EGE TELGRAF/ Tuğçe Doğaneli KAMACI- Yıllar önce, ameliyathanelerle tanışma hikayesini kaleme almıştım Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Yeliz Tuna’nın. “Türkiye’nin ilk kadın akademisyen medikal fotoğrafçısı” olma yolundaki zorlu süreci aktarmıştı. Anatomi bölümü için girdiği çekimde, ilk kez kadavraların arasında dolaşırken “Ölüden değil diriden kork” diyerek kendini cesaretlendirdiğini, ardından bir Fatiha okuyup fotoğraf çekimine başladığını anlatmıştı. O çekimler tam 18 yıl sürdü. Cesareti, bilgisi ve deneyimiyle birbirinden farklı vakaları fotoğraflamayı başaran Tuna, medikal fotoğraflarıyla bugünün doktorlarına yoldaş, geleceğin doktorlarına ise ‘kaynak’ oldu.

Edremit Belediyesi Ali Ekber Çiçek’i andı Edremit Belediyesi Ali Ekber Çiçek’i andı

Kendisi gibi meraklı ve cesur öğrencileri yetiştiren Tuna, yıllarca omuz omuza çalıştığı sağlık çalışanlarını da unutmadı. Onlara “Tıp Bayramı” vesilesiyle teşekkür etmek isteyen Tuna, sağlık çalışanlarını fotoğrafladı, “AmeliyatHANE” isimli fotoğraf sergisi açtı. Ege Üniversitesi Prof.Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde düzenlenen sergi, 22 Mart Cuma gününe kadar ziyaret edilebilecek. Yeliz Tuna, çiçeği burnunda sergisini ve Tıp Bayramı’na bakışını Ege Telgraf okurları için anlattı.

•    Sağlık çalışanı unvanını, “fotoğraf sanatçısı” olarak kucakladınız. Bunun yanında sağlık programları hazırlayıp sundunuz. Her 14 Mart’ta Tıp Bayramınızı kutluyorlar. Nasıl hissediyorsunuz?

“Sağlık çalışanı olmak o kadar kutsal ki, bu kadar yıl burada zaman geçirmek, fotoğraflarımla katkı sunmak bile beni asla sağlık çalışanı yapamaz. Ben sadece sağlık konusuna çektiğim fotoğraflarla katkı sunan akademisyenim sadece. Ancak uzun yıllar belki de bir tıp öğrencisinden daha fazla ameliyat görmüş olmamın ve sürekli hocalarımızla bu çekimleri ve sağlık programlarını gerçekleştiriyor olmanın bir karmaşışıyla beni de tıp doktoru sanan ve bugünümü kutlayanlar var; ve aslında ben de buna mutlu oluyorum ne mutlu sağlık çalışanı unvanı alabilene... Bir hayata dokunabilene.”

•    Bir sanatçı gözüyle 18 yılda nelere tanık oldunuz o ameliyathanelerde?

“Acı tatlı diye klişe bir cümle ile başlayayım. Gerçekten de öyle sevinçlere, üzüntülere, çaresizliklere, kaygılara umut etmenin önemine hep burada şahit oldum ben.”

FOTOĞRAFLARI EĞİTİMDE KULLANILDI

•    Yakaladığınız kareler basit birer anı değildi. Medikal fotoğraflarınız nasıl değerlendirildi?

“Bilimsel veri sağlamak için girdiğim tüm ameliyatlarda o vakanın fotoğrafı hocalarımız için özellikle eğitimde kullanılmak adına çok değerli. Ancak bu sergideki fotoğraflarım 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla hocalarımıza, sağlık çalışanlarımıza özel.”

•    Yıllar önce “İlk kadın akademisyen medikal fotoğraf sanatçısı” olarak deneyimlerinizi paylaşmıştınız. Bugün, bu deneyimleri öğrencilerinize aktarıyorsunuz. Akademide durum nasıl? Doğum fotoğrafçılığı dışında, medikal fotoğraf alanına ilgi artıyor mu?

“Ben Güzel Sanatlar fotoğraf bölümü mezunu olarak yine kendi alanımda 6 yıldır Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde, fotoğraf hocalığıma devam ediyorum ve öğrencilerimle bu alandaki deneyimleri paylaşıyorum. Ancak ülkemizde doğum fotoğrafçılığı medikal fotoğrafçılıkla çok karıştırılıyor. Medikal fotoğraf yani tıbbi fotoğrafçılığın için de de tabi ki doğum var; ancak çok daha geniş boyutlu bir çerçevede ele alınması gereken bir konu. Sadece doğum da değil. Her türlü vakada çekim yapıyorsunuz.”

•    Medikal fotoğraf alanına ilgi duyanlara neler önerirsiniz, nasıl sorumluluklar almaları gerekiyor?

“Öncelikle kişisel iletişimleri çok iyi olmalı. Bu her açıdan önemli ameliyatına girdiğiniz hocaya güven verebilmelisiniz. Çünkü sizi o ameliyata dahil ederek sorumluluk alıyor ve siz de bunun bilinciyle hareket edebilmelisiniz. Gerçekten uzmanlık gerektiren neyi, nerede, yapmanızı, o ortamda nerede durmanızı, hareketlerinizi kimseyi riske atmayacak şekilde kontrol edebilmenizi sağlamanız gereken bir alan orası.”

PROF.DR. GAZİ YAŞARGİL İLE ÇALIŞTI

•    Medikal çekimlere devam ediyor musunuz?

“Fotoğraf derslerine girerek akademisyenliğime devam ediyorum. O nedenle çok fazla vaktim olmuyor açıkçası. Ama Prof. Dr. Gazi Yaşargil Hocamızla çalıştığım beyin fotoğrafları gibi diğer hocalarımıza da veri sağlamak için çok önemli çalışmalar olursa her zaman çekime hazırım.  Heyecan ve duyarım gurur duyarım. İşini layıkıyla yapan sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkür ve minnet duyuyorum. İyi ki varlar.”

•    Sergiyi bir vefa borcu, bir nevi teşekkür olarak tanımlamışsınız.  Aslında bu sadece sizin değil, ülkemizin değil tüm dünyanın minnetini yansıtıyor, yansıtmalı; değil mi?

“Ben kendi çapımda minnetimi, saygımı sunmak istedim aslında... Daha bu sergiye koyamadığım sayısız sağlık çalışanımız kaldı, ona üzülüyorum. Keşke daha fazlasını yapabilsem. Sağlık çalışanlarımız o kadar değerli ki… Bunu anlamayan herkesi bir 10 dakikalığına ameliyathaneye sokmak lazım. Acile ya da yoğun bakıma, oradaki çaba, stres, yorgunluk, konsantrasyon öyle kolay şeyler değil. Herkes hastayken anlıyor kıymetlerini, keşke sağlıklıyken kıymet verebilmeyi ögrenebilse bazı insanlar.”

•    Sergide bizleri neler bekliyor?

“Bu sergide Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki pek çok anabilim dalından çok kıymetli sağlık çalışanlarımızın görevleri başında, sergi adındaki gibi ameliyathane ortamındaki fotoğrafları var. Bunların dışında ameliyatlar sırasında kendim için ayrıntı fotoğraflar da bulunuyor. Büyük sürprizler yok; saygı var, minnet var, fotoğraf var.”

“AMELİYATHANELER YUVA GİBİ”

•  HastaHANE ve ameliyatHANE bize ev, yuva sıcaklığını hiç anımsatmaz. Siz bu zor ortamda bu sıcaklığı hissettiniz mi, nasıl öne çıktı bu isim?

“Evet ameliyathaneler soğuktur. Ancak ben orada yıllardır öyle derin bir bağ kurdum ki… Ameliyat öncesi girerken oradakilerle sohbet etmek, ameliyatı beklerken içerideki bekleme salonunda çaylarını içmek, günlük koşturmacaya şahit olmak… Orası hastanenin içinden çok farklı gelir bana hep. Hani evinize girince bir oh çekersiniz ya, işte hastane içindeki o karmaşadan, kaostan bağımsız, evet stresli, evet heyecanlı; ama bir o kadar da dingin bir yerdir ameliyathaneler. Ben 18 yıl sadece bu işle uğraşmadım. Televizyonculuk, radyo programları vb. birçok şey de yaptım. Ama ameliyathanelerde bir insanın hayata dönüşüne, sağlık kazanmasına sevinebilmek, heyecan duyabilmek inanılmaz deneyimler benim için. 
Neden HANE yazdım ve altına ev, yuva yazdım... Çünkü yeri geliyor oradaki insanlar kendi ailelerinden çok birbirlerini görüyor. Evlerinden çok orda vakit geçiriyorlar. Orada birbirleriyle dertleşip, sevinip, üzülüyorlar. Orası ayrı bir ev, orası soğuk olmasına karsın sıcak bir yuva gibi.”

EGE’DE “VEFA YILI”    

•  Dün karşısında düğme iliklenen sağlık çalışanlarının, bugün kolayca küçümsendiğini, aşağılandığını görüyoruz maalesef. Hakaret, şiddet, cinayet… Pandemi sırasında bir iade-i itibar dönemi yaşansa da “alkışlar” pek uzun sürmedi.  Bu süreci nasıl yorumlarsınız?

“Bu sergiyi yıllardır açamadım; çünkü hep onlara layık olmaya çalıştım, daha iyisini çekebilir miyim, çok daha iyi fotoğraflarla onlara teşekkür edebilir miyim diye diye erteledim. Ama son zamanlarda, özellikle de pandemide baş tacı edilen ve her zor durum bittiğinde olduğu gibi sonrasında yine patlak veren şiddet olaylarına şahit olmak beni çok üzdü. Bu yıl Rektörümüz Prof.Dr Necdet Budak’ın üniversitemiz için “Vefa yılı” ilan etmesiyle bu proje ile belki bir nebze olsun bu vefamı, bu şiddete karşı duruşumu gösterebilirim diye düşündüm doğrusu.”

YELİZ TUNA KİMDİR?

1998 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nü bölüm birincisi olarak tamamlamıştır. 1999 yılında Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini 2004 yılında tamamlamıştır. 2015 yılında doktor unvanını almaya hak kazanmıştır. 2000 - 2018 yılları arasında öğretim görevlisi unvanıyla Ege Üniversitesi Bilgi ve İletişim Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (BİTAM) fotoğraf birimi sorumlusu olarak görev almıştır. 

Çalışmalarını özellikle medikal fotoğraf alanında sürdürmüş pek çok önemli ameliyatta bilimsel çalışmalara fotoğraflarıyla katkı sunmuştur. Bu çalışmalarıyla ‘Türkiye’nin ilk akademisyen kadın medikal fotoğrafçısı’ unvanına sahiptir. Fotoğraf alanındaki çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası alanda pek çok karma sergiye katılmıştır. Ege Üniversitesi televizyonu ve radyosunun kurulmasında aktif rol almış bu yayın organlarında öğrencilerin alandaki eğitimleri için pek çok program gerçekleştirmiştir. 2018 yılından bu yana Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde fotoğraf alanında derslere girerek akademisyenliğine devam etmektedir.

Kaynak: EGE TELGRAFMuhabir: Tuğçe Doğaneli KAMACI