Yılbaşından sonra ekonomide yaşanacak olası manzara hakkında tahminlerini rakamlar eşliğinde Ege Telgraf ile paylaşan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) İzmir Şubesi Başkanı Cevdet Uçan, “TÜİK tarafından açıklanan rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Çarşıya, pazara çıktığımızda enflasyon rakamlarının doğruyu yansıtıp yansıtmadığını da görüyoruz. Enflasyon hesabının hangi ürünler üzerinden yapıldığı da malum. Bu ürünler zaten insanların yaşamında hiç kullanılmayan araçlar. Olayın asıl gerçek yönünü anlayabilmek için çarşıya çıkacağız ve insanların temel ihtiyaçları olan ürünler üzerinden bir araştırma yapacağız. O zaman şunu anlayacağız, enflasyon oranları hiç de öyle açıklandığı gibi yüzde 11 ya da yüzde 14'ler seviyesinde değil. Yaz döneminde gıda ürünleri biraz daha boldu. Şimdi kış mevsimi başladı. Bundan sonra çok daha hızlı, çok daha yakıcı bir biçimde gerçekleri göreceğiz. Asıl enflasyon o zaman vatandaşların cebini yakacak. Önümüzdeki süreçte enflasyonun asıl etkisini çok daha bariz biçimde göreceğiz” diye konuştu.

‘DARALMA OLACAK’

Asgari ücret, memur ve emekli maaş zamlarına doğrudan etki edecek enflasyon rakamları doğru hesaplanmadığı takdirde vatandaşların gelir seviyesinin düşeceği, daha az tüketeceği ve ekonomide daralma yaşanacağını da vurgulayan TÜKODER İzmir Şubesi Başkanı Uçan, “Bu durumdan ötürü mutlaka bir daralma yaşayacağız. Enflasyon rakamları gelecek aydan itibaren çok daha fazla yükselecek. Ocak ayından itibaren memur maaşları, emekli maaşları, asgari ücret artmış olacak. Bunlar hesaplanırken de enflasyon oranları baz alınacak. Yasa gereği zam yapılırken enflasyon oranları dikkate alınıyor. Bu rakamlar ne kadar az olursa belirlenecek zamlar da o kadar az olacak. İşçiye, memura, emekliye de enflasyon oranında gereken zam yapıldı denecek. Önümüzdeki günlerde tespit komisyonları toplanacak ve görüşmeler başlayacak. Eğer düşük çıkan rakamlar baz alınır ve ücret artışları düşük seviyede tutulursa yılbaşından sonra halkımız çok daha zor koşullar içerisinde yaşamak zorunda kalacaklar. İnsanlar zaten pandemi nedeniyle evlerine kapanmış durumda. Masraflar her geçen gün artıyor. Ocak ayından itibaren bırakın diğer tüketim maddelerini, yaşamlarını idame ettirmek için gerekli temel gıda maddelerini bile almakta güçlük yaşayacak. Vatandaşlar hem fedakarlık yapacak, hem de temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelecek. Haliyle alışveriş yapamayacak, çarşıya, markete ve pazara gidemeyecek duruma geleceğiz” dedi.

YA ÜRETİM?

Tüketimde yaşanan daralmanın üretim alanına da olumsuz yansıyacağını hatırlatan Uçan, reel enflasyon oranına ilişkin tahminini şöyle ifade etti: Türkiye’de şu anda gerçek enflasyon yüzde 30’lar seviyesinde. Detaylı bir inceleme yapmadık ancak günlük yaşamda karşılaştıklarımız ve tüketicilerin bizlere yansıttığı veriler bu yönde. En az yüzde 30, hatta yüzde 40’lar seviyesinde bir enflasyon artışıyla karşı karşıyayız. İlkbaharda doğalgaz, elektrik en az kullanıldığı dönemde zamlar yapıldı. Şimdi ise tüketimin arttığı ve kullanımın da en yoğun olduğu dönemdeyiz. İnsanlar evlerinde doğalgaz tesisatı olsa bile açıp ısınamıyor. Elektrikle ısınan hanelerde insanların bu koşullarda ısınması mümkün değil. Bu konu bu kış süresince daha net görülecek. İnsanların en temel ve en doğal hakları olan barınma ve ısınma hakları ellerinden alınıyor. Yılbaşından sonra fiyatlar çok daha yakıcı hale gelecek. Dünya genelinde enerji fiyatları giderek düşerken bizde ise olanca hızıyla artıyor. Faturalarımız yılbaşından sonra yükselmeye devam edecek. Bu sürecin yakıcı sonuçlarına da vatandaşlar olarak maalesef biz katlanacağız. Erman Şentürk / Özel Haber