Birlik Sağlık-Sen 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili basın açıklamasında bulundu. Sağlık hizmetleri sunumunun bir ekip olarak sunulduğunun altını çizen Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Yaklaşık 14 aydan bu yana ülkemizde ve tüm dünyada yayılan korona virüs ile mücadelenin kahramanlarının Tıp Bayramlarını kutluyorum. Doktorundan hemşiresine memuruna kadar sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarımıza minnettarız. İyi ki varsınız. Korona virüsten dolayı herkes kendi canının derdine düşmüşken, sağlık çalışanlarımız tüm sağlık kuruluşlarımızda 7/24 kesintisiz hizmet vermeye devam etmişlerdir. Pandemi döneminde bile, adaletsizliklere, hak kayıplarına, mobbinge uğrayanlar yine sağlık çalışanlarımız olmuştur” dedi.

Pandemide sağlık çalışanları 7/24 hizmetteydi

Kamu kurumlarında görev yapan memurların esnek mesai yaptığını belirten Doğruyol, “Çalışma saatlerinin kısaltıldığı pandemi döneminde sağlık çalışanlarımız 7/24 kesintisiz hizmet vermiştir. Pandemi süreci olması hasebiyle sağlık çalışanlarımızın izinleri iptal edilmiş, emeklilikleri kapatılmış, istifa etmeleri bile yasaklanmıştır. Elbette pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımızın görevi vatandaşlarımıza en kaliteli sağlık hizmetini vermektir. Tüm vatandaşlarımız bilmelidir ki,  pandemi döneminde bile, doktorundan, hemşiresine, memuruna hiç bir sağlık çalışanımız hakkettiğini alamamıştır. Ancak covid-19 virüsüyle mücadele eden sağlık çalışanlarımız ailesinden sevdiklerinden ayrı kalmasına, normal bir vatandaşımıza göre en az 10 kat daha fazla bulaşıcı hastalığa yakalanmasına, en az 10 kat daha fazla hayatına kaybetmesine rağmen, sağlık çalışanlarımıza pandemi sürecinde bile 2.sınıf memur muamelesi yapılmıştır” açıklamalarında bulundu.

‘MOBBİNG, HAKSIZLIK…’

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarına ek ödemelerin gerçekleşmediğini iddia eden Doğruyol, “Sözde ödenen ek ödeme %100 artırılmış, ancak  buna rağmen sağlık çalışanlarımızın yaklaşık %50 si hiç ek ödeme almamıştır. Memurlarımızın esnek çalıştığı pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımız kurumlarımızda eksik personele rağmen 7/24 kesintisiz hizmet vermiştir. Sağlık personeli sayısının en fazla olduğu İzmir'de bile bazı hastanelerimiz yaklaşık %70 hemşire doluluğuyla çalışmaktadırlar. Personel yetersizliğinden dolayı açılamayan servisler, hemşiresiz çalışan binlerce aile hekimiz bulunmaktadır. Bu günlerde kısmen bir rahatlık olsa da, pandeminin yeni başladığı dönemlerde sokaktaki vatandaşlarımız bile sağlık çalışanlarımız virüs bulaştırır diye uzak durmuştur. Sokakta bile vebalı gibi davranılan sağlık çalışanlarımıza tüm bunlar yetmiyormuş gibi kurumlarındaki bazı liyakatsiz yöneticiler tarafından psikolojik baskı uygulanmış,  mobbinge maruz kalmışlardır. Pandemi sürecinde bile en fazla soruşturma geçiren ceza alanlar yine sağlık çalışanlarımız olmuştur” dedi.

‘AİLEMİZ OLDUĞUNU UNUTMAYIN’

15 sene öncesinde alınan ödemelerin üçte birinin günümüzde karşılık bulduğuna değinen ve sitemlerini dile getiren Doğruyol, “Yaklaşık 15 yıl önce üç asgari ücret alan bir hemşire arkadaşımız maalesef bu gün neredeyse asgari ücrete mahkum edilmiştir. Bu güne dek seçim meydanlarında sağlık çalışanlarımıza verilen sözler tutulmamıştır. Sağlıkta şiddet yasası beklentileri karşılamamıştır. 3600 ek gösterge sorunu unutulmuş, ek ödeme yönetmeliği adaletsizliklerde zirve yapmıştır. Tüm memurların sabit ödemeleri genel bütçeden ödenirken, sağlık çalışanlarımızın ek ödemeleri döner sermaye gelirlerinden ödenmekte olup, kurumlar (hastane) ekonomik zorluklara itilmektedir. Biz sağlık çalışanları olarak, insan sağlığına, insanın kendisine hizmet etmenin kutsal olduğuna inanan bir meslek gurubuyuz.  Kutsal bir mesleğin mensupları olduğumuzun bilincindeyiz. Çok bir şey istemiyoruz. Sağlık çalışanlarının devlet memuru olduğunu, her birinin bir ailesi olduğunu, onlarında sevinçlerinin üzüntülerinin olduğunu unutmayın yeter” diye konuştu.

Rana Beyza Öztürk