Şükrediyorum ki…

Abone Ol

Herkese iyi haftalar, bu hafta terapilerimizde şükür, huzurlu hissetme ve mutluluk gibi bazı iç aydınlatıcı konuşmalarda bulduk kendimizi. Önümüzde çizdiğimiz yollar kalabalıklaştıkça, sular bulandıkça hissedemediğimiz bu güzel duyguları yeniden tartışmaya aldık. Bu tartışmaların bir kısmını sizlerle de paylaşmak istedim.
Aslında duyguların ve düşüncelerin yaratımından bahsettiğim çok yazı yazdım geçtiğimiz zamanlarda. Genel olarak aynı çerçeve etrafında dönerken farklı bakış açıları kazanıyoruz her geçen gün. Bu sefer konuyu ucundan yakalayabildiğimiz yer hedeflerimiz oldu. 
Yeni yıl ve güzel kararlar da bir gün uzağımıza kadar gelmişken, yarattığımız hedeflerimiz ve hayallerimiz bazen bize çok karmaşıkmış gibi görünebilir. Zihnimizde parlayan tek bir yol göremediğimizde ne yapacağımızı tam olarak bilemediğimiz için paniğe sürüklenebilir ve kaosun ortasında duruyormuş gibi hissedebiliriz. Böyle bir kaosun nasıl hissettirmesini beklersiniz? Hepimizin bir gün içinde bulunduğu bu hisleri tam olarak tarif etmek zor. Huzursuz, karışık, mutsuz, hüsranda, pişman, güvensiz gibi duyguların karışımından bahsedebiliriz. Böyle hisler içindeyken ve bu karmaşadan çıkmaya çalışırken önümüzde belirlediğimiz yollar bize bir çeşit kurtuluş gibi gelir. 
‘Bu yola çıkacağım, aldığım kararlar bana iyi hissettirecek ve işte, o yolda yürüdüğümü gördüğüm o gün muhteşem bir şükür duygusuyla huzur dolacağım. ‘
Her birimizin hayatında böyle hissettiğimiz anlardan vardır değil mi?
Burada dikkat çekmek istediğim konu şu; eğer mutluluğumuzu ve şükür duygumuzu belirli yollarda yürümeye, belirli hedefleri gerçekleştirmeye, belirli mallara sahip olmaya ve belirli insanlara bağladığımızda o yola çıkabilmek için gerekli ittirici gücü kendimizde nasıl bulacağız? Peki ya mutluluğumuzu bağladığımız o olaylar gerçekleşmezse? Ya bambaşka bir durum size tam olarak bunları hissettirecekse? 
Şu an oturduğunuz yerde, hali hazırda bir şükür duygusuyla dolsaydınız, yüreğiniz bu huzuru hissetseydi bazı hedeflere yürümek için daha cesaretli ve güvenli hissetmez miydiniz? Konuya bir de zihnin pratik bir oyunu olarak bakalım…

DAHA ÇOK ARAMAK 

Bilincimiz içsel olarak bulunduğumuz durumu dengelemek adına koruma eğilimi göstermeye çok yatkındır. Hangi hislerle bir yola çıkıyorsanız, zihniniz doğal olarak bu hisleri kaybetmemek ve dengeyi bozmamak adına sizi bu hisleri hissettirecek olaylara doğru yönlendirir. Yani şükür ve huzur dolu duygularla bir hedefe doğru yürüyorsanız her bir adımda şükredecek ve size iyi hissettirecek şeyleri görme ihtimaliniz daha yükselir. Mutluluk elde edebileceğimiz bir sonuç değil aksine sürecin her bir anında yanımızda olacak bir dost gibidir. Düşünceler diğer düşünceleri ve iyi hisler de diğer iyi hisleri doğurabilir. Şimdi düşünebiliriz, bugün hangi hedeflerinizi ve yapmak istediğiniz başka konuları düşündünüz? Ve en önemlisi, bunları düşünürken neler hissediyordunuz? 
Yeni yılda alınacak kararlarımız için muhteşem bir adım! Herkese mutluluktan yüzündeki gülümseme eksik olmayacak, huzurlu bir yıl dilerim. Yeni yılımızda görüşmek üzere!