Kalori açığı ile nasıl kilo verilir? İşte kısa sürede yaza fit girmenizi sağlayacak yöntem! Kalori açığı ile nasıl kilo verilir? İşte kısa sürede yaza fit girmenizi sağlayacak yöntem!

Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Hayat kalitesini ciddi şekilde düşüren ve kimi zaman yıllarca süren baş ağrıları, pek çok kişi için gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası hâline geliyor. Sabahları ağrıyla uyanan, gün içerisinde tekrar eden ataklarla mücadele eden ve her seferinde ağrı kesicilere başvuran hastalar için bu döngü giderek içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Ancak uzmanlar, bu kısır döngüye son verebilecek etkili bir yönteme dikkat çekiyor: Nöral terapi.

Kronik ağrılar sadece bedeni değil, hayatı da etkiliyor

Baş ağrılarının süreklilik kazanması, yalnızca fiziksel değil psikolojik etkiler de yaratıyor. Kişi kendini çaresiz, tükenmiş hissedebiliyor. Aile yaşamı, iş performansı ve sosyal ilişkiler bu durumdan olumsuz etkileniyor. Her gün alınan ağrı kesiciler ise zamanla çözüm olmaktan çıkıp başka sorunlara yol açıyor. Uzmanlar, bu noktada sadece semptomları değil, ağrının kaynağını ortadan kaldırmayı amaçlayan tedavilere yönelmenin önemine dikkat çekiyor.

Migrende artış, gerilim tipi ağrılarda baskı hissi

Sürekli baş ağrısı şikâyetiyle başvuran hastalarda en sık rastlanan nedenlerin başında migren geliyor. Genellikle 20’li yaşlarda ortaya çıkan migren, zaman içinde sıklığını artırarak kronik bir hâl alabiliyor. Başlangıçta ayda bir-iki kez yaşanan ağrılar, 30’lu yaşların ortalarında ayda 3-4 defaya çıkabiliyor. 40’lı yaşlara gelindiğinde ise neredeyse her hafta yaşanan ataklar kişiyi çaresizliğe sürüklüyor. Bunun yanında gerilim tipi baş ağrıları da yaygın görülüyor. Kafada baskı ve ağırlık hissiyle kendini gösteren bu tür ağrılar, kimi zaman migrenle birlikte seyrederek şiddetini artırıyor.

Ağrı kesiciler bağımlılığa yol açıyor

Baş ağrısıyla mücadele ederken ilk akla gelen yöntem genellikle ağrı kesici ilaçlar oluyor. Ancak uzmanlara göre, bu ilaçların sürekli kullanımı bir süre sonra ters etki yaratabiliyor. Ağrıyı geçici olarak bastıran ilaçlar, zamanla bağımlılığa dönüşebiliyor ve ilaçlara bağlı baş ağrıları gelişebiliyor. Bu durumdan çıkmak oldukça zorlaşıyor. Çünkü hasta artık ağrısız bir gün geçirebilmek için sürekli ağrı kesici almak zorunda kalıyor.

Nöral terapi ile ağrı döngüsü kırılabiliyor

İşte tam bu noktada devreye nöral terapi giriyor. Vücudun sinir sistemi üzerinden çalışan bu yöntem, sadece ağrıyı değil, ağrının nedenlerini de ortadan kaldırmayı hedefliyor. Nöral terapi ile sinir hücrelerinin doğru şekilde çalışması destekleniyor ve vücut ağrıya karşı yeniden dengeye kavuşuyor. Aynı zamanda ağrı kesici bağımlılığıyla mücadelede de etkili sonuçlar alındığı belirtiliyor.

Baş ağrısının kaynağında diş ve çene sorunları olabilir

Uzmanlar, özellikle kronikleşmiş baş ağrılarında diş ve çene bölgesine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Yapılan araştırmalar, baş ağrılarının büyük bir bölümünde bu bölgedeki sorunların etkili olduğunu ortaya koyuyor. Diş çürükleri, eksik ya da hatalı kanal tedavileri, hatta gece diş sıkma gibi problemler baş ağrılarını tetikleyebiliyor. Bu durumlarda bir gnatoloji uzmanına başvurulması ve gerekiyorsa kişiye özel gece plağı kullanılması öneriliyor.

Multidisipliner yaklaşımla kalıcı çözümler mümkün

Baş ağrılarından kalıcı olarak kurtulmak için sadece bir tedavi yöntemine değil, birden fazla disiplinin iş birliğine ihtiyaç duyuluyor. Nöral terapi ile birlikte diş ve çene tedavilerinin eş zamanlı uygulanması, ağrı ataklarının azaltılmasında ve ağrı kesici kullanımının bırakılmasında önemli rol oynuyor. Bu süreç uzman bir ekip tarafından yürütüldüğünde, hastalar yeniden sağlıklı, üretken ve ağrısız bir yaşama kavuşabiliyor.

Baş ağrısı artık kader değil. Doğru teşhis ve kişiye özel yaklaşımlarla bu zorlayıcı sürecin üstesinden gelmek mümkün.

Muhabir: Berna SEVER