Salgın, temelde bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra dünyada ve Türkiye’de ekonomi parametrelerini büyük oranda olumsuz etkiledi. Pek çok işletme kapanırken ekonomik problemler nedeniyle intihar edenler de adeta bu sürecin kanayan yarası oldu. Tüm bu ekonomik etkileri genel çerçevesiyle ele alan İzmir Vergi Dairesi eski Başkanı ve Ege İhracatçı Birlikleri Vergi Danışmanı Mustafa Bulut, “Salgının dünya ekonomisi üzerindeki etkisi 2020’nin ilk çeyreğinin sonlarında başladı, ikinci çeyreğe gelindiğinde yarattığı tahribat ekonomideki radikal daralma oranları ile kendini gösterdi. OECD ülkeleri 2020’nin ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %5 ila %16 arasında değişen oranlarda ve ortalama % 10.5 daraldı. Türkiye’de bu % 10.8 olarak gerçekleşti. Hane halkı tüketimi bir önceki çeyreğe göre OECD genelinde %11.4 ülkemizde %9.1, ihracat OECD genelinde %19.3, ülkemizde %33,7, ithalat OECD genelinde % 16.8 ülkemizde %13.8 daralırken, işsizlik 2109 sonundaki OECD genelinde % 5.4 seviyesinden 3. çeyrek sonunda % 7.7’ye çıktı. Ülkemizde bu süreçte işsizlik %13.7’den %12.7’ye gerilemeyle birlikte 2019 Eylül’de 28.440 bin olan istihdam 2020 Eylül’de 27.707 bin kişiye geriledi” ifadelerini kullandı.

İŞTE RAKAMLAR…

Salgından ekonomik olarak en çok etkilenen kesime yönelik değerlendirmede bulunan Bulut, “Kuşkusuz salgının en fazla etkilediği kesim ücretli çalışanlar oldu. 900 bin kişiye yaklaşan bir çalışan kesiminin artık çalışamadığı ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra İş Kanunu’na eklenen geçerli hükümle 17 Nisan’dan beri uygulanmakta olan ‘işten çıkarma yasağı’ ve ‘kısa çalışma ödeneği’ uygulamalarının etkisini unutmamak lazım. Tabii bu arada salgın döneminde çıkarılan veya süresi uzatılan bazı istihdam teşviklerinin (Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamı teşviki, ilave istihdam teşviki, işsizlik ödeneği alanların istihdamına yönelik teşvik, normalleşme desteği, istihdama dönüş teşviki (prim desteği), istihdama dönüş teşviki, artı istihdam teşviki) istihdam üzerinde olumlu etkilerini göz ardı edemeyiz” dedi.

KÜÇÜK İŞLETMELER…

Çalışan kesimin salgının en fazla kaybedeni olduğunu dile getiren Bulut, aynı zamanda küçük işletmelerin gelirlerinde azalma gerçekleşirken, orta ve büyük ölçekli işletmelerin gelirlerinin arttığını belirtti. Bulut, “2020 merkezi yönetim bütçe gerçekleşme istatistiklerine göre vergi gelirleri % 23,6 artarken gelir vergisi tevkifatı % 3 geriledi. Gelir vergisi tevkifatının önemli bir bölümü çalışanların ücretlerinden kesilen gelir vergisinden oluşmaktadır. İşte vergi gelirlerinin toplamda % 23.6 arttığı bir ortamda gelir vergisi tevkifatındaki azalış çalışan kesime yapılan toplam ücret ödemesinin azaldığının göstergesidir. Öte yandan bu dönemde geçici gelir vergisi %13.1 artarken geçici kurumlar vergisi % 39.3 artmış. Geçici gelir gelir vergisi mükelleflerinin 2020 yılında elde ettikleri gelirler üzerinden, geçici kurumlar vergisi ise kurumlar vergisi mükelleflerinin 2020 yılında elde ettikleri gelirler üzerinden hesaplanmaktadır. 2020 sonunda 2.086.100 olan gelir vergisi mükellefleri ağırlıklı olarak odalara kayıtlı esnaftan oluşurken, 918.229 olan kurumlar vergisi mükellefleri genel olarak limited ve anonim şirket olarak kurulmuş ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı ağırlıklı olarak orta ve büyük ölçekli işletmelerden oluşmaktadır. Buradan, 2020 enflasyon oranının da %14.6 olduğunu göz önünde bulundurursak şu basit çıkarımı yapabiliriz; salgın dönemde esnafın geliri reel olarak gerilerken orta ve büyük ölçekli işletmelerin geliri artmıştır. Tabii bu değerlendirmeyi yaparken sektör ve firma bazlı daha iyi ya da daha kötü durumda olanlar olabileceği unutulmamalı” açıklamalarında bulundu. YA ESNAFIN HALİ? Salgın döneminde çalışanların ardından en büyük kayba uğrayan ikinci kesimin ise esnaf olduğunu dile getiren Bulut, “Bu konuda pek çok ekonomik gerekçe sıralanabilir. Ama sanırım en önemlisi salgın sebebiyle İçişleri Bakanlığı’nca faaliyetleri tamamen ya da kısmen kısıtlanan işyerleri arasında en fazla esnafın bulunmasıdır. Nitekim sinema salonu, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonu, bilardo salonu, lokal, çay bahçesi, halı saha, yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu ve lunapark gibi faaliyetler en son İçişleri Bakanlığı’nın aldığı tedbirler kapsamında, geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen sektörler olmuştu” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber