Nihat AK/EGE TELGRAF- Artan fiyatlar nedeniyle Ramazan lezzeti tatlı, vatandaşın sofrasını bu yıl da süsleyemeyecek gibi görünüyor. Baklava, peynirli künefe, hasırlı, billuriye, katmer gibi tatlıları zamlardan sonra alabilmek neredeyse hayal oldu.

‘FİYAT VEREMİYORUZ’

Tatlı fiyatlarının en az üç günde bir değiştiğine dikkati çeken İzmir Pastacılar ve Fırıncılar Derneği Başkanı Latif Aslan, “On bir ayın sultanı Ramazana sayılı günler kaldı. Vatandaş iftar sofralarında tatlı görmek istiyor. Ancak neredeyse üç günde bir zam geliyor. Kimse bir hafta sonrası için fiyat veremiyor. Vatandaşın en çok ilgi gösterdiği baklava, peynirli künefe, hasırlı, billuriye, katmer tabiri yenindeyse cep yakıyor” dedi. Vatandaşın kesesine göre tatlı siparişi verebildiğini belirten Başkan Aslan, “Eskiden her ürünün belirli standartları vardı. Baklavadan kazandibiye kadar kullanılacak malzeme, gramı gramına belliydi. Şimdi vatandaş daha uygun fiyatlarda olması için kullanılacak malzemeyle ilgili tercihlerde bulunabiliyor. Çünkü kullanılacak malzemeye göre ürünlerin fiyatı değişim gösteriyor. Fıstığın, unun, hamurun iyisine bağlı fiyatlar bunlar. Yapılan tatlının şekline bağlı değişiklik oluyor” diye konuştu.

KİLOSU BİLE HAYAL

Eskiden yapılan tepsi tepsi tatlıları yeni neslin görmediğini vurgulayan İzmir Pastacılar ve Fırıncılar Derneği Başkanı Latif Aslan, “Tepsiyi geçtik kilosu hayal oldu. Tepsi ile iş yapıldığını eski ustalarımız zar zor hatırlayabiliyor. Pandemi döneminde bıçak gibi kesilen işlerimiz bir türlü toparlanamadı. Tepsi tepsi, kilo kilo derken tane tane satışlarımız bile başladı. Vatandaş nefsini köreltmek için geçerken bir tane baklava alıp yiyor. Cevizli baklava 80 TL’den başlıyor 120 TL’ye kadar gidiyor. Fıstıklı baklava 100 TL’den başlıyor 150 TL’ye kadar gidiyor. Sade ve fıstıklı baklava 200 TL’den başlayıp 300 TL’ye kadar çıkıyor. Peynirli künefe 90-120 TL, fıstıklı kaymaklı kadayıf 150-175 TL ortalama fiyatlar” ifadelerini kullandı.

EV TATLISINA DÖNÜŞ

Ev hanımlarının yaptığı şekerlere bu Ramazan ayında dönüleceğini öngören Başkan Latif Aslan, “Eskiden, 1980’li 1990’lı yıllarda annelerimiz tatlılarını evlerde yapardı. Pastaneler çok lükstü. Pastaneler evlilik öncesi tanışmak için lüks tatlıların yenildiği yerlerdi. O dönemde annelerimiz tatlılarını evlerde yapardı. Şekerpare, kalburabastı, bir un bir yağ bir şekerden yapılan tatlılar. Pastanelerden tatlı alınamazdı. Ben çocukluğumda mahalle fırınında çalışıyordum. Onlar tepsiyle yapıp getiriyorlardı, biz de pişiriyorduk. Alıp şerbetleyip sunum yapıyorlardı misafirlerine. Akşam iftar sofralarına koyuyorlardı. Böyle bir kültür vardı. Ramazan aylarında fırına tepsi götürmek bir gelenekti. Maliyeti düşük tutuyor, gerek kendileri gerekse misafirlerinin tatlı ihtiyaçlarını karşılarlardı. Bu Ramazan ayında da geçmişe dönülecek tahminindeyim” dedi.

‘GELENEĞİ YAŞATACAĞIZ’

Geçmişin güzel damak tatlarını yaşatacak yeni ustaların az yetiştiğine dikkati çeken Başkan Aslan, “Sektörümüzde nitelikli iş gücü eksiği had safhada. Tatlı yapacak ustalar mumla aranıyor. Gerek evlerde gerekse işletmelerde yapılan eksi tatlılarımızın yaşatılması kültürel açıdan büyük önem taşıyor. Zaman zaman ev hanımlarından, gerekse işletmelerden nitelikli iş gücü yetiştirmemizle ilgili taleplerle karşılaşıyoruz. Bir sosyal sorumluk kapsamında gerek kadınların gerekse erkeklerin evde ikram edebilecekleri tatlıları öğrenebilecekleri bir eğitim çalışmamız olacak. Diğer taraftan sektörün profesyonel nitelikte ihtiyacını karşılayacak iş gücünün yetişmesi için de etap etap sertifikalı iş garantili çalışmamız olacak. Yılların bilgi birikimiyle pratiğe yansıttığımız ürünleri gelecek kuşakların da tatmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.