Van Gölü'nde yaşanan kuraklık ve aşırı buharlaşma, su seviyesinin ciddi oranda düşmesine neden oldu. Bu düşüşle birlikte göl kıyılarında tarihi öneme sahip bazı yapılar ve binlerce yılda oluşan mikrobiyalitler görünür hale geldi. Özellikle göldeki en büyük adalardan biri olan ve Ktouts Manastırı’nı barındıran Çarpanak Adası, bu değişimden en çok etkilenen yerlerden biri oldu.

Çarpanak Adası2

İzmir’de düzenlenen Uluslararası Barok Müzik Festivali, büyüleyici bir konserle sona erdi İzmir’de düzenlenen Uluslararası Barok Müzik Festivali, büyüleyici bir konserle sona erdi

ANTİK YOLUN YÜZDE 60’I SU ÜZERİNDE

Her yıl birçok ziyaretçiyi ağırlayan Çarpanak Adası’nı karaya bağladığı düşünülen yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki antik taş yol, su seviyesinin düşmesiyle son yıllarda kademeli olarak ortaya çıkmaya başladı. 2025 itibarıyla bu yolun yüzde 60’lık kısmı su yüzeyinin üzerinde gözlemlenebilir hale geldi. Göldeki çekilmenin bu yıl daha da artmasıyla, su altında kalan bölümler de daha net bir şekilde ortaya çıktı.

Çarpanak Adası3

URARTULAR DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE ULAŞAN İZLER

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Van Gölü Havzası'nın tarih boyunca aktif olarak kullanıldığını belirtti. Urartular döneminden itibaren bu bölgede yerleşimlerin olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sahil boyunca Tatvan’a kadar birçok Urartu kalesinin inşa edildiğini ve Van Gölü’nün hem kara hem de deniz ulaşımı açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Çavuşoğlu, Orta Çağ’dan itibaren Çarpanak Adası’nın önem kazandığını ve bu süreçte manastırın inşa edildiğini belirtti. 9. yüzyıldan itibaren aktif olan manastırın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, adayı karaya bağlayan taş döşeli bir yolun yapılmış olabileceğine dikkat çekti. Yolun genişliğinin, at arabalarının geçişine uygun şekilde tasarlandığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu yolun uzun süre aktif olarak kullanıldığını ifade etti.

Kaynak: AA