<strong>İklim değişikliği</strong>yle birlikte Akdeniz’deki ısınma, Libya açıklarında ‘<strong>Cassilda</strong>’ adı verilen <strong>tropik bir kasırga</strong> oluşturdu. Kasırganın hızının 200 kilometreyi bulacağı, dalga boyunun da 10 metreye kadar çıkacağı öngörülüyor. Yunanistan üzerinden Türkiye’ye gelme ihtimali bulunan kasırga son tahminlere göre yönünü Akdeniz’e çevirdi. Çevirdi çevirmesine ancak önceki yıllarda kasırgalar sonrası yaşanan depremler, ‘Acaba yine mi deprem olacak?’ sorusunu akıllara getirdi. İki yıl önce, yine eylül ayında Türkiye’ye alarm verdiren, Yunanistan’da da hayatı felç eden<strong> tropik fırtına</strong>nın hafta sonu İzmir’e gelmesi bekleniyordu. Bu fırtınaların aynı zamanda tarihteki örnekleriyle incelendiğinde, depremin de habercisi olduğunu iddia eden <strong>deprem tahmincisi Kadir Sütçü</strong>, “<strong>İyon Denizi</strong> üzerindeki kasırga, Ege kıyılarında deprem ihtimalini etkileyebilir. Birbiriyle ilintili başlıklar” diye konuştu. <h2>‘İHTİMAL VAR’</h2> Geride bıraktığımız yaz mevsiminin oldukça sıcak geçtiğini ve İyon Denizi üzerinde meydana gelen kasırganın Ege ve çevresinde hissedilebileceğini vurgulayan Sütçü, “Ege kıyılarında 2018 yılında 28 ve 30 Eylül tarihlerinde etkili olacağı söylenen kasırga haberlerini hatırlayalım. O yıl İyon Denizi’nde yaşanan bir kasırganın Ege, hatta Marmara’yı vuracağı söylenmişti. Beklenen kasırga gerçekleşmedi çünkü küçük depremler kasırganın şiddetini azaltmış, yönünü değiştirmişti. Şimdi ise aynı durum ve beklenti söz konusu” dedi. Ege ve Akdeniz’in normal koşullarda böyle bir ihtimale gebe olmadığını söyleyen Kadir Sütçü, “Bu kasırgalar büyük deprem habercisidir. Matematiğini konuşacak olursak; hava kabarcığı yukarı çıktıkça girdap oluşur. Okyanus ve denizlerdeki bulutlarla karada meydana gelen fırtına tamamıyla deprem dediğimiz olay. Artçılar varsa kasırgaların yönü değişebilir. Yoksa ihtimal vardır. 330 bin 920 gözlem sayesinde eriştik bu verilere. Bu gözlemleri kızılötesi uydu görüntüsünden yola çıkarak gerçekleştirdik. Eğer artçı yoksa bu anlamda bir risk söz konusu” dedi. <h2>EN SICAK YIL</h2> Buzulların erime oranının depremlerin azalmasına bağlı olarak değiştiğini hatırlatan Sütçü, “2005 yılından itibaren araştırmalarımızda en yüksek ısı bu yıl görülmüştür. Ekim, kasım ve aralık aylarında deprem olsa dahi, en az gerçekleşen yıl olarak tarihe geçeceğiz. Artçı olacaktır. Bu ihtimal biraz korkutucu geliyor biliyorum. Burayı vurmayacağını ve yön değiştireceğini umuyorum çünkü deprem ihtimali olan bir ülkeyiz. Artçı depremlerimiz ve potansiyelimiz var.” diye konuştu. <strong>Rana Beyza Öztürk / Özel Haber</strong>