Henüz 16 yaşındayken tanıştığı turizm sektöründe rezervasyon bölümünden müdürlüğe kadar her seviyede 21 yıl çalıştıktan sonra pandemi nedeniyle işsiz kalan Şerife Doğan Alpözel 38 yaşında EVEA markasıyla hiç bilmediği mobilya sektörüne adım attı. İşini 40 bin liralık sermaye ile açtığını söyleyen Alpözel, “Haziran başında açtığım işyerimde yatırımımın yüzde 50’sini geri kazandım” dedi. Karabağlar’da erkek egemen olan sanayi bölgesinde mobilya üretim ve satış mağazası açan 38 yaşındaki Şerife Doğan Alpözel, hem üretim aşamalarında çalışıyor hem de pazarlamasından maliyet hesabı ve e-ticarete kadar her detayıyla bizzat ilgileniyor. Gerek turizm sektöründeki deneyimlerinin gerekse çocukluk yıllarından itibaren sokaklarda çekirdek ve su satmasının kazandırdığı becerilerin girişimcilik yolculuğunda oldukça yararlı olduğunu söyleyen Alpözel, işletmecilik macerasını Ege Telgraf gazetesi okuyucularıyla paylaştı. ÇEKİRDEK VE SU SATTIM 14 Şubat 1983 yılında 3 kardeşten biri olarak İzmir’de doğdum. Babam İzmir Basma Fabrikası’nda çalışan işçiydi. İlkokulu İzmir’de tamamladıktan sonra annemin memleketi olan Balıkesir Manyas’a taşındık ve ortaokulu orada bitirdim. Annem beni büyütürken hep sorumluluk almamızı isterdi. Bunun için çekirdeği kavurur, biz de mahallede onu satardık. Pazarda su satardık. Biz de böylece satış yapmayı, müşterilerle iletişim kurmayı, para alıp üstünü vermeyi öğrendik. Manyas’a taşındıktan sonra liseye başladım ve Bandırma Meslek Lisesi Seyahat işletmeciliği Bölümü’nden mezun oldum. Akdeniz Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği bölümünü kazandıktan sonra da Antalya’ya yerleştim ve 15 yılımı orada geçirdim. ULTRA LÜKS OTELLERDE MÜDÜRLÜK Tek yıldızlı otellerden ultra lüks 5 yıldızlı otellere kadar her seviyede görev aldım. Bar, ön büro, satış, kurumsal satış sorumluluğu, gelirler müdürlüğü, satın alma gibi görevlerde bulundum. Daha sonra bir turizm acentesinde satış – pazarlama müdürü olarak Ortadoğu, Rus ve Alman pazarlarına yönelik çalışmalar yaptım. Acentede çalışırken fiyatlandırma stratejileri üzerine kendimi geliştirdim. Eşimle de bu süreçte Antalya’da tanıştık ve evlenerek 2015’te İzmir’e geldik. PANDEMİ İLE FİKİR DOĞDU İzmir’deki turizm ile Antalya’daki turizmcilik arasında oldukça büyük fark var. Geldikten sonra bir süre işsiz kaldım. Sonra Gaziemir’deki By Kepi Hilton Double Tree Oteli’nde 2 yıl boyunca çalıştım. Orada da bir süre sonra gelirler müdürlüğüne yükseldim. 2019 yılı başlangıcında da pandemi başlayınca evden çalışmaya geçtik. Ben bu süreçte bir yandan da ‘ne yapabilirim?’ diye düşünmeye başladım. Pandemi sürecinin sektörü zorlayacağını görünce 2021 başında tazminatımı alıp ayrıldım. 6 AY ARAŞTIRDIM Son işyerimde şu dikkatimi çekti; By Kepi aslında bir mobilya firması. Yaptığı mobilyaları da otelde, odalarında, lobide sergileyerek pazarlayabiliyor. Teşhir salonu gibi düzenlenen otelde müşteri isterse bu mobilyalardan sipariş verebiliyor. Bunu ileride ben de kendi konaklama tesisime yapabilirim diyerek önce İzmir Marangozlar Odası ile görüştüm. Ardından KOSGEB desteklerini araştırdım. Ocak ayından 15 Haziran’a kadar bu işin nasıl yapılabileceğini, nasıl pazarlanacağını, malzemeyi en verimli şekilde kullanıp üretim yapmayı, hangi ustayla çalışılır, e-ticarette nasıl yer alabilirim diye araştırdım. Aldığım tazminatıma, düğün takılarımı da bozdurup ekledim ve Karabağlar’da sanayide hem üretim atölyemi hem de mağazamı açtım. SANAYİDE KADIN OLMAK Eşime sanayi de işyerini bulduğumu söyleyince ‘senin sanayide ne işin var? Orada erkekler çoğunlukta; yapamazsın orada’ dedi. Ben de ona ‘sanayide çeşit çeşit insan varsa, bu hayatta kadınlar da var. Erkekler de kadınları iş hayatında görmeyi öğrenecekler’ dedim. Sağolsun eşim de bana destek verdi ve ‘denemekten ne çıkar, en fazla arabamızı kaybederiz’ diyerek 40 bin lirayla işe giriştik. Pazarlama konusunda ise internetten satış yapan büyük firmalarla görüşmeye başladım ve sosyal medyayı da etkin kullanmaya karar verdim. Satış mağazamız 108 metrekare ve üst katında da üretim yapıyoruz. BEN DE İŞÇİYDİM Dükkan sahibi, kadın olduğum için bana kızı gibi bakıyor ve böyle bir işe atıldığım için benimle gurur duyduğunu da söylüyor. Ustalarımız da son derece işlerine ilgili ve ‘birlikte nasıl daha iyisini yapabiliriz?’ diye düşünen kişiler. Ben de uzun yıllar işçilik yaptığım için onların haklarına önem veriyorum. Sigortasız ve saatlerce çalışmalarına karşıyım. Tanıştığım ustalara, “Ben senden saatlerce çalışmanı veya hafta sonları ile bayramlarda çalışmanı istemiyorum ama mevcut çalışma saatinde de elinden gelenin en iyisin yap; yaptığın koltuk bana gelmesin” diyorum. Çünkü ben onlara ürünün kaliteli olduğu sözünü veriyorum. Onlarla birlikte kazanıp, birlikte harcamaktan yanayım. YAŞAM ALANI SERGİLİYORUM Etraftaki dükkanlardan da hayırlı olsuna gelip ‘bizim yapabileceğimiz bir şey olursa söyleyin’ dediler. Bizim bu işyerimizde eskiden Ayna Merkezi varmış. Açılışta bana aynalarını verdiler ve şimdi onlarla çözüm ortaklığı yapıyoruz. İnsanlar dükkandan içeri girince koltuktan ziyade yaşayacakları alanı görmek istiyorlar. Benim aslında farkım o. Sanayideki diğer işletmeler koltuk sergiliyor ama ben yaşam alanı sergiliyorum. Koltuklara, aynalar, sehpalar, üzerinde satranç takımı, duvarda yağlıboya resimler eşlik ediyor; tıpkı bir ev gibi… OTELLERE DE SATACAĞIZ Mobilya üretimi için ne kadarlık sünger, ne kadarlık ahşap ve benzeri kullanılması gerektiğini araştırma süresinde öğrendim. İmalatta çırak sayılırım ama satışta ustayım. Günümün yarısını üst kattaki atölyede hem denetim hem de yardım ederek geçiriyorum. Eşim şu anda gelişmelerden memnun. Annem benim mobilya sektörüne girdiğimi öğrenince şaşırdılar ama yadırgamadı. Hala 4 çalışanla birlikte işlerimizi yürütüyoruz. Önümüzdeki süreçte KOSGEB desteğiyle iskelet imalathanesi de açmak istiyorum. Böylece iskeletlerimizi kendimiz üretebileceğiz, 3-4 ustaya daha iş imkanı sağlamış olacağım. Antalya’da birlikte çalıştığımız arkadaşlarımın otelcilik sektöründe üst yönetici konuma gelmeleri nedeniyle onlarla da iletişim halindeyiz. Hatta bir otel ile anlaştık ve onlara mobilyalarımızı satacağız. Onlar da bizim ürünlerimizi tanıtacak ve bizim için referans olacak. İzmir’de de iç mimarlar ile görüşme halindeyim. İnşallah 5 yıla bile kalmadan bu işin ihracatına da başlayabiliriz. YARISINI GERİ KAZANDIM Şu anda işlerimiz planladığımdan bile daha iyi gidiyor. Ben şu anki ciroma bu kadar kısa sürede ulaşabileceğimi tahmin etmiyordum. Ama hem ustalarımın temiz ve kaliteli çalışması hem de sanayideki bir kadının işini titizlikle yapacağına olan inançla bu başarıya ulaştığımızı düşünüyorum. Açılışımızın ilk ayımda yatırımımın yüzde 50’sini geri kazandım. Aslında bu başarıda satış ve pazarlama becerisinin önemi büyük. Ben sabah 08.00’de gelip akşam 19.00’a kadar işimin bizzat başındayım. Gerek malzeme alımı, gerekse randevular ve iş geliştirme gibi konularla ilgileniyorum. Şirketimizin EVEA olan marka tasarımını hatta kartvizitimin tasarımını bile kendim yaptım. MURAT ERVİN/İŞ’TE SENİN HİKAYEN