İrem KAYA- EGE TELGRAF/ Doğal yollarla bağışıklığını güçlendirmek isteyenlerin listesine yeni bir meyve eklendi. Halk arasında çok fazla bilinmeyen, ancak şifalı özellikleriyle dikkat çeken iğde, son dönemlerde sağlık uzmanlarının da radarına girdi. Özellikle antibakteriyel ve antifungal etkileriyle ön plana çıkan bu meyve, sarımsağa alternatif doğal bir koruyucu olarak gösteriliyor.
Kurak toprakların şifa kaynağı
Zeytingiller ailesine ait olan iğde, Türkiye'nin birçok bölgesinde kendiliğinden yetişebilen dirençli bir bitki. Kuraklıkla baş edebilen yapısı sayesinde en verimsiz topraklarda bile gelişebiliyor. Gümüş renkli yaprakları ve sarımsı çiçekleriyle dikkat çeken iğde ağacı, 5-6 metreye kadar uzayabiliyor. Hem meyvesi hem de yaprakları, insan sağlığı açısından ciddi yararlar taşıyor.
Bağışıklık sistemine doğal destek
İğde meyvesi, özellikle yüksek antioksidan içeriğiyle dikkat çekiyor. Serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarlarını önlemede etkili rol oynayan bu doğal kaynak, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getiriyor. İçeriğindeki C vitamini oranı sayesinde vücudu soğuk algınlığına karşı korurken, düzenli tüketildiğinde grip ve nezle gibi enfeksiyonlarda destekleyici etkiler gösterebiliyor.
Bakteri ve mantarlara karşı doğal kalkan
Uzmanların son dönemde yaptığı araştırmalarda iğdenin antimikrobiyal özellikleri öne çıkıyor. Bu meyve, özellikle bakteri ve mantar kaynaklı enfeksiyonlara karşı doğal bir kalkan görevi üstleniyor. Üst solunum yolu rahatsızlıklarında da kullanılabilen iğde, boğaz ağrısı ve öksürük gibi semptomların hafiflemesine yardımcı olabiliyor. Bu etkileriyle sarımsağa güçlü bir alternatif olarak değerlendiriliyor.
Sindirimden cilde kadar çok yönlü fayda
İğde yalnızca bağışıklığı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda sindirim sistemine de olumlu katkılar sağlıyor. Lif açısından zengin içeriğiyle bağırsakların düzenli çalışmasını destekliyor ve kabızlık gibi sorunların önüne geçiyor. Kan şekerini dengeleme özelliğiyle de diyabet hastaları tarafından tercih edilebiliyor. Cilt sağlığını destekleyen yapısı sayesinde yaşlanma belirtilerini geciktirme konusunda da etkili olabiliyor.
Doğal formda tüketimi oldukça kolay
İğde, taze haliyle meyve olarak tüketilebildiği gibi, kurutularak çay şeklinde de hazırlanabiliyor. Özellikle taze ya da kurutulmuş yaprakları ile yapılan iğde çayı, sinir sistemini yatıştırıcı özelliğiyle biliniyor. Şeftali ya da kayısıyı andıran tadıyla sağlıklı bir atıştırmalık alternatifi olan iğde, meyve salatalarında da kullanılabiliyor.
Hastalıklarla mücadelede geleneksel bir kaynak
Geçmişte Çin başta olmak üzere birçok Asya ülkesinde geleneksel tıpta kullanılan iğde, ishalden öksürüğe, cilt rahatsızlıklarından kansere kadar birçok sağlık sorununun tedavisinde destekleyici olarak kullanıldı. Günümüzde modern araştırmalarla da bu etkileri yeniden gündeme geliyor. Kalp hastalıkları, diyabet, romatizma ve astım gibi kronik rahatsızlıklara karşı koruyucu etkilerinin olduğu düşünülüyor.
Doğanın sunduğu bu güçlü meyve, hem modern tıbbın ilgisini çekiyor hem de doğal yaşamı benimseyen bireylerin mutfaklarında kendine yer buluyor. Sarımsağın gölgesinde kalmış olsa da, iğde artık sağlık dünyasında daha çok anılıyor.
