Kocaeli Bilişim Vadisi'nde yıllar süren çalışmanın ardından geliştirilen yerli uçan otomobil AirCar, insanlı uçuşlara resmen başladı. Projenin mimarı Eray Altunbozar, aracın özellikle İstanbul Boğazı ve benzeri bölgelerde düşük irtifada ulaşımda çığır açabileceğini belirtti. Altunbozar, AirCar ile hem şehir içi hava yolculuğu hem de kırsal alanlara ulaşımı kolaylaştıracak taşımacılık çözümleri hedeflediklerini söyledi.
Yedi Yıllık Emek Gökyüzüyle Buluştu
AirCar’ın hikâyesi, ABD'de Elektrik Elektronik Mühendisliği eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye dönen Eray Altunbozar’ın vizyonuyla başladı. Bilişim Vadisi'ndeki atölyesinde kurduğu ekiple birlikte 7 yıl boyunca yürütülen Ar-Ge süreci, test uçuşlarının ardından insanlı denemelere geçilmesiyle yeni bir aşamaya taşındı. Altunbozar, özellikle son dört yılın yoğun geçtiğini vurgularken, artık iki kişilik modellerle gökyüzünde insan taşımaya başladıklarını açıkladı.
Dünyada Sayılı Firmadan Biri: Türkiye de Listede
AirCar, dünyada bu alanda faaliyet gösteren yalnızca beş firmadan biri olarak dikkat çekiyor. Altunbozar, bu başarıya ulaşmanın kolay olmadığını ifade ederken, projenin küresel ölçekte önemli bir konuma geldiğini söyledi. İlk yıllarda konsept geliştirme ve pazarın olgunlaşmasını beklemekle geçen sürecin ardından AirCar, bugün artık insanlı uçuşlara başlayan bir teknolojiye dönüşmüş durumda.
İki Farklı Model, Yeni Hedefler
Projenin şu an biri tek kişilik, diğeri ise iki kişilik olmak üzere iki farklı modeli bulunuyor. Tek kişilik modelle daha önce test uçuşları gerçekleştirilmişti. Şimdi ise iki kişilik modelle insanlı uçuşlara başlanmış durumda. Bu modelin yaklaşık 200 ila 220 kilogram yük taşıma kapasitesi bulunuyor. Menzil hedefi ise şimdilik 50 kilometre olarak belirlenmiş olsa da, bu mesafede testler henüz yapılmadı. Önümüzdeki dönemde daha uzun mesafeli denemelerin gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Elektrikli ve Otonom Sistemler Ön Planda
AirCar’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, tamamen elektrikli ve otonom sistemlerle donatılmış olması. Ancak mevcut yasal düzenlemeler gereği, araçta bir pilotun bulunması zorunlu. Bu nedenle araç bir joystick ile manuel olarak da kullanılabiliyor. Altunbozar, yaklaşık 30 saatlik bir eğitim süreciyle bu aracın kullanılabilir hale geleceğini belirtiyor. İlk etapta bireysel kullanıma sunulacak olan AirCar, ilerleyen zamanlarda hava taksi olarak da hizmet verebilecek.
İstanbul Boğazı'nda Yeni Bir Ulaşım Dönemi Başlayabilir
Altunbozar’a göre İstanbul Boğazı, AirCar için oldukça uygun bir rota sunuyor. Düşük irtifalarda karşıdan karşıya geçişlerin rahatlıkla yapılabileceğini belirten Altunbozar, bunun yanı sıra adalara ulaşımın da mümkün hale geleceğini dile getirdi. Bu özellik, İstanbul gibi trafiği yoğun metropollerde zaman kazandıran bir alternatif ulaşım aracı doğurabilir.
Petrol Değil, Elektrik: Gelecek Elektrikli Sistemlerde
Uçuş menzilini artırmak adına benzinli motor teknolojisi de gündeme gelmiş olsa da, ekip tercihini elektrikli sistemlerden yana kullandı. Altunbozar, petrollü sistemlerle menzilin 150 kilometreye çıkarılabileceğini ancak dünyadaki genel dönüşümün elektrikli teknolojilere yönelmesi nedeniyle bu kararı aldıklarını belirtti. Batarya teknolojisinin hızla geliştiğini vurgulayan Altunbozar, doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yapmanın önemine inandıklarını ve elektrikli sistemlerle yollarına devam edeceklerini ifade etti.
AirCar, yerli teknolojiyle gökyüzüne açılan bir kapı olurken, Türkiye’nin ulaşımda yeni bir çağa adım atmasının da habercisi niteliğini taşıyor. İnsanlı uçuşların başlamasıyla birlikte proje, önümüzdeki süreçte daha geniş kapsamlı hizmetlere evrilecek gibi görünüyor.