Sporcu sağlığı ve sporcu yaralanmaları

Abone Ol

Spor yapmak herkes için bir tutku olabilir. Bir spor dalında profesyonel olmak, uzmanlaşmak bir seçenek olduğu gibi kişi kendi kendine veya arkadaşlarıyla da yalnızca hobi olarak da spor icra edebilir. Ancak kişi düzenli olarak spor yapıyorsa ya da sporcuysa, dikkat etmesi gereken çok fazla konu olduğunu unutmaması gerekmektedir. Bu öncelikli olarak kişinin sağlığı ve sporun sürdürülebilirliği için çok önemlidir. Sporlar keyifli oldukları kadar tehlikeler de içerebilir. Düzenli sporla ilgilenen insanlar hayat tarzlarına sporu entegre etmeleriyle halihazırda sağlıklı yaşam için bir adım atmış olurlar. Ancak unutulmamalıdır ki bunu sürdürebilmek için sporun doğru şekilde yapılması, kişinin kendini koruyacak faaliyetleri daima uygulaması gerekmektedir. Futbol, basketbol, rugby, buz hokeyi gibi temas sporları sporcular için tehlike içeren dallardır. Ekstrem sporlar da ciddi tehlike içermektedir. Ancak gerçek şudur ki, yeterince hazırlanmamış bir sporcu ufacık bir hareketinde, hiç beklemediği bir anda dahi sakatlıkla karşı karşıya kalabilir. Sporcu yaralanmaları gerçekleştirilen spor aktiviteleri esnasında oluşabilecek hasarların tümünü kapsayan bir terimdir. Bedende sakatlığa maruz kalabilecek tüm parçaların, yaratılan etkiye karşı bir tepki toleresi vardır ancak bu eşiğin üzerine çıkıldığında sakatlık gerçekleşir. Sporcu rahatsızlıkları bazen uzun soluklu süreçlerde rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmaları içerebilir. En önemli sorun, kişinin sporunu icra etmesinin önünün tıkanması ve gelişimini durdurması kaynaklıdır. Dolayısıyla bu rahatsızlıkları yaşamadan evvel önlemler almak, risk faktörlerini belirleyerek buna göre adımlar atmak gerekir. 

YAŞ VE CİNSİYET

Yaş ve cinsiyet faktörleri kritiktir. Gelişme dönemindeki bir insanla yetişkinlik döneminde olan bir insanın aynı sporu gerçekleştirirken dahi farklı antreman modelleri izlemeleri gerekebilir. Zamanla kuvvetlenen vücut parçaları veya zamanla güçten düşen kas dokuları göz önünde bulundurularak antreman programları oluşturulmalı, güçsüz yönlerin iyileştirilmesi gerekmektedir. Genç bir bireyde onu güçlendirecek çalışmalar yapılırken, yetişkin bir bireyde güçlenme yerine yavaş yavaş kaybolan çevikliği korumak adına çalışmalar yapılabilir. Aynı şekilde kadın erkek vücut yapısında da farklılıklar vardır. Kadınların bazı kas grupları erkeklere nazaran güçlüyken veya bazı eklemleri erkeklere göre daha esnekken; erkeklerin de kadınlara göre daha avantajlı olduğu konular vardır. Dolayısıyla cinsiyete göre de antreman uygulamaları, çalışma ritminin ayarlanması gibi unsurlar önemlidir. Fiziksel bütünlük ve yapılan spora uygun bir bedene sahip olunması da bir diğer kişisel faktördür. Doğru çalışma modelleriyle herkes her sporda başarılı olabilir ancak genetik olarak taşıdığı formu yapacağı sporda belli avantajları sağlayabilir. Bu özellikler genelde boy, ağırlık, yağ oranı ve kas gruplarıyla alakalıdır. Psikolojik faktörler de fiziksel durumlar kadar önemlidir. Rekabetçilik psikolojik olarak sporcuları etkileyebilir. Adrenalin salınımı ve özellikle stres vücut için oldukça önemlidir. Stres oluşumu tüm kas gruplarını etkileyen bir faktördür.

 Kas gelişiminde aslında kasa verilen zararın iyileştirilmesi kritik meseledir, bu iyileştirme ne kadar sağlıklı olursa kas gelişimi o kadar iyi sağlanır. Dolayısıyla stres kontrolü yapmak vücut gelişimi için göz ardı edilmemesi gereken bir noktadır. Aynı zamanda motivasyon ve buna bağlı olarak koordinasyon da önemlidir. Motive olmak ve buna göre davranmak, doğru koordinasyonun sağlanmasında etkilidir. Bunun eksikliği koordinasyon eksiliğine sebebiyet verebilir ve sakatlanma riski oluşturabilir. Yetersiz ısınma ve soğuma, tekniğin yanlış uygulanması, geçmiş sakatlıklar ve yetersiz rehabilitasyon diğer önemli kişisel faktörlerdir. Doğru formlarda yapılmayan hareketler, geçmiş sakatlıklara göre özelleştirilmemiş programlar, tam iyileşme gerçekleşmeden ve rehabilite süreci sonlanmadan yapılan yanlış hareketler sporcu sağlığını tehlikeye atabilir. En basit gibi görünen ancak belki de en önemli konu, yetersiz ısınma ve soğumadır. Spor yapılacağı zaman vücudu ısıtmak, özellikle çalıştıracağımız bölgeleri spora hazır hale getirmek sakatlık riskini büyük oranda düşürür. Aynı şekilde esneme hareketleriyle sıkışan kas gruplarını eski haline getirmek de hem gelişim hem de korunma açısından oldukça değerlidir. Sporun tipine yani branşa yönelik faktörler burada devreye girmektedir. Tenisçilerin sıklıkla karşılaştığı bir dirsek problemi olan hatta “tenisçi hastalığı” olarak bilinen tenisçi dirseği buna örnektir. Bu hastalıklar göz önünde bulundurularak, yapılan sporun risk faktörleri belirlenmeli ve bunu önleyici çalışmalar yapılmalıdır. Spor esnasında ya da hazırlık aşamasındaki aktivite süresi de oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki sakatlıkların büyük çoğunluğu yarışma anında değil, antremanlarda gerçekleşir. Vücuda yapılacak yüklemenin iyi ayarlanması gerekmektedir. Dinlenmek spor için aktiviteler kadar önemlidir, dinlenip iyileşmemiş bir vücut dinamizmini kaybederek gittikçe spor yapımına elverişsiz bir bünye oluşmasına sebebiyet verir. 

Spor yapılan bölgelerin yapısı ve spor malzemelerinin seçimi oldukça kritik faktörlerdir. Yapılan sporun doğasına uygun alanlar seçilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda zemin, ışık ve diğer değişkenler en doğru şekilde kurgulanmalı ve sporcu için en verimli platform oluşturulmalıdır. Aynı şekilde kullanılacak malzemelerin herhangi bir risk teşkil etmemesi, tam tersine sporcunun hayat standardını artırıcı minvalde tercih edilmesi gerekmektedir. Sürantrene olarak da bilinen sürantrenman bir sporcunun fazla tempolu ve yoğun antrenman yapmasından kaynaklı performans düşüklüğünü ifade eder. Bu performans düşüklüğü, günler ve haftalar boyu sürebilen kronik yorgunluğa sebebiyet vererek kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürür. Kişilerin sürantrene durumunu yaşamasının çeşitli nedenleri olabilir ve bu nedenlere bağlı olarak da uzmanlar çözümler önerir.