İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, Şubat ayında gerçekleşen meclis toplantısında ortaya çıkan gerginlik iddiaları üzerine konuştu. Hızal, “Sürecin başından beri hep dile getirdik. Biz muhalefeti sadece muhalefet olmak için ya da eleştiride bulunmak için yapmıyoruz. Gerçekten İzmir’in ve İzmirlinin menfaatine olan bir muhalefet anlayışla hareket etmeye çalışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni muhalefet olmamıza rağmen faydalı hizmetlerde destekleyeceğimizi dile getirdik. Ama İzmir’in aleyhine olduğunu düşündüğümüz yanlış olduğunu bildiğimiz konuları da dile getireceğimizi söyledik. Dönem dönem bu tarz yükselmeler söz konusu olabiliyor. Sonuç itibariyle meclisi yöneten Sayın Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı. Artık Seferihisar Belediye Başkanı olduğunu unutup, 3. büyük şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlaması gerekiyor. Dolayısıyla basındaki, sosyal medyadaki söylemleri veya geçmişteki hataları elbette ki gündeme getirilecek. Biz Seferihisar’da yaptığı hataları elbet dile getireceğiz ki bu hatalar bir daha olmasın” dedi.

‘BU HATALAR KABUL EDİLEMEZ’

Mecliste yaşanan gerginlik iddialarına yönelik ise ‘fevri çıkışlardı’ diyen Hızal, “ Dünkü tartışmanın asıl dayanak noktası bu. Fevri çıkışlar gereksizdi. Biz burada yargıçlık, savcılık yapmıyoruz. Biz muhalefet grubu olarak elimize geçen bir takım belgelerle ilgili kendisine bakın geçmişte bu hataları yaptınız belki bunlar Seferihisar’da kabul edilebilir hatalardı ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu hatalar kabul edilemez. İzmirli’ye bunları yapmayın anlamında bir uyarı niteliğindeydi. Anlamsız bir biçimde fevri çıkış sergiledi bizde anlayamadık açıkçası. Elbette biz hakimlik misyonunu, yargıçlık misyonunu üstlenmiyoruz. Eğer bir savunması varsa kendisi bunu söylerdi. Bizden çok daha uzun süreler konuşabiliyor. Bu anlamda fevri çıkışlar yapmasının çok bir anlamı yok. Biz eleştiri yaparken Tunç Soyer olarak eleştiri yapmıyoruz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olması üzerinden konuşmalarımızı dizayn ediyoruz” diye konuştu.

‘SÖYLEM VE EYLEM BİRLİĞİ’

Mecliste gündeme gelen konuşma süreleri ve kısıtlama ile ilgili eleştiride bulunan Hızal, ‘Kabul etmiyoruz’ dedi. Parti ayrımı yapmadan İzmir’i temsil eden meclis üyeleri olduğunun altını çizen Hızal, “Muhalefetin sesi olarak gerekli açıklamaları yapacağız. Bir taraftan demokrasiden şeffaflıktan söz edeceksiniz öte yandan meclis üyelerinin konuşmalarına sınırlama getireceksiniz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu zaman sınırlaması noktasında bu 5 dakika ortak mutabakat ile geldi fakat olmaz 10 dakika olur. Konunun önemine binayen bunlar konuşulabilir. Biz Büyükşehir Meclisi’nde İzmir’in sorunları konuşmayacaksak neyi konuşacağız? Bu kabul edilebilir bir durum mu? Biz İzmir ile ilgili sorunları dile getiriyoruz. Tunç Soyer’in yönetim anlayışı ile ilgili sorunları dile getirmeye çalışıyoruz. Söylem ve eylem birliği diye bir söz vardır. Bir şeyi söylüyorsanız buna sadık kalmanız gelen. Belediye başkanının bir yetkisi var istediğine söz verir istediğine vermez bu kabul edilebilir bir şey” dedi.

‘POPÜLİST SİYASETİN ALASI YAPILIYOR’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in entelektüel başkan gözüyle algılanması ve yaşam tarzına yönelik olarak ise ‘Popülist siyaset’ diyen Hızal, kentte belediyecilik anlamında pek çok eksik olduğunu iddia etti. Hızal, “Sayın Soyer’in nitelikler noktasında örnek aldığı Norveç ve ya İsveç şehircilik anlamında pek çok sorunu aşmıştır. Fakat İzmir’de belediyecilik anlamında ciddi sorunlar var. Ulaşım, alt yapı, çöp, kanalizasyon ve bir deprem gerçeği var. Daha sayılacak yüzlerce sorun var. Bu sorunlar ortada iken ve giderilmesi noktasında hiçbir adım atılmazken Soyer’in bisiklete binmesi, çıkıp dans edip bunu bir şekilde reklam aracı olarak kullanması, çıkıp sık sık ‘Yurt dışı seyahatlerinde İzmir’in tanıtımını yapıyorum’ demesini kabul etmiyoruz. O zaman siz popülist hareket ediyorsunuz, birilerini etkilemeye çalışıyorsunuz. Belediye başkanı olduğu ilk andan itibaren seçim kampanyası döneminde biz arka sıradakilere hizmet edeceğiz ifadesinin eyleme geçmesini beklerdim. Çıkıp sokaklarda çizmesini giyip sorunların ortadan kaldırılması için gelmesini beklerdim. İzmir’de bir sorun oluyor Tunç Soyer yurtdışında. Popülist siyasetin tabiri caizse alası yapılıyor. Olumlu manada üç yatırım sayabilir misiniz?” açıklamalarında bulundu.

‘BİR PROJE GÖREMİYORUM’

Menderes’te yapılması planlanan Katı Atık Tesisi’ne dair konuşan Hızal, “İzmir’de kendi ifadeleriyle bir koku problemi var, trafik problemi var. 317 günlük süreç içinde ne gibi bir adım atıldı? Altınyol’da bir şerit artırılarak çözmeye çalıştılar. Yapılan herhangi bir proje var mı? Ben göremiyorum. Sokakta İzmirli’ye çöp ile ilgili bir soru soralım, Harmandalı’daki kötü çöp görüntüsünü dillendireceklerdir. Harmandalı’da 25 yıl önce yapılması gereken bir yatırım yapıldı. Elektrik tesisi yapıldı. Bütün çöp problemi ortadan kalkmış gibi yapılıyor. Menderes halkı doğal olarak böyle bir gerçek varken, su havzasının bulunduğu tarım alanlarının olduğu bölgede bir takım tepkiler ortaya koyuyorlar ancak henüz belediye başkanını ikna edemiyorlar. Menderes Belediye Başkanı gelmedi meclise. Belediye yönetiminin bugün buraya bir tesis yapacağım yarın başka yere yapacağım anlayışıyla hareket etmesinin insan odaklı bir belediyecilik anlayışına ters düştüğü kanaatindeyiz” dedi.

‘BİR HATA VARSA’

Siyaset içerisinde samimiyet kavramının önemine vurgu yapan Hızal, “Bir eleştiri yaparken doğru yapmak gerektiğini düşünüyorum. Öbür taraftan ‘Deprem ve Afet Komisyonu’ kurulması önergesi sunuldu. 99 yılında yapılmış bir ‘master plan’ var ve bu plan günümüz gerçekleriyle örtüşmeyen bir plan. Şu an ise bir plan yok, kendilerinin haberi yoktu önergemizle haberdar oldular” dedi. Kentsel dönüşüme dair büyük problem olduğunu söyleyen Hızal sözlerine şöyle devam etti : “İzmirli vatandaş olarak söylüyorum, çarpık kentleşme ve yapılaşmayı görebiliriz. On yıl önce bir yetki verilmiş. 7 bölgede dönüştürülmesi planlanan 35 bin konut var fakat dönüştürülen konut sayısı sadece bin! Sonra çıkıp hükümeti eleştirmek çok samimi gelmiyor. Yasalar bizi engelliyor denmemeli. Bizim icraatlarımız anlamında olumlu baktıkları bir şey yok. Muhakkak bir eleştiri getirmişlerdir. Halk ulaşım ile ilgili önerge geldiğinde biz destekledik. Olumlu bir uygulama dedik. Eğer bir hata varsa bunun karşısında elbette ki duracağız” dedi. Son olarak 8 Şubat’ta gerçekleşen İl Kongresi ile ilgili konuşan Hızal, “Kendi iç dinamikleriyle ilgili çok yorum yapmak istemiyorum. Ama bu kongreler demokrasi varmış gibi gösterilip çok daha farklı bir anlayışla hareket edildiğini görebiliyoruz. Demokratik kongreler var denip bu görüntülerin ortaya çıkması, liste savaşları yaşanması aslında bu demokrasi falan değil. Bir taraftan çarşaf listelerden bahsedip bir yandan demokrasiden çokta bahsetmek doğru olmaz diye düşünüyorum” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber