Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomi süreçlerine yönelik açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, “Kendi kendine yeten bir ülkeyken, her şeyi ithal eden bir ülke halini aldık” ifadelerini kullandı. Ege Telgraf Web TV’de Kazım Erkmen ile Gündem Özel programına konuk olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç Türkiye gündemini değerlendirdi. Özellikle asgari ücret ve ekonominin seyrine yönelik değerlendirmelerde bulunan Kılıç, “Gece 100 lira ile uyuduk sabah 80 liramız vardı” dedi. Özellikle AK Parti iktidarının kuruluşundan bu yana ekonominin gittiği seyrin aşağı yönlü olduğunu aktaran Kılıç, “İktidar 2001 yılında kuruldu. Kurulduktan sonra Refah Partisi’nin milli görüş mirası üzerine oturdu. O güzelliklerle devam etti. 2011 yılına kadar kendini götürdü. Bugün insanlarımıza hakikatten bir takım umutlar vaat ederek geldi. Bu süreçte geldikten sonra 2011 senesinden sonra miras azalmaya başladı. Üretim olmadığı için, iyi yönetilmediğinden azalır. O güne dek yapıldı kamu iktisadi teşebbüslerin özelleştirilmesini, fakat şuan elimizde devletin olarak kamu iktisadi teşebbüsü sayacağımız kaç varlık kaldı inanın bilmiyorum. Yüzde 90’ı satıldı. Elden çıktı. Saray yapıldı, hamam yapıldı. Gökdelenler yapıldı. Satın aldıkları yerde yüzde 80’i hiç üretim yapmadı. Ranta dönüştürüldü” dedi. Üretimin neredeyse durma noktasına geldiğine değinen Kılıç, “Şuan öyle bir noktadayız ki gece 100 lira ile yattık sabah 80 lira ile uyandık. 20 lirası sabah uyandığımızda yoktu. Uygulanan yanlış politikaların sonucu bu. Buğdaya yüzde yüz zam geldi. Bugün bu fiyata ekmek nasıl satılıyor inanın bilemiyorum. Bu ekmek fiyatının içerisinde faize bulaşmamış kimse kalmadı. Kendim faiz almıyorum ama elektrik parasının, su parasının içerisinde unutuvermişsem eğer içerisinde faiz olarak alıyorlar. Kredi kullanan vatandaşlar var. Ekmek bile değil 2.5 lira 5 lira olmasın diye dua ediyoruz. Ekonomi oraya gidiyor. Üretimler azaldı. Ne buğday ne fındık. Kendisine yeten bir ülkeyken biz, her şeyi dışarıdan ithal eder konumuna geldik. Ekonomi tepeye çıktıktan sonra aşağıya gidiyoruz ve frenlerimiz tutmuyor şimdi. Umarım bir çıkar yol bulalım diyoruz. Bu uçurum bizi ülke olarak sıkıntılara sokar” diye konuştu. Asgari ücretin vatandaşların kimseye muhtaç olmadan ihtiyaç gidereceği bir rakam olması gerektiğini belirten Kılıç, "Enflasyon artı yüzde 5, makul bir rakam olarak belirtiyorum. Her yıl zam yapacağım ve beş yıllık zaman dilimi içerisinde yoksulluk sınırı denilen rakamlara ulaştıracağım desem daha inandırıcı ve makul olur. Bizler enflasyon üzeri bir zam verdik zamanında. Bugün asgari ücret belirleyen komisyona, 'vatandaşımızın geçinebileceği' seviyeye getirin. Sonra yoksulluk sınırı seviyesine getirmek için çalışılmalı" açıklamalarında bulundu. Rana Beyza Öztürk/ ÖZEL