Ülkemiz dünyanın en şanslı coğrafyalarından birinde kurulu. Anadolu toprakları binlerce yıldır farklı medeniyetlerin geçiş noktası olma özelliğini taşıyor. Batıdan doğuya Anadolu’nun dört bir yanında onlarca farklı hikaye ve insanlık tarihine tanık olabileceğiniz onlarca farklı durak var. Yarı yıl tatilinde çocuklarla alternatif rotalar arayanlar için Türkiye’nin dört bir yanında tarihle bütünleşecek, yepyeni deneyimler sunan antik kentler iyi birer fırsat sunuyor. Efes Antik Kenti, Selçuk, İzmir: Efes Antik Kenti, Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan en önemli tarihi ve turistik alanlarından biri. Tarihi geçmişi MÖ 4 binli yıllara kadar uzanan Efes, dünya kültür, bilim, sanat ve uygarlığına büyük katkılar yapan bir merkez. Asya ile Avrupa arasındaki geçiş limanı özelliğini taşıyan Efes, Roma Devleti’nin Asya eyaletinin başkenti olarak ticaret ve politika ile de öne çıkan bir görünümdeydi. Günümüzde dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı da Efes’te bulunuyordu. Celcus Kütüphanesi, Yamaç Evler, Efes Selçuk Müzesi ve Meryem Ana Evi antik kente gelenlerin etkileneceği yapılardan yalnızca birkaçı. Efes Antik Kenti’ne kadar gelmişken Şirince Köyü’ne de mutlaka uğrayın. Phaselis Antik Kenti, Antalya: Antik dönemin en işlek ve en ünlü limanlarından Phaselis Antik Kenti‘nin kuruluşu MÖ 7. yüzyıla uzanıyor. Roma İmparatorluğu döneminde imparatorların ziyaret ederek onurlandırdığı Phaselis Antik Kenti, Bizans İmparatorluğu döneminde piskoposluk merkezi haline geldi. Arap akınları ve Selçuklu Devleti’nin Anadolu’daki hakimiyetiyle birlikte kent terk edilerek, tarih sahnesinden yok oldu. Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Çamyuva Mahallesi’nde yer alan Phaselis Antik Kenti ve Phaselis Plajı, Kemer’e 16 kilometre, Antalya’ya ise 58 kilometre uzaklıkta. Antalya yönünden gelişte Kumluca Karayolu’nun 57. kilometresinde yer alan kavşaktan sahile dönmek gerekiyor. Ana yoldan sahile döndükten 1 kilometre sonra Phaselis (Faselis) tabelasını takip ederek antik kentin girişine kadar ulaşılıyor. Priene Antik Kenti, Söke, Aydın: Aydın‘ın Söke ilçesi Güllübahçe Mahallesi’nde bulunan Priene Antik Kenti, dünyada eski şehir planlamacılığının en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Söke’nin 15 kilometre güneybatısında kurulan antik kent, 370 metre yükseklikteki sarp kayalık arazide yer almasından dolayı denizden ve çevreden gelebilecek saldırılara karşı tarih boyunca avantaj sağlamış. Priene Ören Yeri‘nin en önemli yapıları arasında Demeter Tapınağı, Athena Tapınağı (MÖ 4. yüzyıl), 5 bin kapasiteli antik tiyatro, agora, Zeus Tapınağı, bouleuterion (MÖ 150), Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Mısır Tapınağı, Büyük İskender’in evi, Bizans klisesi, nekropol ve konut alanlarını saymak mümkün. Asklepion Ören Yeri, Bergama, İzmir: İzmir‘in Bergama ilçesinde yer alan, dünyanın ilk sağlık merkezlerinden biri olan Asklepion asırlar önce bünyesindeki seçkin hekimler ve müzik, çamur banyoları, su ve spa terapileri, meditasyon, telkin, doğal bitkisel karışımlar, masaj, aromaterapi, özel diyetler gibi günümüzde tekrar popülarite kazanan yöntemlerle hastalara şifa dağıtan bir yerdi. Sardes Antik Kenti, Salihli, Manisa: Demir Çağı Lidya Krallığı’nın başkenti olan Sardes Antik Kenti, antik dünyanın önde gelen şehirleri arasında sayılıyor. Batı Anadolu’yu egemenliği altına alan Lidya Krallığı’nın dünyaya en büyük hediyesi sikke olarak biliniyor. Adı zenginlikle özdeşleşen Krezüs’ün (Karun) de vatanı olan Sardes, Manisa‘nın Salihli ilçesi sınırlarında bulunuyor. Kent planlaması konusunda kendinden sonra gelen tüm yerleşim yerlerine örnek gösterilen kent, Mezopotamya dışındaki en büyük savunma duvarı ile çevrelenmiş. A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK