İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Ege Telgraf Gazetesi'ni ziyaret etti. Ziyaretinde Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Partili Çıray, dikkati çekecek mesajlar verdi. Tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de uzun zamandır pandemi ile mücadele ettiğini hatırlatarak açıklamalarına başlayan Çıray, “Yalnız bizim şanssızlığımız bu pandemi sürecinin Türkiye’yi yönetemeyen bir iktidar dönemine gelmiş olması... Dünyada aşılama faaliyetleri içinde gelişmiş ülkelerde büyük mesafe alındı fakat Türkiye hala Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayınladığı listelere göre en başarısız ülkeler arasında. Tam aşılama yaptıran insan sayımız yüzde 53 civarı, çok düşük... Bir an önce bu kampanyanın hızlandırılması lazım ki ölüm sayılarımız düşsün. Farkında mısınız her gün bir uçak dolusu insanımız vefat ediyor... Tam ekonomi çöküyordu, Kovid 19 gelince bu çöküş hızlandı ve işsizlik de yüzde 25’lere yükseldi. Yani millet hem hastalıktan hem de iktidardan çekti. Üstelik geçmişte Türkiye iyi yönetilmediği, har vurup harman savruldukları için ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi ifadesiyle yanlış Suriye politikalarına 40 milyar dolar harcadıkları için Türk milletini eve kapattıkları zaman onlara destek olacak para bulamadılar. Çünkü kasada devletin zor günlerde vatandaşlarına verecek bir para kalmadı. Türk milletinin önemli bir çoğunluğu ne yazık ki günlük kazanıp harcayan insanlardan oluşuyor... Çünkü uzun zaman önce üretim ekonomisinden vazgeçtik. Esnafın bir kısmına kredi yardımı yapıldı; yüzde 0.42’lik faizle borçlandırdılar. Ancak aç-kapatlar ile borçlarını ödeyemeyen insanların borcunu yapılandırıp faizlerini 1.42’ye yükselttiler. Yani devlet vatandaşını dolandırdı, söz verdiği faizi tutmadı. Bunun yanı sıra zamlar ve pahalılık da devam ediyor” dedi. aytun-cirayBEKA SORUNU VAR’ “Bu ülke kötü yönetmiyor, kötülük yönetimi var” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Çıray, “Mesela, Manavgat ve Marmaris’te büyük yangınlar çıktı. Bu yangınlarda elimizde her türlü tertibat olabilirdi fakat kötü yönetim olduğu için istenilen şekilde yangın söndürülebilirdi. Halbuki bizde öyle olmadı; özellikle Atatürk’ün kurduğu kuruma karşı bir düşmanlık besledikleri ve rövanşist bir politika izledikleri için Türk Hava Kurumu’nu yok ederken uçakları yok etmişler. Yangını söndürecek uçak kalmadı. Bu bir kötü yönetim değildir; kötülük yönetimidir. Eğer ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkemizden vazgeçip Suriye meselesine bulaştılarsa, bu bir kötülük yönetimidir. ‘Neden Suriye’ye girdiniz?’ diye sormak zorundayız. Dış borç günden güne artıyor ve adeta tefeci faizi ile alınıyor. Çok yüksek bir borçlanmamız var. Bunlara rağmen Merkez Bankası başkanını gün aşırı değiştirmek kötü yönetmek değil, kötülüktür. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ancak en temel problem içinde bulunduğumuz ucube rejimdir. En büyük risk bütün yetkilerin tek kişinin eline toplanmasıdır. Yani bu ülke savaşa girecekse bir kişi karar veriyor. Meclis zaten kendisinin emri altında… Kendi milletvekilleri arasında kendisine muhalefet etmiş tek bir kişi dahi yok… Halbuki yol arkadaşlar Atatürk’e muhalefet etmiş; Ecevit’e, Menderes’e etmiş… Sonuç olarak hukuk devleti olmamak bir beka sorunu haline geldi. Türk dış politikası S-400’ler ile patriotlar arasına sıkıştı. Ruslarla arası iyi ise S-400, Biden ile arası iyi ise patriot alıyor. Bu, dış dünyada bizi küçük düşüren bir siyaset. Terör artık sınırımızda, Hatay’ın sınırında kafa kesici IŞİD var. Açık kapı politikası Türkiye’yi perişan etti. Şu anda ülkenin içinde kaç tane IŞİD’li kaç tane El Kaideli var bilmiyoruz… O da yetmemiş bir de Afganlılar geliyor. Bundan daha büyük bir beka sorunu olmaz; popülasyonumuzu bozdular. Biz hamiyetperver bir milletiz; başı dara sıkışana yardımcı oluruz. Ancak açık kapı politikası çok büyük sorun oldu” diye konuştu. DEMOKRASİ VE HUKUK “Bundan sonraki süreçte sizce nasıl bir yol izlenmeli?” sorusunu da yanıtlayan Çıray, “Bu iktidar değişmeden hiçbir şey değişmez… Bana çözümü sorunlara şunu söylüyorum: Türkiye’de çözüm AK Parti iktidarının ilk seçimde gitmesidir. Bunun dışında konuşulan her şey boşunadır. İktidar değişince tüm sorunları çok kısa sürede çözeceğini söyleyen varsa o da doğru söylememiş olur. Ancak bizler tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz. Biliyorsunuz, altı siyasi partinin temsilcileri bir araya gelip bir anayasa çerçevesi hazırladık. Eşzamanlı olarak Türkiye çok hızlı bir şekilde anayasasını değiştirmek zorunda; çünkü parlamento etkisiz. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı kabinesi yok, anayasada yok. Geçmişte Başbakan ve kabinesi anayasada tarifliydi. Hukuk devletinde tarihsiz hiçbir kurum olmaz; biz o zaman dört kişi bir araya gelip kabine kuralım… Bu anayasa Cumhurbaşkanlığı kabinesi yok. Yine bu anayasaya göre görevleri kanunlarla belirlenmemiş hiçbir kurumun geçerliliği yok. Türkiye’yi olmayan bir hükümet yönetiyor. Esasında seçilmiş tek bir insan var; o da Sayın Erdoğan. Dolayısıyla milletimize şunu söylemek istiyorum: Türkiye bundan daha kötü bir şey yaşayamaz. Ülkenin birinci problemi demokrasi ve hukuktur. Demokrasi ve hukuk yoksa kimliklerimiz ve kökenlerimizin hiçbir önemi yoktur, bunlarla ilgili tartışmanın da gereği yoktur” ifadelerini kullandı. ERKEN SEÇİM YORUMU İYİ Partili Çıray, siyaset içinde sıklıkla dile getiren ‘Erken seçim’ konusu ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı’nın yeni bir seçim kanunu hazırlığı içinde olduğunu öne süren Çıray, “Seçimi kaybettiklerini görüyorlar, ‘Kanunda nasıl ayarlamalar yapar da seçimi kazanabiliriz’ düşüncesinin peşine düşüyorlar. Ancak tarih göstermiştir ki hangi siyasi parti seçim kanunu ile oynamaya başladıysa seçimi kaybetmiştir. Anayasamıza göre seçim kanunu değiştikten sonra bir yıl içinde yeni bir seçim yapılamıyor. Seçim kanunu ile ilgili değişiklikler hala Meclis’e gelmedi, dolayısıyla erken seçimi Cumhur İttifakı düşünmüyor. Erken seçimi millet düşünüyor. Halktan koptukları için olan bitenin farkında değiller. Millet bu siyasi iktidardan kurtulmak için erken seçim istiyor; biz de ‘Millet bizi çağırıyor’ diyerek onların erken seçim isteklerini dile getiriyoruz. Keşke bir an önce seçim olsa Türkiye daha az yara alır hem dış politikada hem de iç politikada. Türkiye yıpranmamış, yeni, dış dünyada saygınlık yaratacak, öngörülebilir dış politika yapan, ittifaklarına hukuki anlamda bağlı ancak ülkenin haklarını sonuna kadar savunabilecek yeni bir iktidara ihtiyacımız var. Bu olmadan işin içinden çıkamayız” dedi. ‘UCUBE BİR SİSTEM’ Açıklamalarına ittifaklar üzerinden açıklamalarda bulunarak devam eden Çıray, şu ifadeleri kullandı: “Bu sistem koalisyonları mecburi hale getirdi. Öyle bir ucube sistem ki… Örneğin, ortada 401 kişi var. 200’ü Cumhur, 200’ü Millet İttifakı’nı destekliyor. O kalan 1 kişi var ya 400 kişiye bedel… Böyle bir seçim sistemi olabilir mi? O yüzden herkes pıtrak gibi parti kuruyor. Ancak unutulmasın ki Millet İttifakı’nın bir ilkeler bildirgesi vardır ve bu bildirgede iş birliği yaptığımız yazar. Bu iş birliği Türkiye’de hukukun üstünlüğü, demokrasiyi, anayasal devlet ve parlamenter sistemini inşa etmeye yöneliktir. Bunun dışında her siyasi parti kendi özgün ve özel görüşlerini savunmaya devam eder. Ancak bazen unutuluyor… Türkiye’de şu anda vicdan kardeşliği var. Bu vicdan kardeşliği Türkiye’ye demokrasiyi getirene kadar görüşlerini bir kenara koydu. Ancak bugün ayrışmanın zamanı değil; çünkü demokrasi yoksa değer yargılarımız da yok…” Ziyarette Çıray, İzmir’e yönelik de değerlendirmelerde bulundu. “Önce İzmir’e ve İzmirliler’e teşekkür etmek istiyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Çıray, “Bu 20 senelik süreci İzmir büyük bir demokrasi mücadelesi ile sürdürdü. Bütün propaganda ve beyin yıkama çalışmaların rağmen bu rejime oy vermediler. İzmir vicdanı rahat bir şehir… İYİ Parti olarak da İzmir’de oy oranımız ciddi bir şekilde artış gösterdi. Biliyorsunuz, bu kent geçmişte daha çok merkez siyasetin kalesiydi. İdeolojiden çok yaşam tarzına önem veren, modern ve medeni hayat yaşamak isteyen insanların kalesi… Bu nedenle İYİ Parti ile de görüşü uyuştu. Bizim gittikçe merkez partisi olmamız, ideolojik bir parti olmamız; ilkelerimizin arasında da demokrasi, milliyetçilik ve kalkınmacılığın yer alması İzmirliler tarafından kabul görmüştür. İYİ Parti’nin kentimizde bu kadar çabuk kabul edilmesinin bir diğer nedeni de Liderimiz Sayın Meral Akşener… Kadın haklarının bu kadar ezildiği bir dünyada İzmir gibi modern şehirler kadın bir lider görmek istiyor. İYİ Parti olarak iddiamız hem İzmir’de hem de Türkiye’de eş zamanlı olarak birinci parti olmaktır” diye konuştu. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER