Zayıflama çabasında olanların, genellikle karbonhidratlardan veya tatlılardan uzak durmaya çalıştığını belirten beslenme uzmanı Prof. Dr. Franklin Joseph, aslında kilo verme sürecindeki en büyük engelin yediklerimiz değil, içtiklerimiz olduğunu söylüyor. Kilo vermek isteyenlerin sıklıkla gözden kaçırdığı bu önemli faktör, sağlıklı yaşam hedeflerine ulaşmada büyük bir fark yaratabilir.
Prof. Joseph, "Eğer gerçekten kilo vermek istiyorsanız, önce sıvı kalorileri kesmeye odaklanın" diyerek, gazlı içecekler, meyve suları, sütlü kahveler ve ‘sağlıklı’ olarak pazarlanan smoothie’lerin, yüksek kalori içerdiğini ancak tokluk hissi yaratmadığını vurguluyor.
Gün boyunca sıklıkla tüketilen içeceklerin, görünmeyen kalori yükü oluşturduğunu söyleyen uzman, "Bir karamelli latte, bir bardak portakal suyu ve bir smoothie içtiğinizde öğle yemeğine bile gelmeden 600 kalori almış oluyorsunuz" diyerek, sıvı kalorilerin vücutta katı yiyecekler gibi doygunluk yaratmadığını belirtiyor.
Sade çay ve kahve gibi düşük kalorili içecekler, fazla sütlü ve şekerli tüketildiğinde, günlük kalori alımını hızla arttırabiliyor. Her fincana eklenen şeker ve süt, masum gibi görünse de, günde birkaç fincan içildiğinde bu, ciddi bir kalori yükü oluşturabiliyor.
Prof. Joseph, kilo vermek isteyenlere basit ama etkili bir öneride bulunuyor: "Yediklerinizi içmeyin, içtiklerinizi sadeleştirin." Sütlü kahve ve şekerli içecekler yerine sade kahve, bitki çayı veya su tercih edilmesini öneriyor. Ayrıca, sağlıklı görünüp kalori açısından riskli olan smoothie, hazır protein içecekleri ve hindistan cevizi suyuna da dikkat çekiyor: "Görünüşte sağlıklı olabilirler ama çoğu gizli şeker ve kalorilerle dolu."
(Sözcü)
