Nihat Ak- EGE TELGRAF- Geniş bir coğrafyayı etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başlattığı durum tespit çalışmaları davam ediyor. Şu ana kadar ki çalışmalarda 4 milyon 658 bin bağımsız bölümde 1 milyon 316 bin binanın incelemesi, hasar tespiti tamamlandı. 534 bin bağımsız bölümden oluşan 173 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu rapor edildi. Ortaya çıkan ilk rakamlar Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen illerde yapımına başlanacak deprem konutlarının ne kadar fazla olacağının ilk göstergeleri oldu. Deprem konutları için ilk 4 aylık sürede 4 milyon ton inşaat demirine ihtiyaç duyulacağı hesaplandı. Tuğlasından, çimentosuna kadar önemli miktarda bölgede inşaat malzemesine ihtiyaç duyuluyor. Bu büyük ihtiyacın sektörü nasıl etkileyeceğine dair soruları Ege Telgraf Gazetesi’ne İzmir İnşaat Malzemeleri İmalatçıları ve Satıcıları Odası Başkanı Cumhur Taşdelen cevapladı. Deprem bölgesindeki yakılına ve yıkılacak ağır hasarlı biralar inşaat sektörünü nasıl etkileyecektir? Bölgede yaşanan depremler artçılarıyla birlikte 10 bine yaklaştı. Peş peşe gelen şiddetli deprem çok sayıda binayı yerle bir etti. Ayakta kalanların önemli kısmında ise ağır hasar meydana getirdi. Bölgedeki gerek kış gerekse yaz hava şartları yaşamı zorlayacak düzeyde. İnsanların acilen barınağa ihtiyacı var. On beş milyon vatandaşımızın yaşadığı coğrafyadaki kentleşme yeni bir anlayışla yeniden imar edilmek durumunda. Süreç doğru planlanır ise ortaya çıkacak problemler minimize edilir. Sabahtan akşama çözüm üretebilmek kolay değil. sektorden-uyari-insaat-malzemesi-kara-borsa-olmasin Deprem bölgesinde inşaat sektörüyle uğraşanlar ve sizin federasyonunuzun üyeleri nasıl etkilendi? Bölgedeki inşaat malzeme satıcılarımız depremden büyük zarar gördü. Bir kısmının elindeki malzeme kullanılmaz hale geldi. Üreticilere ve dağıtıcılara olan borçlarını ödeyemez hale geldiler. Bu ödeme zorluğu domine etkisiyle ülkenin genelinde etkili olacak. İzmir’den oradaki inşaat malzemecilerine ve nalburlara ürün veren arkadaşlarımız var. Müteahhitler diken üstünde. Bu karmaşada iş yapmak istemeyeceklerdir. Bölgede yapılacak inşaat çalışmalarında oradaki esnaf ve müteahhitlerin potansiyelinden maksimum fayda sağlamak gerekir. Deprem bölgesini yeniden imar edecek inşaat malzemesi üretebilecek kadar yerli imalat potansiyeli var mı? Yapılan ilk hesaplamalara göre deprem bölgesinin önümüzdeki birkaç ay içinde 4 milyon ton inşaat demirine ihtiyacı olacak. Bu inşaat demirinin yanında tuğlasından çimentosuna, fayansından sıhhi tesisatına kadar çok çok fazla inşaat malzemesine ihtiyaç duyulacak. Bazıları gelişi güzel açıklama yapıyor. Yaptıkları açıklamalar da durumun farkında olmadıklarını gösteriyor. Bu yoğun ihtiyacı kısa vadede karşılamak pek kolay değil. Deprem bölgesindeki sektöre bu etki İzmir ve büyükşehirleri nasıl etkiler? Deprem bölgesindeki can ve mal kayıpları yurttaşlarımızı tedirgin etti. İzmir ve İstanbul başta olmak üzere herkesin gündeminde dayanıklı yapı stoğu var. İzmir’in birçok yerindeki yurttaş çok katlı dikey yapılarda yaşamak istemiyor. Riskli bölgelerden kaçmak istiyor. Depreme dirençli yapılarda oturmak istiyor. Yakın zamanda kent merkezinden biraz daha uzakta 3-5 katlı binalarda oturmak istiyor. Deprem bölgesinde yapılacak imar çalışmalarından daha fazlası diğer illerimizde yapılacak. İnşaat sektörünün geleceği iki yıl sonra parlak. sektorden-uyari-insaat-malzemesi-kara-borsa-olmasin İnşaat sektörünün iki yıllık süreci hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bölgede ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerdeki kıtlık fiyatlara yansıyor. Sağlam bina satış fiyatları da kira fiyatları da fahiş oranda yükseldi. Powerbank, ısıtıcı, çadır gibi acil ihtiyaç fiyatları arttığı gibi az bulunan inşaat malzemelerin fiyatları da artacak. Borsadaki inşaat malzemesi üreten kurumların hisselerine büyük talep oluştu. Şu anda acil ihtiyaç gibi görünen dayanıklı yapı stokları oluşturuluncaya kadar piyasa şartları normale dönmeyecektir. Pandemi döneminde inşaat malzeme üreticisi yerli firmalar ciddi karlar yaptılar. Avrupa ve diğer ülkelerde üretimin başlamasıyla son dönemde üreticilerimiz iç piyasaya döndü. Düşük talep nedeniyle iç piyasada daralma yaşanmıştı. İki yıl kadar bir hareketlilik yaşanır. Önümüzdeki dönem binalardan çok arsalar değerlenecek. Bina üretilebiliyor. Ama arsa üretimindeki sıkıntı çözülmez ise arsalar bugünkünün çok daha üzerinde değer kazanacak.