İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, Ege Telgraf Web TV’nin ‘Hayatın İçinden’ programına konuk oldu. Yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini direksiyon başında anlatan Başkan Anık, Ege Telgraf Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aycan Suphandağlı’nın sorularını içtenlikle yanıtladı. 2 bin 920 taksi, 10 binin üzerinde şoför ve yaklaşık 400 durak ile İzmir’e ve İzmirli’ye kesintisiz ulaşım hizmeti verdiklerini söyleyen Başkan Anık sektörün içinden geçtiği süreci değerlendirerek açıklamalarına başladı. Pandemide sektörün sıkıntılı bir süreç yaşadığını ancak bu zorlukların üstesinden gelmek için oda olarak çok çalıştıklarını anlatan Anık, “Akaryakıttaki anormal yükseliş sektörü bir çıkmaza sokturdu. Çünkü sadece akaryakıt ile de kalmadı, 9 ila 10 liradan birden 21 liranın üzerine çıkması lastik fiyatından tutun da araç tamirlerine kadar birçok kalemdeki ücretin artmasına neden oldu. Bu da haliyle kazancı etkiledi. Asgari ücretin yükselmesi güzel bir şey ancak bin 300 lira olarak ödediğimiz Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ücreti 2 bin 200 liraya çıktı. Bir arabada iki kişi çalıştırıyorsunuz, bir de doğal olarak siz varsınız. Tüm bunları düşündüğünüzde gelir ve gider dengesinde terslik oluyor. O yüzden şu anda arabalarımızın sigortalarını dahi yenileyemiyoruz” dedi. ‘DEĞİŞİKLİK YAPILMALI’ “Her sektörün belirli bir eleman ihtiyacı oluyor. Taksicilik sektörüne hala istihdam açısından rağbet var mı?” sorusunu da yanıtlayan Oda Başkanı Celil Anık, “İnsanlar hala taksiciliğe rağbet ediyor ancak yine de sektörümüzde yetişmiş eleman sıkıntısı var. Arkadaşlarımız ne yazık ki yeni şoför bulmakta zorluk yaşıyor. Bizde maaşlı çalışma sistemi yok, ya kilometre ücretli ya da limitli çalışma sistemi var. Hal böyle olunca da sıkıntılar yaşayabiliyoruz. İyi iş bulan çıkıp gidiyor, başka iş koluna geçiyor. Başka iş kolundan çıkıp sektörümüzü tercih edenler de var. Aslında bu taksi ve minibüs şoförlüğünün Avrupa’da olduğu gibi bir meslek olması lazım. Eğer bir iş meslek olmazsa burada çalışanın başarılı olması mümkün değil. Ben bu direksiyona oturduğumda aklımda başka bir işe geçmek varsa benim ne yanımdaki çalışma arkadaşıma saygım olur ne araca ne de yolcuya. ‘Nasıl olsa gideceğim’ dersiniz. Böyle olunca başarılı olmak da mümkün değil. O yüzden şoförlüğün de bir meslek haline gelmesi lazım. Bunun için de kanunlarımızda birtakım değişiklikler yapılmalı. Bu konuda önerilerimiz de tabii ki var. Çalışmalarımızı federasyona bildiriyoruz ancak Türkiye’de bazı şeyler çok zor, 3 ila 4 bakanlığa bağlıyız. Örneğin, çalışan şoförün üzerinde çok fazla bir yetkimiz yok. Bir sıkıntı olduğunda mal sahibine söylüyoruz, onun uyarmasını bekliyoruz. Şoför üzerinde uygulama yapma yetkimiz yok, denetleme yetkimiz de yok. Bu sorunların çözülmesi için bekliyoruz” ifadelerini kullandı. izmir-taksiciler-ziyaretYATIRIMLA İŞLER BÜYÜR’ İzmirli’nin taksi kullanımına yatkınlığını da yorumlayan Anık, “İzmir daha ziyade emekli şehri... Gökdelenlerin yapımıyla yeni yeni şehrin kabuğu değişiyor. Bizde 2 bin 920 araç var, baktığınızda her yerde sarı sarı arabaları görürsünüz. ‘Turizm’ dediğiniz zaman İzmir’e turist merkeze geliyor ama bu sayı düşük. Çünkü sahillerimizde 5 yıldızlı otel sayımız çok az. Öbür yandan ekonomiye de baktığınızda orta ölçekli iş kolları var. Aliağa’da bir rafinerimiz var, diğer yandan doğru düzgü merkezi İzmir olan büyük holdingimiz dahi yok. İşlerimizi hareketlendirecek olan bunlar. Yoksa sadece sosyal yaşamın olduğu yerde gerekli kazancı sağlayamayız. İnsanlar, İzmir’e rahat etmeye geliyor. Zaten havamız 8 ay düzgün, herkes yola çıkıp yürüyor. İnşallah İzmir’de ileriki süreçte işlerimiz daha düzgün olmalı düşüncesindeyiz. Turizm konusunda biraz daha iyi olmamız gerekiyor. Bunun da en iyi yolu yatırım yapmak. Sonuçta yatırımla işler büyür. Bunun içinde hem yerel ile hem de merkezi hükümetle eş güdümlü çalışmalar yürütülmeli” dedi. ‘5 DAKİKADA BULUYORUZ’ “İstanbul’da sürekli ticari taksilerin müşteri almaması ile ilgili tartışmalara şahit oluyoruz ancak İzmir’de böyle bir sorun yaşanmıyor. Bunun sebebi nedir?” sorusunu da yanıtlayan Anık, “Genelde esnafımızı bire birde tanıyoruz. Şu anda 2 bin 920 araç var, bunların mal sahiplerinin yüzde 80’ini, çalışan arkadaşlarımızın büyük bir kısmını tanırım. Ayrıca bizdeki eğitim sistemi diğer şehirlere göre biraz daha iyi. Arkadaşlara verilen uyuşturucu testinden tutun da psikotekniğine kadar birçok süreçten geçmeden direksiyon başına oturamıyorsunuz. Buna rağmen birtakım hadiseler olmuyor mu, oluyor. Burada önemli olan aracınızda yaptığınız yatırım. Bundan 5 yıl önce araçlarımıza akıllı taksimetre taktığımızda ‘Masraf çıkarıyorsunuz, gerek var mı?’ dediler. Bu bir takip ve taksi çağırma sistemi. Arabaya bindiniz, plakasını almadınız ve bir eşyanızı unuttunuz, hangi araca bindiğinizi 5 dakika içinde buluyoruz. Bunun yanı sıra araçlarımızda kamera da var. Herhangi bir sorun olduğunda anında ortaya çıkarabiliyoruz. Binen yolcu şoförümüze olası bir zarar verdiğinde ya da belki de bizim bir arkadaşımız yolcuya ters bir davranış sergilediğinde hepsini kamerada görebiliyoruz. Bu kamerayı gördüğünde herkes kendine bir çekidüzen veriyor, bu da çok önemli” diye konuştu. izmir-taksiENGELLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’ Korsan taksilerle mücadele konusunda yaptıkları çalışmalardan da bahseden Başkan Anık, bu konuda emniyet güçleri ile her zaman iş birliği halinde olduklarını söyledi. Anık, “Sağ olsunlar onlara da çok teşekkür ediyorum, bu konuda çok yardımcı oluyorlar. Sonuçta bunlar bizim tek başımıza yapacağımız işler değil, gerektiği yerde müdahalede buluyoruz. Bu sektöre dışarıdan girmek isteyen de çok kişi oluyor. Dışarıdan birini tutuyor, internet üzerinden ‘Ucuz taksi’ diye ilan açıyor. İnsanlar unutmasın belki parayı az verirsiniz ancak hiçbir şekilde can güvenliğiniz yok. Onlar bu işi yapmaya çalışıyor, biz de engellemeye çalışıyoruz. İnşallah bu konuda daha da başarı sağlayacağız” dedi. ‘TEK TUŞLA TAKSİ’ İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası birlikteliğiyle hazırlanan EnTaksi uygulaması hakkında da bilgiler veren Anık, şu ifadeleri kullandı: “Akıllı telefonlarınızdan, güvenli ve hızlı bir şekilde taksi çağırabilmeniz için tasarlanan bu uygulamada tek tuşla taksi çağırabilir ve ne kadar ödeyeceğinizi görebilirsiniz. Ayrıca uygulama üzerinden nakit veya kredi kartı ödeme seçeneği ile ödemenizi gerçekleştirebilirsiniz. Teknolojiye ayak uydurmazsanız bir başkası gelir ve sizin yaptığınız işi yapar. Yeni sistemlerde bilişim sürekli kabuk değiştiriyor. Eğer buna ayak uydurmazsak yolda kalırız. Türkiye’de ilk defa tüm ilin genelinde kullanılan bir uygulama. Taksilerimizin hepsinde var. Siz isterseniz ‘EnTaksi’ uygulamasını kullanıp araç çağırabiliyorsunuz.” ‘ÖTV İLE ÇOK ZOR’ “Biz sürekli yenilik peşindeyiz. Araç yenilemeyi de düşünüyoruz ancak maalesef içinde bulunduğumuz şartlarda çok zor” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Anık, “Avrupa Birliği ülkelerinin dizel yakıtla çalışan arabalarla ilgili başlattığı çalışma bizi sıkıntıya soktu. Şu anda arabalarımızı zor değiştiriyoruz. Yeni bir araba almak istesek yüzde 45’e yakın bir Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödüyoruz. Bu çok büyük bir rakam. Karşımızda, sektörde çalışan otobüsçüler ve servisçiler yüzde 4 ila 8 arasında bir ödeme yapıyor. Yani arada bir uçurum var. Defalarca bu konuyu dile getirdik. Bir sefere mahsus olarak 2016 yılında hükümetimiz bize yardımcı oldu ve ÖTV’yi sıfıra indirdi. Yapılacak bir değişiklikle bizi de diğer ulaşım sektörleriyle aynı kategoriye sokabilirler. Oda olarak ‘Sıfır ÖTV olsun’ demiyoruz, devletimizin de vergiye ihtiyacı var. Bizler de diğer sektörlerle aynı vergi oranını ödeyelim, aksi takdirde araçlarımızı yenilememiz mümkün değil. Bakanlığa da bu konuda yazımızı yazdık, tüm siyasilere de konuyu aktardık. İnşallah en kısa sürede bu sorunlarımız düzelecek” diye konuştu. Köşger, Şahne ve Özsagulu’ya ayrı ayrı teşekkür etti Taksiciler, gün içinde yolları arşınlıyor, kent ulaşımının yükünü hafifletmede de yarar sağlıyor. Bu uğurda hem yerel ile hem de merkezi hükümetle diyaloglarını güçlü tutmaya özen gösterdiklerinin de altını çizen İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, “Hem yerel hem de merkezi hükümet ile ilişkilerimiz çok iyi. Bizim durumumuzla aynı olan bir başka ilin daha olduğunu sanmıyorum” dedi. Uyum içinde çalıştıklarının altını çizen Anık, “Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimizin tamamıyla uyum içinde çalışıyoruz. Merkezi hükümetle de bir sıkıntımız yok, her türlü sorunumuzu aktarabiliyoruz. Açıkçası bu konuda şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Tabii bu durum biraz da bizim yapımızdan kaynaklı... Yerelde ve merkezde kim varsa onunla iyi ilişkiler geliştirmemiz gerektiğinin farkındayız. Siz karşı tarafa saygı gösterirseniz onlar da size saygı gösterir. Örneğin, bir taksi durağı yapılmasını istiyorsam bunu Büyükşehir’den istiyorum. Emniyet ve trafik konusunda da merkezi hükümete bağlıyız. Her türlü sorunumuzu çözüyorlar, hiçbir sıkıntımız yok. Ben de yapı olarak olmayacak bir işi ne belediyeye ne de hükümete götürürüm. İş olsun diye yazı yazmam, eğer olabileceğine inancım varsa görüşmesini yaparım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Tunç Soyer’e, İzmir Valimiz sayın Yavuz Selim Köşger’e, İzmir Emniyet Müdürümüz sayın Mehmet Şahne’ye ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafikten Sorumlu Müdür Yardımcısı Şamil Özsagulu’ya çok ama çok teşekkür ederiz. Trafik ile ilgli hiçbir sıkıntımız yok. Bu konuda gerçekten çok şanslıyız” açıklamalarında bulundu. ‘Modern ve konforlu’ Taksi duraklarında şoförlerin rahat edebileceği yeni yazıhaneler yaptırdıklarını da sözlerine ekleyen Oda Başkanı Anık, “Gayet şık ve güzel alanları şoförlerimize temin etmekten memnuniyet duyuyoruz. Elimizden geldiğince hem şoförlerimiz hem de vatandaşımız için modern, konforlu taksi durakları yapıyoruz. Zaman içerisinde il genelindeki bütün taksi yazıhanelerimizi yenileyeceğiz. Amacımız taksi şoförlerimizin verimli çalışma koşullarına ulaşmasıdır. Her gün binlerce İzmirli vatandaşımızı taşıyan şoförlerimiz en iyi çalışma koşullarına sahip olmalıdır. Böylelikle vatandaşlarımızın aldığı hizmet kalitesi de yükselmekte. Daha iyi koşullar için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. AMAN DİKKAT! Cezası 10 bin lira! Ticari Taksi Sürücü Belgesi olmayan kişilerin taksicilik yapamayacağına da dikkati çeken Anık, “Direksiyona oturuyorsanız belgeniz olmadığı için mutlaka ceza yersiniz. Ancak sigortanız varsa o ayrı bir şey, buna katlanırsınız. Eğer sigortanız da yok ise bu çok büyük sıkıntı. Buradan size gelecek olan ceza ortalama 10 bin Türk Lirası. Örneğin, ben aracın direksiyonundayım, üzerimde ticari taksi var. Bağ-Kur ödemesi yapıyorum, Ticari Taşıt Kullanma Belgem de var ama yenilemedim. Direksiyona geçip çalışamıyorum. Emniyet Genel Müdürlüğü, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Bakanlığın yaptığı ortak protokolden kaynaklı, trafik polisi bizi durdursa kemeri takmamaktan ceza yazsa bu otomatik olarak havuza düşüyor. SSK hemen incelemeye alıyor ve ‘Bu aracın üzerinden sigortalı görünmüyor’ diyor. Akabinde 10 bin lira ceza geliyor. Bu bir tamirci de olabilir, başka bir şey de... Biz SSK’ya, sigortaya karşı değiliz. Arabamda iki şoför çalışıyor, ikisi de SSK’lı. Ancak bu meslek öyle bir meslek ki... Durağa geldiniz, rahatsızlandınız, başka arkadaşınıza ‘Aracımla iki sefer git ve gel’ dediğiniz an o arkadaşınız hatadan dolayı trafik cezası yerse 10 bin lira” uyarısı yaptı. YAĞMUR DAŞTAN – ALİ EKREM KULAĞIDUYMAZ / ÖZEL HABER