Enflasyon, yalnız Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkıp dünyanın da gündemine giriyor. Öyle ki, Türkiye’de ürünleri satılan ABD'li büyük şirketlerin hammadde maliyetlerindeki sert artışları, buna paralel olarak yakın gelecekte olası zamlar, bunun en somut örneği… Hammadde fiyatları ve pandemi sürecinin Türkiye'deki ekonomik etkilerine değinen Ekonomist Murat Kartalkaya, emtialarla birlikte enflasyonun arttığını, bu artışın da hammadde zammı olarak yansıdığını dile getirdi. Kartalkaya, “Emtialar ve hammaddelerde artış var. Plastik yüzde 300’lere yakın zamlandı. İthalatın yüzde 75’i buradayken, bizde enflasyon olmaması imkansız. Zaten enflasyon var diyene medyum gibi bakılması çok garip. Geçen seneden beri dövizin artışından dolayı enflasyonda da artış vardı. Emtia artmaya başlayınca bizde enflasyon korkunç hale geldi.” dedi.

STRATEJİK HATA

Üretimde enflasyon artışının henüz tüketime yansımadığını söyleyen Kartalkaya “Nedeni, ürünlere talep olmaması… Para yok o yüzden yansımıyor. Nisan ayı üretici endeksi yüzde 35.17. burada da artış var. Ne anlıyoruz? Demek ki mayıs ayında da artış gözlemlenecek. İktidar tarafından bir yıldan beri yanlış yönlendiriliyoruz. Nisan ve mayıs aylarında dünya ‘Pandemi bir buçuk yıl sürecek’ diye ağlarken, bizi yönetenler ve uzmanlar ‘Bu krizi fırsata çeviririz, büyüyerek çıkacağız’ dedi. Akla hayale sığmayan bir pandemi senaryosu çizdiler. 2008- 2009 krizinde dünya batmışken biz çıktık ya onla kıyasladılar. Orada dünyada para bastılar. Para bol olunca Türkiye ucuzdu. AB ve IMF destek çıktı. Burada öyle bir durum yok. Buradaki pazar çok başka… Siyasi iktidar büyük bir stratejik hata yaptı. Şu an moral bozukluğunun nedeni gerçekçi hedefler konulmamış olması” iddiasında bulundu.

‘NE YAPILMALI?’

Vatandaşın ekonomik bunalım ve enflasyon döngüsü nedeniyle geleceğe olumsuz pencereden baktığını ileri süren Kartalkaya, desteklerin artırılıp yalnız üretim odaklı değil, aynı zamanda tüketim penceresi açık bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini söyledi. Kartalkaya ayrıca hammadde artışının olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi için, vatandaşın ekonomik olarak rahatlaması gerektiğini dile getirdi. Kartalkaya, “Pandemide seyahatlerin kapanacağı konuşulurken, Türkiye 50 milyar dolar hedefine odaklandı. Bu kadar uçuk hedefler moralimizi bozdu. Türkiye temmuz ve ağustosta turizm geliri yakalayacağı için krediler kullanıldı. Hala MB enflasyon hedefini 5.5’ta tutuyor. Tüm bunlar bir araya gelince bir sapma meydana geliyor. O sapmayı toplayamıyorlar. Bu nedenle toplumda olumsuz bir hava oluşuyor. Bu hammadde artışı ve enflasyona bir çare bulmamız zamana bağlı. Fakat sadece üretim çarkıyla ekonomi devam etmez. Hammadde yüzde 150 artmış zaten. Enflasyon ilkesiyle iki bin lira versek ne kadar enflasyonun yükselişine en fazla ne kadar etki olabilir. Tüketimi sabit tutmaya çalışırız en azından. Günübirlik kararlar alıyoruz ve bu vatandaşı daha çok mağdur ediyor. Ekonomide bu saatten sonra yukarı yeniden çıkabilme ihtimalimiz yok gibi görünüyor. Bir an evvel güvenoyu alınmalı. Kısa vadede bir çözüm gerekiyorsa insanlara moral ve umut olacak iki, üç bin lira destek vermeli. Temel ihtiyaçlarını giderebilecekler. İnsanlara moral gelir, tüketim canlanır. Vatandaşlar ekonomik bunalımdan intihar ediyorsa, burada bir problem vardır. Çözümü için radikal ve uzun vadeli planlar şart. Fakat kısa vadede bu konunun neticesi biraz vatandaşın cebinin dolması ve tüketim çarkının yeniden canlandırılmasıyla mümkün” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber