Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz, Arabada Başkan Var yazı dizimizin konuğu oldu. Partinin çalışmaları ve siyaset gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Cengiz, Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, Yazı İşleri Müdürü Aycan Suphandağlı ve muhabir Yağmur Daştan’ın sorularını yanıtladı. Konuşmalarına, geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleşen 100’üncü Üretim Devrimi Kurultayı’nı değerlendirerek başlayan Başkan Cengiz, “Üretim Devrimi Kurultayı Vatan Partisi'nin iki ila iki buçuk yıl içerisindeki yoğun çalışmalarının merkezindeydi. Çünkü Türkiye ciddi anlamda bir ekonomik kriz ve bunalımda. Bunun çözümünü de Vatan Partisi kendi programıyla diğer bütün sistem partilerinden ayrılan yönü ile ele alıyor. Bu kapsamda yaptığımız kurultayların 100’üncüsü de İzmir'e nasip oldu. İzmir, Anadolu'nun üretiminin dünyayla buluştuğu ve buradan dünyaya ulaştığı bir kavşak noktası. Kırsaldan kente giden bir projemiz var. Sanayi üretimi de bir şekilde tarımsal üretime dayanıyor. Türkiye'nin üretim potansiyelinde atıl olan bütün alanları da değerlendirerek üretim artışına ihtiyaç var. Bizim alamet-i farikamız, diğer partilerden bizi ayıran şey bu. Diğer partiler ‘Asgari ücreti artıracağız! Yoksullara şöyle yardım yapacağız!’ gibi sıcak para ekonomisi içerisindeki "çözümler" dile getiriyorlar. Pahalılık var, mazot sıkıntısı var, gübre sıkıntısı var... Bu insanlar çözüm istiyor sıkıntılarını tekrar dinlemek değil. Muhalefete ‘Çözümünüz ne?’ diye sorunca "Konuşuyoruz, seçime doğru açıklayacağız" yanıtı alıyoruz. Vatandaş çözümü şimdi istiyor ve alamayınca tepki gösteriyor. Artık kaynakları üretime seferber etmek gerekiyor. Kurultayımızda, Yeni dünyada İzmir'i bekleyen fırsatlar konuşuldu. Önceden de tarif ettiğim gibi bu yeni dünya içerisindeki Türkiye'nin konumunu ve İzmir'in konumunu anlamak mümkün olacak” dedi.

İLK DURAK: LİMAN

İzmir’in stratejik özelliklerinin de hazırladıkları ekonomi modeli içerisinde çok önemli bir yer tuttuğunun altını çizerek açıklamalarını sürdüren Cengiz, Alsancak Limanı’nda seyir halindeyken şunları aktardı: “İzmir, muazzam bir üretimi çeşitliliğine sahip; hep tarımsal üretimde çok çeşitli üretebiliyor, hem tarıma dayalı sanayide, hem de küçük, orta, büyük, işletmeleriyle çok çeşitli alanlarda üretim yapıyor. İkinci özelliği ise liman. İzmir Liman'ı Anadolu'nun mallarının dünyaya taşındığı ve dünyadan gelen malların Anadolu'ya yayıldığı bir yerde. Ama İzmir'in potansiyeli bunun çok üzerinde. Örneğin, Çandarlı Limanı çok önemli çünkü alternatifi Yunanistan'daki Pire Limanı. Türkiye, Çandarlı Limanı seçeneğini çok güven vererek ortaya koymadığı için de Çin gibi bir dev, Pire Limanı’na yöneldi. Çandarlı Limanı gibi büyük bir projeyi yapmak, Çin sermayesini yatırımcı olarak ikna edebilmek için; Çin ile köklü, uzun yıllara dayanan bir ilişkiye ve güvene sahip Vatan Partisi'nin yapmış olduğu gibi bir ilişkiye ve güvene ihtiyaç var. Türkiye'de Vatan Partisi'nin iktidara doğru yürüyüşünün alametlerinden birisi de bu. Çünkü Türkiye artık Rusya, Çin, İran ile iş birliği yapmadan önündeki hiçbir sorunu çözemez. Türkiye'nin kurtuluşu ve sorunlarının çözümü Asya ile iş birliği yapmaktır.”

PROGRAMDA NELER VAR?

Konuşmalarına siyaset gündemini değerlendirerek devam eden Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz, parti gündemlerini paylaştı. Cengiz, “Yaklaşık altı ay önce göreve geldim. Uzun süredir kurultayımızı planlama üzerine çalışmalarımızı yürütüyorduk. İzmir’in özellikle bu son yaşadığımız NATO ve Rusya gerilimi sürecinde de çok önemli fırsatları var. Bu yaz döneminde de bu noktalara odaklanacağız. Rusya ciddi bir yaptırıma maruz kaldı. Rus turistler şu an Avrupa’da tatil yapma olanağı çok sınırlı. Bu, Türkiye ve İzmir için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Rusya’da muhtemelen Türkiye’ye bu yaz için planlananın birkaç milyon üstünde turist gelecek. İzmir, yabancı turistlerin yalnızca yüzde 1,5’ine ev sahipliği yapıyor. Biz de bu yüzden sahil bölgelerinde yoğun bir çalışma programı izleyeceğiz. Bu kapsamda Seferihisar’da ya da Dikili’de ‘Turizmde Üretim Kurultayı’ yapmayı planlıyoruz. Diğer yandan da örgütümüzü 2023 Haziran seçimlerine hazırlayarak bu dönemi değerlendireceğiz. Eğitim kamplarımızda kadrolarımızı geliştirecek ve bu sürece hazırlanacağız. İlçe örgütlerimiz için de çalışmalarımız sürüyor. Ödemiş ve Kiraz’da ilçe binalarımızı tuttuk. Genel Başkanımız’ı ilçe binalarımızın açılış töreninde yeniden İzmir’de misafir edeceğiz. Ekim ayında yapacağımız partimizin genel kurultayına kadar İzmir’in bütün ilçelerinde aktif bir çalışma programı izleyeceğiz” dedi.

İKİNCİ DURAK: BUCA!

Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz ile kentteki ikinci durağımız Buca’ydı. İzmir ve Buca’nın öne çıkan başlıklarını da yorumlayan Cengiz, “Buca bu dönem en çok konuştuğumuz ilçelerden biri oldu. Buca Cezaevi noktasında vatandaşın talebini çok haklı buluyoruz. Bu bölgede beton yapılaşması çok yoğun ve afet anlarında toplanma alanları da çok kısıtlı. O yüzden Buca Cezaevi’nin olduğu alanın yeşil alan olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Burada yaşananları incelediğimizde herkesin topu sürekli birbirine attığını gözlemliyoruz. Kesin bir açıklama yapılmıyor. Bu belirsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Türkiye’de hem siyasi iktidar hem de yerel yönetimler tüm alanları ‘rant alanı’ olarak görüyor. Biraz da ‘Al birini vur ötekine’ durumu söz konusu. Bunun panzehiri de halkın bu tip rantçı anlayışa karşı tavır almasıdır. Buca’da bir diğer mesele ise metro... Çok daha uygun bir fiyat veren şirkete ihale verilmiyor. Bu da ortada başka hesapların döndüğünü net bir şekilde gösteriyor. Halkın milyonlarca lirasına mal olacak bir usulsüzlük olduğunu görüyoruz. Tabii ki bizler de buraya metro yapılmasını ve halkın ulaşım sorununun çözülmesini istiyoruz. Ancak bunu yaparken de bir zahmet kanunlara uyacak, halkın kuruşuna dokunulmasına izin vermeyeceksiniz” ifadelerini kullandı. “Üç yılda “İzmir’deki yerel yönetimler şunu yaptı ve başarılı oldu” diyemiyorum” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Cengiz, “Arasan mutlaka bulursun, hiçbir yönetim mutlaka iyi bir şeyler de yapar ama biz ana işlerden bahsediyoruz. İzmir’de yerel yönetime talip olurken vaat ettikleriyle şimdi yaptıkları arasında farklar var. Evet, pandemi sürecini biliyoruz ama bunun halka anlatıldığı bir dil de kullanılmıyor. Örneğin, UKOME toplantısında herhangi bir teknik rapor hazırlanmadan ulaşım ücretlerine zam getirildi. Neye göre bu rakamları belirlediniz? Maliyet raporu getirmeden karar alıyorlar. Bilim dışı ve kamu çıkarı dışında bir zam uygulaması söz konusu. Makul bir zam olsa, bu da bilimsel bir raporla ortaya konulsa zaten kimsenin itirazı olmaz. Ne yazık ki İzmir’in kronik sorunu: Tıpış tıpış geleceksiniz anlayışıyla seçtirilen koltuklara insanların geldiği bir yapı varsa oradan çok başarılı sonuçlar elde etmek mümkün değildir. Biz, “Öncü İzmir’de iktidar için ileri” dedik. İzmir, öncü bir şehirdir. Öncü İzmir’in layık olduğu şekilde yönetileceği bir mücadele içerisindeyiz. Vatan Partisi’nin siyaset ve programını bu anlamda tüm vatandaşlarımızın incelemesini istiyoruz. Diğer partilere baktığınızda neoliberal politikaları görürken, Vatan Partisi’nde Üretim Devrimi programına şahit olacaksınız. Bakın, hangisi Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkmasına hizmet edecek, hangisi Türkiye’nin Atatürk devrimi rotasına tekrar girmesini hedefliyor. Bakın, hangisi İzmir’in dağlarında çiçekler açtırabilecek iradeye sahip. Ondan sonrası sizlerin takdiridir” diye konuştu.

‘Tablete mi yoksa işe mi ihtiyaç var?’

Genç bir il başkanı olarak konuşmasına siyaset ve gençler arasındaki ilişkiyi değerlendiren Cengiz, “Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek, “Türkiye’nin 40 yılı sigortaladık” ifadelerini kullandı. Vatan Partisi’nin yetiştirdiği gençler, Türkiye’nin 40 yılında ülkemizi savunacak ve ileriye taşıyacak güçtür. Böyle bir gençlik başka hiçbir partide yok. Vatan Partisi’nin genel sektreteri, saymanı, en önemli üç ilin il başkanı, yayın organlarının başındaki isimler gençtir. Bunlar da ‘vitrin süsü’ gibi oraya konulmuş insanlar değil; tam tersine çok önemli mücadele deneyimlerinden geçmiş isimlerdir. Bir partinin iktidar alametlerinden bir diğeri de budur. Yönetim birimlerinizde nitelikli genç kadrolarınız varsa o zaman Türkiye’nin önündeki yıllara iktidar seçeneği olursunuz. Çoğu partilerin en önder görevlere verdikleri kişiler, geçmişte Vatan Partisi’nde görev almış, partinin kültürünü almış isimlerdir. Şu anda siyasi partilerin gençleri örgütleme perspektifi şu, ellerine büyük limitli kredi kartları vererek onları hareketin içinde tutmaya çalışma ya da ‘Size tablet vereceğiz’, ‘İnterneti ucuzlatacağız’ gibi hep tüketim odaklı bir anlayış... Oysa gençlik parayla değil, ideallerle harekete geçirilir. Bugün Türk gençliğinin tablete mi yoksa işe mi ihtiyacı var? Sistem partileri için gençlik, çeşitli sadakalarla avlanacak bir Z kuşağıdır ancak Vatan Partisi için gençlik, Türkiye’nin üretim devriminin başarılmasında önder görevler alacak liderlerdir” dedi.