Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından yapılan son araştırmada sendikanın kayıtlı üyeleri arasında korona pozitif vaka oranının Türkiye ortalamasının 3 katı olduğu ortaya çıktı. Yayınlanan raporda işçilerdeki pozitif vaka oranı binde 2,8 iken, Türkiye ortalamasında binde 0,9 olması dikkat çekti. İzmir'deki tablonun oldukça ciddi olduğuna ve acilen tedbir alınması gerektiğine dikkat çeken DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Ege Telgraf'a yaptığı açıklamada ilk kez rakam verdi. Aliağa, Torbalı ve Çiğli gibi fabrikaların yoğunlukta olduğu alanlarda ve belediye çalışanları arasında 300'ü aşkın korona virüsü tespit edildiğine dikkat çeken Sarı, "Patronlar evde oturuyor, işçiler risk altında. Bugün işçilerde bu virüse yakalanma oranı Türkiye ortalamasının üç katıdır" dedi.

3 BÖLGE RİSKLİ

Korona virüs salgını nedeniyle halen üretim alanlarında ve fabrikalarda çalışmaya devam eden özel sektör emekçilerinin büyük risk altında olduğunu belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "Yaşanan bu korona virüs salgını ve her yerde alınan bu katı tedbirlere karşın İzmir'de başta Aliağa, Torbalı ve Çiğli olmak üzere birçok üretim bölgesinde işçiler zor koşullarda, risk altında, toplu şekilde çalışmaya devam etmektedir. Bu durum hem çalışan işçiyi, hem de çevresini ve yakınlarını tehlikeye atmaktadır. 4 gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ancak İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi doğrultusunda halen valiliklerden alınan özel izinlerle bu insanlar halen o fabrikalarda yan yana, sırt sırta çalıştırılmaya devam ediyor. İnsanlar aynı servislerle toplu olarak işe gidip geliyor. Yemekhanede yüzlerce kişi birlikte yemek yemeye devam ediyor. İşçilerin bu koşullar altında çalışırken salgına yakalanmaması zaten imkansız. Ekonominin çarkları duracak diye korkanlar aslında işçilerin hayatlarını tehlikeye atıyor. Sağlık Bakanı salgına yakalanan bir kişinin bu virüsü 16 kişiye bulaştırdığını ve yayılma hızının çok yüksek olduğunu açıklamıştı. Bu durumu işçiler için düşünürsek, insanların aileleri, yakınları ve çevresinin nasıl bir risk altında olduğunu ancak o zaman anlayabiliriz. Halen koruyucu önlemlerin alınmadığı, sistemin tam olarak oturmadığı bu ortamda işçiler adeta ölüme terk edilmiştir ve zorla çalıştırılmaktadır. Patronlar evde kalıyor ama işçilerin hayatı riske atılıyor. Bugün İzmir'de korona testi pozitif işçiler çıkmasına karşın halen üretim faaliyetlerine devam eden fabrikalar vardır. Devletin ilgili kurumları bu durum karşısında bir yaptırım uygulamadığı gibi bu işletmeler ya da fabrikalar ne yazık ki halen açıktır ve çalışmaya devam etmektedir. Bugüne kadar ülkeyi tüketim ekonomisi ile yönetmeye çalışanların ne oldu da üretim şimdi akıllarına geldi? Çünkü hükümetin kasasında para yok. Çarklar dönmeye devam edecek anlayışının kaynağı da aslında budur. Çünkü patronlar böyle istiyor. İşverenler ve hükümetin işbirliği işçilerin ölüm tehlikesini arttırmaktadır. Dolayısı ile işçilerin bu hastalığa yakalanma oranı ve vaka sayıları toplumun geri kalanına oranla tam üç katıdır" dedi.

RAKAM VERDİ

Sarı, İzmir'in açıklanan vaka sayılarında Türkiye ikincisi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Özel sektördeki tehlikeli iş kollarının başında market çalışanları, tekstil sektörü, ithalat ürünlerinin montajında çalışan organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgeler, metal işçileri, kargo ve lojistik sektörü çalışanları, posta dağıtım elemanları yer almaktadır. Bugün alanda sağlık emekçileri, belediye personeli, üretimde ise fabrika işçileri çalışmaktadır. Herkes evindeyken onlar mesaiye devam etmektedir. İzmir'deki tablo aslında Türkiye genelinden farklı değildir. İzmir bugün bu salgında ortaya çıkan bu rakamlar açısından ülkede ikinci sıradadır. Bugün tüm belediye çalışanları arasında yaklaşık 100 kadar korona virüs vakasına rastlanmıştır. Diğer özel sektör çalışanları ve fabrika işçileri arasında ise 200'e yakın kişide virüs çıkmıştır. Virüs vakalarında tekstil ve lojistik gibi sektörler ise başı çekmektedir. Bu rakamların sadece sendika üyesi olan ve örgütlü işçilerin kaydı olduğu da unutulmamalıdır. 300 rakamı sadece bizim tespit edebildiğimiz rakamlardır. Herhangi bir sendikaya üye olmayan ve güvencesiz çalışanlar bu tablonun dışındadır. Market çalışanları, kargocular gibi hizmet sektöründeki işçiler bu rakamlarda yoktur. Sendikasız işçiler korona virüse hazırlıksız yakalanmaktadır. Çünkü hiçbir güvenceleri yoktur. Kaldı ki vaka sayısı tespit dahi edilememektedir. Yaptığımız değerlendirmede memurlar ve sağlık çalışanları yer almamaktadır. Genel durum itibarı ile korona virüse yakalanan işçi sayısı sağlık çalışanları ve memurların toplamından daha fazladır." Erman Şentürk / Özel Haber