Salonda kendisine imza vermeyenlere seslenerek, "Yoksa tabanın sesinden mi korktuk?" sorusunu yönelten Urunga, "Bu yolda mola vermek yok.Bu yol aydınlığın, medeniyetin, bağımsızlığın yolu. İşte, parti içi mücadele de bu anlayışla olmalıdır. Buraya gelirken il delegesi arkadaşlarımızla beraber liyakat sahibi kadroları seçmek için heyecanla, umutla geldik. Yarışlar partilerin umudunu güçlendirir, bu savaş değil yarıştır.Daha çok çalışmanın daha iyiye ulaşmanın iddiasıdır. Bizleri bu iddiadan alı koymaya çalışan kimdir?  Bu anlayışı, örgütlü ruhu yok eden kimdir?

'Adaylık yarışında bir kadın olarak aday olabilseydim'

Keşke burada sizlere tek başına çıktığım adaylık yarışında bir kadın olarak aday olabilseydim. Tam da bugün 8 şubat günü ilk defa bir kadının milletvekili olarak meclise girdiği gündür. Keşke ben de bir başkan adayı olarak kürsüde konuşabilseydim. Akşam salonun kapıları maalesef kapalıydı, pankartlarımız asılamadı. Sabah pankart asmaya gelen arkadaşlarımız tartaklandı. Şimdi size soruyorum: Biz neyi kimden kaçırıyoruz? Biz kimlerle yarışıyoruz arkadaşlar? Ne olursa olsun mücadeleye devam ediyoruz. Unutmuyoruz çünkü devrimciyiz, solcuyuz. yıkılmayız, yorulmayız. Hem parti içinde hem de parti dışı mücadele içinde canla başla mücadele etmeye varız! Siyaset yapmak doğru bildiğin yolda yürümek için cesaret işidir. Cesaret ve yürek gerektirir. Yüreğin kadını erkeği yoktur. Ya merti vardır, ya da nağmerti!" diye konuştu. Yağmur GÜLÜ