siyaset gündemi’ hakkında da değerlendirmelerde bulunan Saadet Partili Kılıç, Menemen ve Torbalı’da yaşanan seçim sürecini yorumladı. “Bizim belediye meclis üyemiz şu anda bulunmadığı için etkin bir rol almadık ama yaşananları yakından takip ettik” diyen Kılıç, şu ifadelerde bulundu: “Türkiye çapında ‘belediyecilik’ denildiği zaman en büyük hizmetleri sunmuş bir siyasi partiyiz. Kemalpaşa’da yaptığımız destansı hizmetler unutulacak gibi değil. Aradan çok uzun zamanlar geçse de ‘Burası eskiden köydü, şimdi şehir oldu’ denilecek noktada çalışmalar yaptık. Yıllarca belediye olarak kalmış Torbalı ve Menemen gibi ilçelerde, çok daha önemli ve ciddi adımlar atılmasını beklerdik. Özellikle yerelde yönetimlerin borçsuz olmasını da beklerdik. Ancak görüyoruz ki çok ciddi borçlanma ve sıkıntılar var. Ne yazık ki birtakım yolsuzluklar konuşuyor, tabi yargı süreci tamamlanmadan net bir şey söylemek de mümkün değil. Ancak ne olursa olsun iltimasın, rüşvetin olmadığı, adaletin hakim olduğu, adil insanların yönettiği kentler istiyoruz. Bir ilçede her gün yüz yüze baktığınız vatandaşınız var. Burada bir suistimali düşünemiyorum. İttifaklar oldu, tartışmalar yaşandı… Yerel seçimlerde ittifakların çok da etkili olduğunu düşünmüyorum. Zaten Torbalı’da bir kayıp yaşandı. Burada tartışmaların yaşanmasını hiç doğru bulmuyoruz…”Saadet Partisi olarak şu anda gündeminiz neler? Pandemi sürecini nasıl değerlendirdiniz?” sorusunu da yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Salgın döneminde açıkçası istediğimiz kadar vatandaşımızla bir araya gelmedik çünkü tedbirlere harfiyen uymaya özen gösterdik. Vatandaşımızın sağlığı her şeyden daha önemli. Ülkemizin ve dünyanın bir an önce bu amansız salgından kurtulması en büyük arzumuz. Pandeminin desteklemediğimiz yönleri de yok değil… Özellikle esnafımızın, çiftçimizin, dar gelirli vatandaşlarımızın mutlaka ekonomik manada desteklenmesi gerekiyor. Parti olarak vatandaşımızın içinde bulunduğu durumu yakından takip ediyoruz. Mümkünse yüz yüze, mümkün değilse interaktif ortamda sürekli istişare halindeyiz. Şu anda 27 tane politik kurulumuz var. Bu kurullarımız hemen her alanda politika, değerlendirme ve üretme anlamında çalışmalar yapıyor. Onlar araştırıyor, değerlendiriyor ve üretiyor; bizler ise üretilenleri uygulama safhasında ciddi adımlar atıyoruz” dedi.BAŞIMIZ EĞİK DEĞİL’Ülkemizin ve vatandaşlarımızın meselelerine hakim olduğumuzu, bu kadroların sorunların çözümü için çok çalıştıklarını bir iktidar namzedi olarak göstermeye gayret ediyoruz” sözleriyle konuşmasını sürdüren Olur mu, neden olmasın? Bugünkü iktidar sıfırdan başa geldi. Yine geçmişte buna benzer birçok olay da yaşadık. Dolayısıyla bizim için de iktidar neden olmasın? Sonuçta her parti iktidar olmak için hareket eder. Bizim hem yerel yönetimlerde hem de genel siyasette sicilimiz temiz. Hiçbir belediye başkanımız ve ekibi birtakım soruşturmalarla, yaftalarla anılmadı. Diğer taraftan hiçbir bakanımızın ya da milletvekilimiz de yolsuzlukla, rüşvetle anılmadı. Ülkenin sorunlarına 1974 yılında CHP ile yaptığımız koalisyon ve sonrasında, Kıbrıs Barış Harekatı dahil olmak üzere, milli ve manevi kalkınma, havuz sistemi ve dış hamlelerin hiçbirinde başımız önümüze eğik değil. Dolayısıyla hem ülkemizin hem de şehirlerimizin sorunlarını biliyoruz. Bunlara ilişkin de çözüm önerilerimizi üretiyoruz. Dediğim gibi iktidara talibiz, iktidar olmak için çalışıyoruz. Tabi nasipse olacak işler bunlar; esasında biz bu ülkeye bir çivi çakabilmenin derdindeyiz…” diye konuştu. Birlik ve beraberlik çağrısı Yeni kurulan partiler hakkında da açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Tabi herkesin siyasete atılma, parti kurma hakkı var. Kimi mevcut yönetimi beğenmiyor, kimi kendi partisi içindeki çekişmelerin ardından intikam duygusuyla hareket ediyor… Onlar da bu sebeplerle belki parti kurdular. Kimsenin niyetini okuma niyetinde değilim ancak Türkiye’de 100’ün üzerinde parti var. Bunların 8 ila 10 tanesi seçimlere girmeyi hak ediyor, gerisi seçimlere katılamıyor. Mevcut yapı içerisinde çok fazla etkin olabileceklerini düşünmüyorum. Tabi elbette ki her birisinin aldığı az miktarda da olsa oy var ve siyasette bir oy bile çok önemli… Dolayısıyla bizim burada söyleyeceğimiz tek bir şey var: Elbette ki birlik ve bütünlük çok önemli. “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdır. Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi” demişler. Bu birliği ve beraberliği sağlayacak yapının kurulması lazım. Adaleti, eğitimi, hukuk sistemiyle bu yapı kurulmalı.” *Seçim zamanında… *İttifaklar çoğalabilir Erken seçim ve ‘İttifaklar’ konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıç, “Erken seçimi muhalefet partileri ister, normaldir. Ancak iktidar ne zaman isterse o zaman olur. İktidar da kazanmayacakları bir zamanda seçim yapmaz. Onların önünde mutlaka anket ve değerlendirmeler vardır ve politikalarını buna göre belirler. O yüzden eğer anayasal değişim olmazsa seçimin zamanında yapılacağını düşünüyoruz. İttifak konusuna gelecek olursak; bundan sonraki seçimlerin hiçbirinde ittifaklar dağılmaz. 50 artı 1 sistemi oldukça siyasi partiler birbirlerine ihtiyaç duyacaktır. Yeni ittifaklar da olabilir, neden olmasın? Bu ittifaktan ne anladığınıza bağlı. Bu ittifaktan ‘seçim dönemi çalışmasını’ anlıyorsak son dakika ittifaklar da olabilir. Buna seçim iş birliği denilebilir. Bir de partileriniz belki ayrıdır ama fikren ve zikren aynı duyguları paylaşabilirsiniz. Bizim özgül ağırlığımız diğer siyasi partilerden çok daha fazladır, bunu da herkes bilir. Yani bundan sonraki süreçte iş birlikleri artarak devam edecektir. Bu ittifakları yasal bir zemine oturtmak da mevcut iktidarın ana vazifelerinden biridir. Örneğin, Cumhur İttifakı’nda iki siyasi parti amblemi var ama onun dışında Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti gibi partiler amblemleriyle seçime katılamadı. Belki biz de ittifaka katılsaydık amblemimizle seçime katılamayacaktık. Amblemi olmayan bir siyasi partinin varlığından ne kadar bahsedilebilir ki… Elbette zamanı gelince oturulup değerlendirilecektir. Verimli olan yöntem de uygulanacaktır. İki ittifakta da uygulanabileceği gibi belki üçüncü bir ittifak da gündeme gelebilir” dedi. YAĞMUR GÜLÜ / ÖZEL HABER