Azerbaycan'a bağlı bir özerk cumhuriyet olan Nahçıvan (Naxçıvan Muxtar Respublikası), Türkiye'nin doğusunda, Iğdır ile sınır komşusu olan bir ülke. 5 bin 502 kilometrekarelik yüzölçümü, 450 bini aşan nüfusuyla Nahçıvan, ülkemizde yeterince tanınmıyor maalesef. İsmine sıklıkla tarih kitaplarında rastladığımız ancak henüz yeteri kadar keşfedilmemiş bu bakir coğrafyaya ülkemizden kara yolu ve hava yoluyla kolaylıkla ulaşabiliyor. Başkentinin ülkeye ismini verdiği Nahçıvan'da gezilecek görülecek onlarca farklı durak var. Özellikle doğa, kültür, tarih ve mimariye ilgi duyanların her bir adımında şaşıracağı bu büyülü ülkede gezip keşfetmeye başkent Nahçıvan'dan başlayıp en az bir haftalık bir programla ülkenin geri kalan bölgelerini de rotaya eklemek gerekiyor. GEZİLECEK YERLER Nahçıvan (Başkent): Nahçıvan kent merkezinde gezilip görülecek onlarca durak var. Zamanınız kısıtlıysa bir önem sırası dahilinde rotanızı zamanınıza göre ayarlayabilirsiniz. Nahçıvan Turizm Danışma Merkezi (Naxçıvan Turizm İnformasiya Merkezi), alternatif rotalar oluşturmak amacıyla kenti ziyaret edenlere yardımcı oluyor. Başta haritalar olmak üzere seyahatle ilgili her türlü ihtiyacınıza yanıt veriyorlar. O yüzden kent merkezine gelmişken Turizm Danışma Merkezi'ne uğramayı unutmayın. Kentte çok sayıda müze var ve tüm müzelere giriş ücretsiz. Müzeye gelen her ziyaretçiye müze görevlileri neredeyse müzedeki her eser hakkında tek tek bilgi veriyor. Müzelere ilginiz varsa bir tam gününüzü müze keşfetmeye ayırabilirsiniz. Azerbaycan'ın Ulu Önderi Haydar Aliyev, Nahçıvan'ın yetiştirdiği en önemli isim. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı, Nahçıvan Yüksek Meclisi'nin üçüncü başkanı ve Azerbaycan'ın görevdeki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in babası olan Haydar Aliyev'in Nahçıvan için bir sembol olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle kent merkezindeki Haydar Aliyev Müzesi ile müze turuna başlayabilirsiniz. Müzede Aliyev'in şahsi eşyalarından kıyafetlerine, fotoğraflarından kendisine armağan edilen hediyelere ve diplomatik çok sayıda eser sergileniyor. Azerbaycan edebiyatının yetiştirdiği dünyaca ünlü şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid'in doğduğu ev günümüzde müze olarak kullanılıyor. Müzenin yanıbaşındaki anıt mezar da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Şark mimarlık üslubunun en görkemli eserlerinden Han Sarayı, tarihi geçmişi 7. yüzyıla uzanan Nahçıvan Kalesi, Nahçıvan'da tarih boyunca hüküm süren devletlerin bayraklarının sergilendiği Devlet Bayrağı Müzesi, muhteşem halı örneklerini görebileceğiniz Devlet Halı Müzesi, etnografik eserlerin sergilendiği Devlet Tarih Müzesi, ülkenin milli değerlerinin korunması amacıyla kurulan Milli Değerler Müzesi ve Mümine Hatun Türbesi Nahçıvan gezisinde öncelikli olarak ziyaret etmeniz gereken noktalar. Eshab-ı Kehf Ziyaretgahı: İsmi İslam dininin kutsal kitabı Kuran-ı Kerim'in Kehf Suresi'nde geçtiği için inananlar tarafından kutsal kabul edilen ve Yedi Uyuyanlar ya da Yedi Uyurlar ismiyle farklı kültürlerde kendine yer bulan Eshab-I Kehf Mağarası'nın en görkemlilerinden biri de Nahçıvan'da bulunuyor. Nahçıvan kent merkezine 12 km uzaklıkta, Haçadağ ve Nehecir dağlarının arasında konumlanan mağarayı her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor. Dünyanın farklı noktalarında 33 farklı Ashab-ı Kehf Mağarası olsa da Nahçıvan’daki mağara anlatılardakine bire bir uyuyor. Dönemin putperest hükümdarından kaçıp gizlenmek için mağaraya sığınan gençler 309 yıllık uykuya dalmış. 309 yılın sonunda uyandıklarında dünyadaki değişimi görüp Allah’tan kendilerini ebedi uykuya yatırmalarını istemişler. 800’den fazla basamakla ulaşılan mağara Güney Kafkas Dağlarının uzantısı olan Haçadağ ve Nehecir dağlarının arasında 1665 metre yükseklikte konumlanıyor. Dağ içerisindeki yarık ise Güney Kafkas Dağları’nın doğu ve batısını birbirinden ayırıyor. Dikkatli baktığınızda dağların yapısının birbirinden farklı olduğunu görebiliyorsunuz. Tüm Nahçıvan’da olduğu gibi burada da herhangi bir giriş ücreti yok. Görevliler ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor, güleryüz ve samimiyet insanı mutlu ediyor. Qeyseriyye: Nahçıvan, Türk-İslam dünyasının en önemli merkezlerinden biri. Nereye adım atsanız yüzlerce yıllık tarihi yapılar, hanlar, kümbetler, köprülerle karşılaşıyorsunuz. Nahçıvan’ın güneydoğusunda yer alan Ordubad kentindeki Qeyseriyye, hem dış cephesi hem de iç mekanıyla görülmesi gereken yerlerden. Safevi Devleti hükümdarı Şah Abbas’ın eşine ithafen 17. yüzyılda inşa ettirdiği yapı günümüzde müze olarak kullanılıyor. İlk inşa edildiği dönemde mücevher satılan bir ticaret merkeziymiş. Giriş tüm Nahçıvan müzeleri gibi ücretsiz. Elince Kalesi: Nahçıvan-Culfa Karayolu üzerinde, deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikte yer alan Elince Kalesi, Anadolu topraklarını etkileyen birçok önemli olay için de bir başlangıç noktası aslında. 1400’ten fazla basamakla yavaş yavaş, ancak 45 dakika gibi bir sürede çıkılabilen Elince Kalesi’nin zirvesinden Nahçıvan topraklarının görkemine tanık olabiliyorsunuz. 10. yüzyıldan bu yana ismi tarihi kaynaklarda geçen kale, Alıncag, Alancıg, Elinceg ve Elince şeklinde dönüşüme uğramış. Bölgedeki ilk yerleşimin izleri ise günümüzden 2 bin yıl önceye uzanıyor. Azerbaycan atabeylerinin hazine ve ikamet yeri olarak kullanılan Elince Kalesi asırlar boyunca da Orta Şah’ın ve Azerbaycan’ın hakim hanedanlarına hizmet vermiş. Sarp dağlar üzerinde yer alan kale, duvar ve burçlarla çevrili. Duvarların iç kısımlarında üzümlükler, tarlalar, otlaklar, bahçeler, havuzlar ve çeşmeler bulunuyor. Bu kale 14 yıl boyunca (1387-1401) döneminin en kudretli komutanı olan Timur’un ordularının saldırılarına karşı direniş göstermiş. Timur 14 yıllık direnişin ardından bu kaleyi aldıktan sonra yönünü Osmanlı’ya çevirmiş ve Ankara Çubuk Ovasında gerçekleşen 1402 Ankara Savaşı’nda Yıldırım Beyazıd’ı yenerek Anadolu’da Fetret Dönemi’nin başlamasına neden olmuş. Batabat Gölü: Nahçıvan’ın kuzey doğusunda, Ermenistan sınırının yanı başında konumlanan Batabat'ta üç ayrı göl, deniz seviyesinden 2 bin 500 metre yükseklikte konumlanıyor. Nahçıvan kent merkezinde 40 derece olan sıcaklık ağustos ayında Batabat’ta 18 dereceye düşüyor. Zorbulak sınırlarında yer alan göl her mevsim gür akan su kaynaklarıyla besleniyor. Suya beş saniyeden fazla dokunmak mümkün değil. Batabat Gölü’nün ortasında bir de yüzen ada var. Yüzen adayı bir gün gördüğünüz yerde ikinci gün göremiyorsunuz. Biz bu coğrafyayı o kadar beğendik ki iki gün üst üste gelip temiz havasını içimize çekip, manzarayı izledik. Duzdağ Tuz Madeni ve Fizyoterapi Merkezi: Duzdağ Tuz Madeni ve Fizyoterapi Merkezi, astım ve bronşit başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılan, yakın zamana kadar tuz üretimi yapılan bir merkezmiş. Deniz seviyesinden 1.173 metre yükseklikte yer alan Duzdağ, Nahçıvan kent merkezine 12 km uzaklıkta. Mağaranın 300 metre derinliğinde uyku odaları ve fizyoterapi bölümleri var. Gündüz ve gece olmak üzere iki ayrı seansla mağaradaki uyku odalarında uykuya dalabiliyorsunuz. Bölgede konaklamak isteyenler için Duzdağ’ın 5 yıldızlı bir oteli de var. Yüzlerce yıldır tuz madeni olarak kullanılan mağaraların yaz-kış hava sıcaklığı 18 derece civarında. Karabağlar (Qarabağlar): Karabağlar, Nahçıvan kent merkezinin 42 km kuzeybatısında yer alan bir şehir. Nahçıvan coğrafyasında gördüğüm en etkileyici türbe kompleksine sahip olan kent, Kengerli rayonu sınırlarında bulunuyor. Şark mimarisinin incilerinden sayılan Karabağlar Türbe Kompleksi ise bu küçük şehri ziyaret edenlerin uğrak noktası. 12 ile 14. yüzyıllar arasında inşa edilen kompleks yapı Cahan Kuti Hatun'un emriyle yapılmış. 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenen türbede on iki yarım daireden oluşan 30 metre yüksekliğinde bir yapı ve iki minareli ikinci bir yapı bulunuyor. Yüksek yapının yüzeyindeki turkuaz halı desenleri göz kamaştırıcı güzellikte. Desenlere yakından baktığınızda Kur'an ayetlerinin işlendiğini fark ediyorsunuz. Türbenin yanındaki binada bir de müze bulunuyor. Gülüstan Türbesi: Gülüstan Türbesi, Nahçıvan kent merkezinin 37 km güneydoğusunda, Culfa rayonunun Gülüstan kenti sınırlarında konumlanıyor. Nahçıvan-İran sınırını oluşturan Aras Nehri'nin yanıbaşındaki türbeden Aras Nehri'nin ötesine baktığınızda İran'daki yaşamı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Türbe dıştan onikigen planlı gövdeye sahip. İçten ise dairevi bir planı var. Kitabesi olmayan türbenin yapılış tarihi bazı kaynaklarda 12, bazı kaynaklarda ise 13 ya da 14. yüzyıl olarak anlatılıyor. Türbenin bulunduğu noktanın stratejik bir geçiş noktası olması, Büyük Selçuklular Dönemi’nde ve daha sonrasında ise Atabeyler tarafından bölgeyi yönetmek için kullanıldığı fikrini güçlendiriyor. Ağbulak Kayak Merkezi ve İstirahat Merkezi: Ağbulak Kayak Merkezi ve İstirahat Merkezi, Nahçıvan kent merkezinin 50 km kuzeydoğusunda, Ermenistan sınırına oldukça yakın bir noktada konumlanıyor. Şahbuz rayonunun dağ kenti olan Ağbulak, deniz seviyesinden 1.500 metre yükseklikte, temiz havası, saf suyu, elverişli iklim şartları ve doğal güzellikleriyle Nahçıvan'ın yakın gelecekte en önemli turizm merkezlerinden birine dönüşeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Nahçıvan Meclisi’nin 2018 yılında aldığı karar ile kurulan turizm ve istirahat bölgesi kapsamında Ağbulak Kayak Merkezi (Xizak Merkezi) hizmete açılmış. Ağbulaq Kayak Merkezi, Nahçıvan’ın modern yüzünü temsil eden muhteşem bir kış sporları merkezi. Kayak merkezinin 1.500 metre uzunluğundaki kayak pisti ve 900 metreyi aşan telesiyeji ile şahane bir manzarası var. Yanı başındaki konaklama tesisi yaz-kış hizmet veriyor. Gecelik 2 kişi konaklama fiyatı ise 250 lira civarında. Tesisin genel müdürü Ferit Bey’le birlikte keşfetme fırsatı bulduğumuz kayak merkezi Türkiye'den kolaylıkla ulaşabilen, ekonomik bir kış sporları merkezi alternatifi. A. Buğra TOKMAKOĞLU