Frankfurt, Almanya'nın batısında, Main Nehri kıyısında yer alan; Hessen eyaletinin en büyük, Berlin, Hamburg, Münih ve Köln'den sonra Almanya'nın beşinci büyük şehri. Orta çağdan bu yana Almanya'nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Frankfurt'un tarihi geçmişi oldukça köklü. İsminden ilk kez 794 yılındaki yazılı belgelerde söz edilen Frankfurt, yüksek orta çağdan itibaren bağımsız bir imparatorluk şehrine dönüştü. 1562'den bu yana Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğunun taçlandırma şehri olan Frankfurt, 1816'dan 1866'ya kadar Alman Birliğine ve 1848-1849 yılları arasında ilk bağımsız seçilmiş Alman Parlamentosuna ev sahipliği yaptı. Frankfurt, günümüzde yalnızca Almanya'nın değil Avrupa'nın da en önemli finans, fuar ve kongre merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Avrupa Merkez Bankası, Almanya Merkez Bankası, Frankfurt Borsası ve Frankfurt Fuarı şehrin güçlü rolünü pekiştiren kurumlar arasında. Coğrafi konumuyla Avrupa'nın önemli kavşaklarından biri olan Frankfurt, havalimanı, tren garı ve otoyolları ile Avrupa trafiğinin düğüm noktalarından biri. Frankfurt'un bir diğer özelliği de çoğu banka ve finans kurumlarına ait olan Avrupa'nın en yüksek gökdelenleri ile çevrili bir kent görünümüne sahip olması. Römerberg Meydanı: Römerberg Meydanı, Frankfurt’un simgesi Belediye Binasına (Altes Rathaus) ev sahipliği yapmasının yanı sıra 14. ve 18. yüzyıllar arasında yapılmış birbirinden güzel yapılarıyla kentin ana meydanı ve kalbi. Römereberg Meydanı, Orta Çağ’dan bu yana Frankfurt’un idari merkezi. Kentin ana katedrali Frankfurt Katedrali ile Aziz Leonhard Gotik Kilisesi ve Tarih Müzesi’ni de barındıran meydan, sivri çatılı şirin yapılarıyla kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanlarıyla tam bir turistik merkez aynı zamanda. Goethe Müzesi: Goethe Müzesi (Goethe Museum), Frankfurt’ta dünyaca ünlü Alman edebiyatçı Wolfgang von Goethe’nin doğup 16 yıl boyunca yaşadığı evde yer alıyor. Goethe’nin Main Irmağının sağ yakasında hayatının bir bölümünü geçirdiği evde, Genç Werther'in Acıları’nı tamamladığı ve Faust yorumunun temellerini attığı biliniyor. 14 odası bulunan müzede, Goethe’nin, aralarında başyapıtlarının da yer aldığı çok sayıda eserinin yanı sıra, kullandığı eşyalar ve Almanca konuşan ülkelerin önemli ressamlarına ait eserler de sergileniyor. Frankfurt Katedrali: Frankfurt Katedrali (Frankfurter Dom), kentin en büyük dini yapı ve eski bir üniversite kilisesi. Frankfurt gezilecek yerler arasında yer alan Römer Meydanı’nda yer alan ve Roma Katolik Gotik kilisesi olan katedral, Frankfurt'un eski şehrinin genel tarihiyle yakından bağlantılı bir 14.yüzyıl yapısı. Saint Bartholomew İmparatorluk Katedrali olarak bilinen, tarihte kralların taç giyme törenlerine de ev sahipliği yapan katedralin 95 metre yüksekliğindeki kulesinden muazzam şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Museumsufer: Museumsufer ya da Museum Riverbank olarak bilinen bölge, 16.-20. yüzyıl dönemlerine ait ünlü sanatçıların eserlerinin yer aldığı dünyaca ünlü Städel Müzesi’nin yanı sıra, pek çok önemli Frankfurt müzesine ev sahipliği yapıyor. Main Nehri’nin güneyinde, müzelerin yoğun bulunduğu bu bölge aynı zamanda kentin kültür-sanat yaşamının da merkezi. Orta Çağ’dan günümüze Uzakdoğu, Ortadoğu ve Avrupa’dan gelen 30 binin üzerinde eşyanın sergilendiği Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nde (Museum für Angewandte Kunst) Alman Rokoko mobilyaları, Venedik yapımı cam işleri ve yüz yıllık İran halılarını görebilirsiniz. Alman Mimarlık Müzesi (Deutsches Architekturmuseum), sinema tarihine ait geniş koleksiyonu ile Alman Film Müzesi (Deutsches Filmmuseum), Antik Yunan’dan Rönesans Dönemine uzanan heykellerin sergilendiği Liebieghaus da bölgenin diğer önemli müzeleri. Palmengarten: Palmengarten, kentin Westend bölgesinde yer alan ve Frankfurt'un en büyük parklarından biri olan Grüneburgpark'a komşu devasa bir botanik bahçesi. Palmengarten, 1871'den bu yana Frankfurt'un en büyük yeşil alanlarından biri. Dünyanın her yerinden getirilmiş özel ağaçlar ve bitkilerin bulunduğu, oldukça büyük bir gölün de yer aldığı bahçede, çeşit çeşit ağaç gölgelerinde huzur bulabilir, gölünde kürek çekebilirsiniz. Opera Binası: Opera Binası (Alte Oper), 1880’de Rönesanas mimarisi ile yapıldıysa da II. Dünya Savaşı sırasında zarar gördüğünden pek çok onarımdan geçti. Opera Meydanı’nda (Opernplatz) yer alan, 1981’den bu yana da kentin en önemli konser salonlarından biri olduğu kadar Frankfut’un simgesi konumuna gelen bina, Frankfurt Tiyatrosu’nun merkezi ve Frankfurt Operası’na da ev sahipliği yapıyor. Eschenheimer Kulesi: Eschenheimer Kulesi, Frankfurt’un eski şehir duvarlarından günümüze dek ulaşan az sayıdaki yapıdan biri. Eschenheimer Kulesi (Eschenheimer Turm), 15. yüzyılın başlarında inşa edilen 47 metre yüksekliğiyle Eschenheimer Geçit bölgesine hâkim bir konumda. Günümüzde kule, toplantı salonlarına ve bir kafeye ev sahipliği yapıyor. Main Kulesi: Main Kulesi (Main Tower) ise 2000’de açılan ve 200 metre yüksekliği ile kentin en yüksek binası. Kule, panoramik kent manzarasını en iyi şekilde görebileceğiniz teras ve gözetleme kulesine sahip. Frankfurt’ta ayrıca, Goethe anısına yapılan, 43 metre yüksekliğinde şehir manzaralı ahşap bir kule de bulunuyor. A. Buğra Tokmakoğlu / Özel Haber