Türkiye uzun süredir ekonomide yaşanan hareketli dinamiklerle beraber zorlu bir süreçten geçiyor. Bu süreçte özellikle dijital para kazandırıyor mu yoksa kayıplar mı var sorusu akıllara geliyor. Yaşananların aslında uzun vadede ekonomide yeni bir model oluşturabileceğini belirten kripto para uzmanı Mete Ali Başkaya, “Kripto/kriptoloji kavramlarının çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Kriptoloji, bir tür özel şifreleme bilimidir. Bunu verilerin özel bir sistem sayesinde şifrelenmesi, güvenli bir ortam aracılığıyla alıcıya gönderilmesi ve bu şifreleme sisteminin çözülerek verilerin ortaya çıkması olarak özetleyebiliriz. Kripto para, takas işlemlerinde kullanılabilen, tamamen dijital, şifrelenmiş, sanal bir para birimidir. Kimilerine göreyse geleceğin para birimidir. İlk kez 2009 yılında açık kaynaklı yazılım olarak piyasaya sürülen Bitcoin, merkezi olmayan ilk ve en popüler kripto para birimidir. Bitcoin’in piyasaya sürülmesinden bu yana 16-17 binden fazla altcoin oluşturuldu. 2008 krizi sonrası Satoshi Nakamato adlı kişi ya da kişiler uçtan uca elektronik ödeme sistemi olan Bitcoin'e dair teknik yazılarını yayınladılar. Böylece Bitcoin üçüncül müdahalelere karşı korumalı kripto para birimi olarak ortaya çıktı” dedi. kripto-para-uzmani-Mete-Ali-Baskaya BAĞIMSIZ SİSTEM’ Özellikle halka açık olmaya başlama sürecini değerlendiren Başkaya,“ 2009 yılında halka açık ağ olarak kullanıma girdi. Sonrasında Bitcoin, ilk başarılı kripto para olarak ‘1. nesil blockchain’ olarak adlandırıldı. E-ticaretle birlikte insanlar para yerine alternatif ödeme şekillerine yöneldi. Ekonomik ve bilimsel gelişime paralel olarak para soyutlaştı. Özellikle son yıllarda dijital ve sanal paranın kullanımı dikkat çekici bir şekilde yaygınlaştı ve Bitcoin bunun en büyük örneklerinden biri. 2017 yılından sonra oluşan yükseliş insanların çok fazla dikkatini çekti ve bu kripto para pazarı her geçen gün daha da büyüyerek bağımsız bir sistem haline geldi” ifadelerini kullandı.   GELECEĞİ GÖRMEK...’ Başkaya, “Coinlerin dünyayı değiştiren teknoloji olduğunun düşünülmesi ve alternatif yatırım aracı olarak görülmesinin insanları bu alana yöneltmiştir. Uzun seneler boyunca coinleri ellerinde tutacaklarını ve çocuklarına miras bırakacaklarını belirtenlerin sayısı hiç de az değildir. Gelecekte ise hayatımızın her yerinde kullanılabilecek olan blockchain teknolojisi ve kripto paralar, insanlık adına önemli bir yaşam stili ve bakış açısına göre önemli bir yatırım ve kazanç kaynağı olacaktır” açıklamalarında bulundu. PİYASA DİNAMİKLERİ’ Arz talep ile birlikte ilerleyen sanal paranın özellikle arz talep dengesiyle ilişkili olduğunu ve bu ilişkinin uzun vadede Türkiye için artı değer taşıyabileceğini sözlerine ekleyen Başkaya, “Kripto para piyasası herhangi bir regülasyona tabi olmaması sebebiyle yüksek volatiliteye sahiptir. Bu volatilite sayesinde yüksek kazançlar elde edilip aynı şekilde kayıplarda söz konusu olabilmektedir. Kripto paralarda yükselme ve düşüş arz/talep mantığına göre ilerler. Aynı zamanda birçok etmende kripto varlığın yükselişini ve düşüşüne etmen olabilmektedir. İnsanların tedirginlikleri tabi ki yatırım gücünü de etkilemektedir. Ara ara bu şekilde ani düşüşler ve çıkışlar yaşanabilir” diye konuştu.. ŞİRKETLER VE MARKALAR Diğer yandan metaverse aleminin uzun vadede yatırımda bulunmak isteyen şirketler ve markalar için önem arz ettiğini ifade eden Başkaya,“İnternetin geleceği ile ilgili çeşitli öngörüler ortaya atılıyor ve son dönemde bunların en önemlisi "metaverse". Markalar ve işletmeler için yeni sınırlar ve ufuklar açacak. Bunun en yakın zamandaki örneği, 2018 yılında beyaz perdeye de uyarlanan Ready Player One isimli kitaptır. Bu kitapta, insanlar sanal gerçeklik yoluyla dijital bir dünyada gerçek dünyada yaptıkları gibi zaman geçirebiliyorlar, etkileşim kurabiliyorlardı. Amerika, Çin ve İngiltere gibi dünyadaki en büyük pazarlarda, farklı kuşakların katılımıyla yapılan araştırmaların gösterdiği üzere katılanların yüzde 93’ünün metaverse'ü teknolojinin geleceği olarak görmektedir. Kişiselleştirilmiş avatarlarımızla toplantılara katılıp iş görüşmeleri yapabileceğiz. Arkadaşlarımızla dijital konserlere gidip hiç yorulmadan istediğimiz kadar eğleneceğiz. Bu etkinlikler uzak veya ulaşılamaz gibi görünse de dijital evrene yatırım yapan dev teknoloji şirketleri, 10-15 yıl içerisinde bunların gerçekleşebileceğini öngörüyor. Kısacası bugün sahip olduğumuz her şey, günlük aktivitelerimiz, hobilerimiz ve çok daha fazlası dijital dünyada bir yer edinecek” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk/ Özel Haber