Vücudun sıvı ve su dengesi çok önemlidir. Erkeklerin günlük sıvı ihtiyacı 3,7 litre kadınların günlük sıvı ihtiyacı 2,7 litredir. Peki, günde ne kadar su içmeliyiz ve içtiğimiz sıvılar vücudumuzda ne...

Vücudun sıvı ve su dengesi çok önemlidir. Erkeklerin günlük sıvı ihtiyacı 3,7 litre kadınların günlük sıvı ihtiyacı 2,7 litredir. Peki, günde ne kadar su içmeliyiz ve içtiğimiz sıvılar vücudumuzda ne gibi etkiler yapıyor? Su: Bir günde böbreklerden yaklaşık 1500ml, deriden yaklaşık 500ml, bağırsaklardan 300ml, solunumla 300ml su atılmaktadır. Yani günde yaklaşık 2,5 litre su/sıvı kaybı olmaktadır. Bu nedenle günde en az 2 litre su tüketmek çok önemlidir. Tüketilen besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması, hücrelerin yaşamsal faaliyetleri için gerekli olan biyokimyasal tepkimelerde, organ ve dokuların çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin vücut dışına atılması, vücut ısısının denetimi ve eklemlerin kayganlığı için gereklidir. Florid, kalsiyum ve magnezyum gibi elzem mineralleri içerir. Aynı zamanda ‘0’ kaloridir! Çay: Çayın demlenirken suya geçen ögelerinden yararlanılır. Yararlanılan ögelerden bir tanesi kafeindir. İki-üç dakika 180 ml suda demlediğimiz çayda 30 mg civarında kafein varken demlenme süresi arttıkça kafein miktarı da artmaktadır. Çay kafein yanında metilksantinler içerir ve bu iki madde mide salgısını uyarmaktadır. Bu nedenle ülser sıkıntısı olan kişilerin çay tüketimlerine dikkat etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda kafein anneden fetüse geçebilmektedir bu nedenle gebelerin çay tüketimlerine dikkat etmesi gerekmektedir. Ancak siyah çay besinlerdeki hem olmayan demirin biyo yararlılığını azaltacak olan okside olmuş fenolik öğeler içerir bu nedenle anemiye eğilimli kişilerin, gebelerin ve çocukların yemekle birlikte çay içmemelerine dikkat etmesi gerekmektedir. Yemek ile çay içmenin arasında en az 1 saat olması gerekmektedir. C vitamininin fenollerin demir bağlayıcı etkilerini azalttığı bilinmektedir bu nedenle çay içmek istiyorsanız limonlu çay tercih edilmelisiniz. İshal yaşayan kişilerin de çay tüketimini sınırlandırması gerekmektedir çünkü çayın içerisinde bulunan tanen ve fitatlar minerallarin emilimini azaltacak ve yetersizliğe neden olacaktır. Çay, flavonoidler olarak adlandırılan antioksidanların önemli bir kaynağıdır. Aynı zamanda anti-bakteriyel özelliği vardır. Günde 3 bardak çay tüketiminin miyokard enfaktüs riskini yüzde 11 oranında azalttığı çalışmalarla gösterilmiştir. İçilen sade çayda protein, yağ ve karbonhidrat gibi makro besin öğeleri hemen hemen yoktur. Ve şeker eklenmediğinde çayın da kalorisi 0’dır! Kahve: Kahve dendiğinde aklımıza hemen ‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ sözü gelir, üzerine yıllar boyunca dostluklar kurulmuş birçok güzel muhabbete eşlik etmiş olan Türk kahvesi herkes tarafından sevildiği gibi sağlığımız için faydaları da saymakla bitmiyor. Yapılan bir araştırmada günde 3 fincan kahve tüketilmesi Alzheimer hastalığına yakalanmayı önlemektedir. Houston Kanser Merkezi’nde yapılan çalışma ise kahvenin erkeklerde prostat kanseri riskini azalttığını göstermektedir. Bununla birlikte ilerleyen yaştaki kadınların kahve tüketimine daha çok dikkat etmesi gerekmektedir çünkü 3 fincandan fazla kahve tüketilmesi kalsiyum kaybını tetikleyecektir ve kemik erimesi riskini arttıracaktır. Kahve de ‘0’ kalorilidir! Ancak süt ve şeker eklendiği zaman kalorisi artmaktadır. Kahve kafein içerir ve yapılan bazı çalışmalarda kafeinin metabolik hızı yüzde 2-12 arttırdığı gözlenmiştir. Günlük alınabilecek maksimum kafein miktarı ise 300 mg’dır. İlaç kullananların ve hamilelerin mutlaka doktorlarına danışması gerekmektedir.