İrem KAYA- EGE TELGRAF/ İzmir’in kalabalığından uzaklaşıp doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek isteyenler için Bayındır Yakapınar Köyü huzurlu atmosferi ve doğal güzellikleriyle öne çıkıyor. Kent merkezine yaklaşık 77 kilometre uzaklıkta yer alan bu kırsal mahalle, özellikle doğa yürüyüşleri ve yöresel lezzetleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Tarihin ve doğanın iç içe geçtiği köy
Yakapınar Köyü, tarihi kökenleriyle dikkat çeken nadir yerleşimlerden biri. 1928 yılı kayıtlarında “Uladı” adıyla anılan bu köy, Tahtacı Alevi topluluğunun önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor. Köy mezarlığında yer alan Osmanlı dönemine ait kitabeler, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Aynı zamanda Küçük Menderes Havzası’nda yapılan arkeolojik kazılar, bölgenin tarihini Bakır Çağı’na kadar götürüyor. Lidya, Roma ve Selçuklu gibi birçok medeniyetin iz bıraktığı Yakapınar, Osmanlı döneminde Bayındır Boyu’nun etkisi altında şekillenmiş.
Çınarların gölgesinde yürüyüş, derede alabalık keyfi
Doğal dokusu bozulmamış sokakları ve çevresiyle dikkat çeken köy, Uladı Deresi boyunca uzanan çınar ve kavak ağaçlarıyla ziyaretçilerine serin ve huzurlu yürüyüş alanları sunuyor. Yamaçlarda yer alan zeytinlikler eşliğinde yapılan doğa yürüyüşleri, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası oluyor. Ayrıca Hayıt Değirmeni ve Karaoğlançeşmesi gibi tarihi su yapıları, doğa ve tarih meraklıları için keşfe açık duraklar arasında yer alıyor.
Köyün dere kenarında konumlanan kır lokantalarında servis edilen taze alabalık, özellikle hafta sonu gelen misafirlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiş durumda. Dere Canlı Alabalık tesislerinde sunulan bu lezzet, bölgenin serin sularında yetişen balıklarla hazırlanıyor.
Köy kültürü ve inanç turizmi iç içe
Alevi Tahtacı kültürünün hâlâ canlı şekilde yaşatıldığı Yakapınar’da, cem törenleri, mezarlık ziyaretleri ve türbe gezileri köy yaşamının önemli parçaları arasında yer alıyor. Gökbaşlı Baba Türbesi, bu inanç mirasını görmek isteyen ziyaretçiler için manevi bir durak niteliği taşıyor. Köy sokaklarında dolaşırken karşılaşılan Osmanlıca yazılı mezar taşları ise buranın geçmişine tanıklık etmek isteyenler için dikkat çekici bir ayrıntı sunuyor.
Köy pazarı ve yerel tatlar büyük ilgi görüyor
Pazar günleri kurulan köy pazarı, hem köylüler hem de gelen ziyaretçiler için sosyal bir buluşma alanı oluşturuyor. El yapımı ürünler, ev yapımı reçeller, mevsim sebzeleri ve taze meyveler tezgâhlarda sergileniyor. Özellikle gözleme yapan köy sakinlerinden birinin tezgâhı, gelenlerin lezzet molası verdiği yerlerden biri haline gelmiş durumda. Alabalığın yanı sıra zeytinyağlı kavurma ve kenger otu ile hazırlanan yöresel yemekler, Yakapınar mutfağının özgün tatları arasında yer alıyor.
Ulaşım oldukça kolay
Yakapınar’a ulaşım da oldukça rahat. İzmir Otogarı’ndan Bayındır’a düzenli olarak yapılan otobüs seferleri yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Bayındır ilçe merkezine ulaşıldıktan sonra ise minibüs veya dolmuşlarla kısa bir yolculuk sonrası köye ulaşmak mümkün. Doğayla baş başa bir gün geçirmek isteyenler için bu mesafe oldukça makul.
Köyün merkezinde görülen değirmen taşı gibi küçük ama anlamlı detaylar, Yakapınar’ı daha da özel kılıyor. Doğasıyla, kültürel mirasıyla ve sıcakkanlı insanlarıyla bu köy, İzmir ve çevresinden gelen ziyaretçilere huzur dolu bir hafta sonu vadediyor.