EGE TELGRAF- Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Hatay’a giderek bölgede yaşanan durumu yerinde gözlemledi. Afet bölgesindeki son durumu sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında anlatan Başkan Sengel, gördüğü tabloyu anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Başkan Sengel, Hataylılar’ın başta su ve çadır olmak üzere tüm insani ihtiyaçlara muhtaç olduğunu belirtirken, vatandaşa da dayanışmayı bırakmamaları hususunda çağrı yaptı. “6 ŞUBAT’TAN BU YANA EL DEĞMEMİŞ GİBİ…” Hatay’ın Defne ilçesine çok yakın bir yerde olduklarını söyleyen Sengel, “Kimi yardımların dağıtıldığı bir alana gittik. İlk başta depremin ikinci ya da üçüncü gününde Malatya’ya gitmiştim. Dün de Osmaniye ve Kahramanmaraş’a gittik. Her yerin özelinde durum facia. Şimdi Hatay’dayız ve söylenilecek her şeyin tükenmesi gibi bir durum var… Hatay gerçekten yok olmuş durumda. Geçtiğimiz yollar boyunca bütün evler yıkıktı desem yeri. Açıkçası “Hatay’ın neye ihtiyacı var? Evet, insanlar su diyor; suysa ona göre organize olalım. Kendi kentimizden direkt olarak buraya getirelim” diye bir kafa ile buraya gelmiştim ama Hatay’da her şeye ihtiyaç var. Yemeğe, suya ihtiyaç var. Çadırda yatan 5 çocuklu bir aile var. Onların başka başka ihtiyaçları var. Hatay’da el değmemiş gibi bir durum var. Depremden sonra aradan neredeyse 1 ay gibi bir süre geçti; inanamıyorum 1 ay geçti aradan. 6 Şubat’tan bu yana hiçbir şey yapılmamış gibi! Gerçekten imeceyi devam ettiren partiler, sivil toplum örgütleri var ancak bu kadim topraklar şu an yok…” dedi. ‘ARABANIN İÇİNDE BİLE TEDİRGİN OLUYORSUN’ Canlı yayını ildeki bir parkta yaptığını söyleyen Sengel, “Tek tek gördüklerimi göstereyim diye bir kaygım olmadığı, direkt talep ve ihtiyaçların neler olduğunu ifade edebilmek adına bu canlı yayınları yaptığımda karşılaştığımız tablo çok enteresandı. Gördüklerimiz vesaire… Her şeyi unutun bence! Onların haricinde burada tamamen viran olmuş, gerçekten üvey evlat muamelesi gördüğünü düşündüğüm bir kentle karşı karşıya geldim. Söyleyecek sözlerin tükendiği noktadayız. İlkini Malatya’ya götürdük, sonra Osmaniye, Kahramanmaraş… ‘Gücümüz yettiğince’ diyorduk ama o gücümüz soluksuz kalmak zorunda. O gücümüzü, enerjimizi bir şekilde toplayıp tekrardan dayanışmaya devam etmek durumundayız. Çünkü bu bir yardımlaşma değil; yardımlaşma dikey olan bir şeydir biz dayanışan insanlarız. Yan yana durmayı bilen insanlarız. Yan yana durabilmek için de mücadele etmek zorunda olan insanlarız. Bir aydan beri burada hiçbir çalışmanın olmaması… İnanın, karayolundan geçtik, mevcut olduğumuz yerden şehre girerken arabanın içinde bile tedirgin oluyorsun. Karayoluna doğru düşmek üzere olan binalar var ve hiç kimse, hiçbir şey yok. Bir an önce yetkililer el atmalı ama biz dayanışmayla birlikte yan yana durmaya devam etmek zorundayız” ifadelerini kullandı. ‘HİÇBİR GÜNDEM MADDESİ…’ Konuşmasında, “Hiçbir gündem maddesi buraların ihtiyacı kadar önemli olamaz” vurgusu da yapan Sengel, “Bunu unutmadan, ritmimizi hiç bozmadan devam etmeliyiz. Bunu daha önce söylemiştim ama buraya geldikten sonra çok daha net ve daha farkında olarak anlıyorsunuz. Onu devam ettirmek zorundayız ve ona doğru da hareket etmeliyiz. Çünkü biz bundan sonraki gelişimizi, bu keşfimizden sonra direkt Hatay’a yapacağız. Bundan sonra dayanışmayı Hatay için ortaya koyacağız. El ele tutuşmayı, safları sıklaştırmayı Hatay için yapacağız. O yüzden ne varsa; çadır, su ya da belki çocuklar için belki kitap… Her şeye ihtiyaç var. Ancak bilhassa şu an burada erzağa, suya, hijyenik malzemelerin hepsine ihtiyaç var. Ve bunların hepsini rutin bir şekilde belirleyeceğiz. Hemen döner dönmez bununla ilgili de çağrıya çıkacağız. Onları bir an önce hayata geçirebilmemiz ve yeni oluşturacağımız TIR’ı da Hatay’a getirmemiz, burada kurulmuş düzgün merkezlere, gerçekten eşit ve adil dağıtımı yapan, direkt halka ulaştıran merkezlere teslim etmek üzere böyle bir şey gerçekleştireceğiz” dedi. ‘BU ÜLKEDE İNSANCA YAŞAYABİLİYORUZ DEDİĞİMİZ…’ Son olarak yayın esnasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü hakkında gelen mesajlar özelinde de konuşan Başkan Sengel, “Bana da bugün 8 Mart’a, kadın emeğine ilişkin birkaç cümle söylememi istediler ama şöyle bir şey var: Bu 8 Mart, bütün insanlığın mücadelesi gibi oldu. Mücadelemizin devam edebileceği ve sapasağlam durabilmek için mücadele edeceğimiz zamanlar olsun. Sadece kadınlar değil, bütün insanlık için olsun. Biz de dayanışmaya devam edeceğiz. Lütfen el ele olmayı, ufak ufak bile olsa katkı sağlamayı bırakmayalım. Bundan sonraki 8 Martları gerçekten başka şekilde kutlayalım. Kazanılmış haklarla ilgili, insani hakların kazanılmasıyla, her şeyden önce insanca yaşamakla ilgili söylemlerin olduğu ‘İşte, başardık. Bu ülkede insanca yaşayabiliyoruz’ diyebileceğimiz 8 Martlarımız olsun. Kadın, erkek, çocuk hiç fark etmez… ‘Bu ülkede insanca yaşayabiliyoruz artık’ dediğimiz 8 Martlarımız olsun” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim