Hem işçiyi, hem de patronu olumsuz etkileyen ve dünya genelinde pandemi olarak ilan edilen salgın Türkiye'de en büyük darbeyi bacasız sanayi olarak da bilinen turizm sektörüne indirdi. Uçuş yasakları, rezervasyon iptalleri ve otellerin kapatılmasına ilişkin genelgenin ardından gözler sahil kesimlerine çevrilirken, Türkiye'nin batıya açılan kapısı İzmir'de ise durum oldukça karamsar. Yaz sezonundan beklentiyi kesen sektör emekçileri şimdilerde geçim derdine düşmüş durumda.

‘İŞSİZ PATLAMASI’

Ege Telgraf'a önemli açıklamalarda bulunan DİSK'e bağlı Dev Turizm İş (Devrimci Turizm İşçileri Sendikası) Örgütlenme Daire Başkanı Tahir Ozan, turizm sektörünün yaşadığı çıkmazın en çok işçileri etkilediğini söyledi. Türkiye'de yazın çalışıp, kışın boşta olan 1 milyona yakın turizm işçisinin gelecek kaygısı yaşadığını söyleyen Ozan, "Sezon elbette bir şekilde açılacak. Ancak bu sene format değişecektir. Türkiye'de bir VIP turizmi olgusu yaşanacak. Yani, özel ve zengin misafirlerin geldiği, büyük otellerin hizmet verdiği ancak birçok orta ve küçük ölçekli turizm işletmesinin ise son gelişmeler nedeniyle kapalı olduğu bir dönem yaşayacağız. Türkiye'de oldukça düşük yoğunluklu ve bunun yanı sıra, hem sınırlı, hem de dar kapsamlı turizm faaliyeti olacak. Bu ortamda Türkiye'de çalışan 800-900 bin turizm emekçisinin ise ne olacağı meçhul durumdadır. Bu kesimden ancak en fazla 50 ya da 60 bin kadarı işine devam edebilecek. Bu da demek oluyor ki, sektördeki işçilerin yüzde 80'e yakını işinden olacak, insanlar yoklukla karşı karşıya kalacaktır. Zaten mevsimlik çalışan bu insanlar şimdi ne yazık ki büyük bir işsizlik kabusu ile karşı karşıyadır" dedi.

‘1,5 YIL KAYIP’

Dev Turizm İş Örgütlenme Daire Başkanı Ozan, turizm sektöründeki karamsar tabloyu rakamlarla özetleyerek şunları kaydetti: "Turizmde sezon Nisan ayında başlarken, Kasım ayında son buluyor. Turizm işçilerinin sözleşmeleri Kasım'da askıya alınıyor ve bu insanlar bir sonraki bahara kadar çalışmıyor. Yani dönemlik bir kazanç söz konusu. Ülkemizde hizmet sektörünün önemli bir bölümünü teşkil eden turizmde bu şekilde evini geçindiren en az bir milyona yakın insan var. Geçen Kasım ayında sezonu tamamlayan ve işi biten yüz binlerce emekçi bu yaz çalışamayacak, kış sezonu zaten iş yok. En iyi ihtimalle gelecek Nisan'da yani bir sonraki sezon işbaşı yapacaklar. Özetle 1,5 yıllık bir işsizlik ve büyük bir gelir kaybı söz konusu. Böyle bir ortamda Turizm Bakanı "Virüs olmayan oteller öngörüyoruz ve bunlara sertifika vereceğiz" diyor. Otellerde ya da binalarda olan bir şey değil. İnsandan insana geçen bir şey. Bu aslında duyarsızlıktır. Yapılan şey patronları kurtarmaya çalışmaktır. Otelleri kurtarmayı çabalıyorlar ama yüz binlerce işçinin ne olacağını düşünen yok. Emekçiyi adeta sefalete terk ediyorlar. Esas önemli olan bu sektörden ekmek yiyen, evini geçindirmeye çalışan mevsimlik işçilerdir. Bu sene bu krizin yaralarını sarmak istiyorsak, çözüm olarak olabildiğince fazla kişiyi, daha fazla vardiyada çalıştırmak gerekiyor. Turizm sektöründe acilen 35 saatlik vardiya talep ediyoruz. Yoksa aksi halde çok büyük bir işsizlik olacak. Bunun önüne geçmek istiyorsak, bu çözümü hayata geçirmek şarttır. Sektörün kendisini bulması zaten en az iki yılı bulacak. Evet, otellere, patronlara destek var ama böylesine kritik bir ortamda işçinin ne olacağını kimse zerre kadar umursamıyor. İşçilere yönelik en ufak bir proje yok. Biz aç kaldık, otel sertifikasını ne yapacağız? Bu sene Nisan ayında açılması gereken sezon zaten büyük bir darbe aldı. İnsanlar çaresiz bekliyor, evine ekmek götüremeyen, borca batan, aç kalan aileler var. Devlet ücretsiz izinde olanlara kısa çalışma ödeneği veriyor. İşten çıkartmalar yasaklandı, işsizlik maaşını da alan alıyor. İlaveten dar gelirli ailelere yine yardımlar yapılıyor. Ancak turizm sektörünün mevsimlik çalışan işçileri bu sınıfların hiçbirisine dahil değil. Ve halen bizler için bir destek açıklanmadı. Adeta kaderimize terk edildik. İnsanların sözleşmeleri askıda olduğu için işlerine devam ediyor gözüküyor. Ve bu sektörde çalışanların yaş aralığı 25-45 arasıdır. Ciddi bir iş gücü kaybından bahsediyoruz. Şu anda İzmir, Muğla ve Aydın'ın başını çektiği Ege Bölgesi'nde 300 bin kişi işsiz kaldı. Devlet nasıl patronlara yardım ediyor, destek paketleri açıklıyorsa, özel sektördeki dönemsel çalışan turizm işçilerine de aynı iyi niyeti göstermeli. Sosyal devletin gereği budur." Erman Şentürk / Özel Haber