Nihat AK/EGE TELGRAF- ABD'nin Kanada, Meksika, Avrupa Birliği ve Çin'e ek gümrük vergileri getirmesiyle küresel ticaret dengeleri yeniden şekillenirken, tüm gözler Türkiye'ye çevrildi. Uzmanlara göre; ABD pazarında daha güçlü bir konuma gelme, Avrupa'daki rekabet gücünü artırma ve Çin ile küresel arenada yarışma fırsatları Türkiye için yeni bir yol haritası gerektiriyor. Ekonominin usta oyuncuları, bu gelişmelerin Türkiye'ye hem fırsatlar hem de riskler sunduğunda hemfikir.
‘İKİ ÜLKE İÇİN DE’
ABD Başkanı Donald Trump’ın “korumacılık” temelli politikalarının yön verdiği küresel ticaret ortamında Türkiye’nin izleyeceği yol haritasına dikkati çeken Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat,“Ülkemizin, ABD’nin Çin’den ithal edilen ürünlere getirdiği ilave vergi uygulamaları sonucunda bu ülkeden azalması muhtemel ithalatı için bir alternatif oluşturabileceği ve ABD’nin önlemlerine misilleme yapılması durumunda, her iki ülkenin ithalatı için alternatif pazar olarak değerlendirilebileceği düşünülmektedir” ifadelerini kullandı.
‘İNCE ÇİZGİDEYİZ’
Ulusal ve uluslararası alandaki gelişmeleri iyi okuyarak Türkiye’nin çok ince bir çizgide politikalar üretmesi gerektiğine vurgu yapan ekonomist Prof. Dr. Yaşar Uysal, “ABD’nin Avrupa Birliği ülkelerine koyacağı gümrük vergileri AB’nin Amerika'ya ihracatını azaltacak. AB’nin hammadde ve iç piyasa taleplerinde bir yavaşlama olacak. İhracatımızın yüzde 50’sini gerçekleştirdiğimiz AB’ye mal satışımız daha da zorlaşacak. Amerika'ya ihracatı yavaşlayacak Çin için yeni pazarlar lazım. Avrupa'ya daha fazla mal satmaya çalışacak. Böyle olunca Çin ile Avrupa ve diğer pazarlardaki bazı ürün gruplarında ciddi bir rekabete gireceğiz. Avrupa pazarında ortaya çıkacak gelişmeler bizim açımızdan pek olumlu görünmüyor benim baktığım yerden. Diğer taraftan Amerika bu işleri ne kadar süre yapabilecek? O da ayrı bir tartışma. Kanada’dan Meksika’ya, Çin’den Avrupa’ya yüzde 25 gümrük vergisi Amerika'da enflasyonu kaçınılmaz olarak artıracak. Enflasyon artışı faiz indirimi yerine artışını yapacak. Amerika'daki spekülatif sermaye bizim gibi ülkelere daha fazla akmaya başlayacak. ABD’nin teorideki bu gümrük vergilerinin pratikte işe yaramaması durumu söz konusu. Şu anki fotoğraf itibariyle bize görünecek olan şey Amerika'yla ilişkilerimiz iyi giderse ABD'ye daha fazla ihracat yapabiliriz. Amerika'ya daha fazla ihracat yapılmak istenirken Şubat sonu itibariyle dolardaki artış yüzde 17, içerideki sanayi enflasyonu yüzde 25. Oralardan da gol yiyoruz. Kur baskısı altındaki ihracatçı, Amerika'ya ne satacak? Amerika elektronik ürünleri zaten bize satıyor. Tarım da kendisine büyük ölçüde yeterliler. Hatta arz fazlası var. Bize daha fazlasını satıyor şu anda. Burada tabii Ukrayna meselesi ne olacak? Ukrayna, Rusya, Suriye meseleleri gibi şeyleri de dikkate almak lazım. O taraf beni aşıyor. Bu Trumpist politikaların Türkiye'ye önemli bir Amerika pazarını açılmasına katkı yapması belki beklenebilir. Ama en büyük pazarımız olan Avrupa pazarı açısından bizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Bu süreçte Türkiye'nin ihracatçısını kur baskısından kurtarması gerekiyor. Serbest kur enflasyonu kontrolden çıkartır. Baskı ihracatı zorlaştırır. Döviz gelmezse işler daha da zorlaşır. Tüm faktörleri dikkate alarak ince bir çizgide ince bir hatta ilerlemek gerekiyor. İhracatçının kurdan kaynaklı kaybı yan desteklerle tolere edebilir. Ama zor bir süreç. Dünya böyleyken içerisi de çok şey değil. Erken seçim tartışmaları var. Toplumdaki farklı kesimler çok sıkıntılı. Emekliler çok zor durumda. Para politikasıyla işi kontrol etmeye çalışıyoruz ama maliye politikası onu yeterince desteklemiyor. Türkiye şu anda dünyadaki bu yeni konjonktürü iyi okuyarak politika üretmek zorunda. Hem içeride enflasyonla mücadeleye destek verecek şekilde hem de küresel olumsuz gelişmelere karşı ihracatı koruyacak şekilde en azından onları koruyacak olmasa bile zarar vermeyecek şekilde bir düzenleme yapılması gerekiyor diye düşünüyorum” diye konuştu.
‘KÜÇÜKLER DAHA AKTİF’
İhracat hedefleri belirlenirken küçük esnafında göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapan İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Yalçın Ata, “Dünyadaki gelişmeler ülkelerin ekonomilerinde yeni hamlelere yol açıyor. Ülke yöneticilerinin ekonomimiz için önem arz edebilecek gelişmeleri yakından izlerken, ihracat potansiyelini artırabilecek yeni çalışmaları planlamaları da yerinde olacaktır. Bu çerçevede ekonomi yönetimi tarafından, kendine ihracat yapma hedefi koyan, potansiyel sahibi küçük işletmelerin önünü açacak, onları uluslararası yeni pazarlarla tanıştıracak plan ve programların düşünülmesi de yararlı olacaktır. Esnaf sanatkarları geliştirebilecek bu tür çalışmalara esnaf teşkilatları da katkı koyabilirler. Küçükleri daha aktif hale getirmek, orta vadede ülke ekonomisini de rahatlatır” dedi.
‘OLUMLU AMA…
ABD’nin artırdığı gümrük vergilerinin birçok sektörü etkileyeceğine değinen Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “ABD Başkanı Donald Trump'ın her döneminde herkese bir takım faydaları olabiliyor. Çok dengeli bir yönetici olduğu için. Şimdi bu genel vergiler tabii ki Çin'e uygulayacağı vergiler birçok sektörü olumlu etkiler halde görünüyor. Ama tekstil hazır giyim sektörümüz acısından durum farklı. Şu anda normal olarak bizler Çin’e uygulanan vergilerin yükseltilmesini bekliyor olsaydık evet çok faydalı olurdu. Ama biz zaten şu anda fiyat tutturamaz durumdayız. Ne Amerika'ya, ne Avrupa'ya, ne de hiçbir yere. Çin’e ne vergi koyulursa koyulsun bizim yine fiyatımız tutmayacak. Müşterin arzuladığı, rakamları zaten veremeyeceğiz. Hazır giyim yüzünden de, tekstil yüzünden de hiçbir ülke enflasyonu artırmak istemeyecektir. Başka formüller bulacaktır. Ama normal şartlarda bizim gerçekten satış yapabildiğimiz konumlarda olabilseydik ki inşallah geleceğiz o günlere. O zaman tabii ki bizim için büyük avantajlar doğacaktı. Trump'ın bu tepkilerinden dolayı bir Pazar açılacak ama biz bunu değerlendiremiyor olacağız. Türkiye’den Mısır tarafına, Kuzey Afrika’nın diğer ülkelerine giden yatırımcıları bu durum avantajlı hale gelebilir. Türkiye için şu anda hala bir sıkıntı var. Her sektörde pahalıyız. İhracatçılarımızla bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e biz bunları söyledik. Ama enflasyonun inmesinden taviz vermiyorlar, vermeyecekler. Haklılar da belki ama işte zararı ihracatçı görüyor. İnşallah günün sonunda da Türkiye görmez. Yani ihracatın düşmesiyle, azalmasıyla, pazar kaybıyla inşallah Türkiye görmez” ifadelerini kullandı.